Özlediğimiz hareketler
Yıllarca Türkiye’ye gelen yabancı restoran zincirlerinin haberlerini okuduk.
Şimdi vereceğim haber ise yabancı bir yatırım olmasına rağmen dünyada ilk kez ülkemizde kurulup ikinci şubesini Avrupa’da açacak olan Isokyo isimli Uzak Doğu restoranına ait.
Christian Hirt’in anlatımına göre Raffles Otel İstanbul’un kendi girişimi olan markanın Türkiye’deki başarısı üzerine İspanya’da bir şubesi açılacakmış.
Yani globalleşen ve yakında başka ülkelerde de göreceğimiz bu restoran markasının eğer bir nüfus cüzdanı olsaydı doğum yeri olarak Türkiye yazacaktı.
Bu gelişme yabancı gastronomi markalarının doğup büyümesi için İstanbul’un doğru bir destinasyon olduğunun açıkçası net bir kanıtı.
Londra açılımı
21 yaşımda BBC’de staj yaparken Londra caddelerinde dolaştığımda gözüm Türk markalarını arardı. Yıllar içinde daha çok Türk markası Londra’ya açılsa da bu konudaki beklentilerim halen azalmış değil.
İşte belki de bu yüzden Karaca Grup’un CEO’su Fatih Karaca ile sohbetimizde kendisinden aldığım haberler benim için ayrıca kıymetli oldu.
Karaca’nın anlatımına göre mayıs ayında markanın Londra’da hem bir mağazası hem de bir lojistik merkezi açılacakmış. 13 ülkede halihazırda mağazaları olan marka için İngiltere sanırım tek kelimeyle bir prestij noktası olacak. Porselenleriyle meşhur Londra aslında her marka için zor bir pazar. Bu sebeple Karaca, Türk kültürünü halen yansıtan ama İngilizlerin yerel beklentilerini de karşılayan özel ürünler tasarlayacakmış. Türk gastronomisini sahiplenen ve tanıtan geniş boyutlu bir reklam ve pazarlama kampanyasına girişilecekmiş.
Hatta Fatih Karaca’nın ajandasında bir gün İngiltere Kraliçesi Elizabeth’in dahi bir Türk porseleninde yemek yemesi veya çay içmesini hedefleyen uzun soluklu bir plan var.
Meryem Uzerli’ye “hayırlı olsun” demek için telefon açtım. Berlin’de yaşayan oyuncuyu aradığımda iki bebekli bir anne olmaya şimdiden alıştığını, dadılar yerine kızlarına kendisinin zaman ayırmaya çalıştığının altını çizdi.
Yapım dünyasındaki bazı isimler Meryem’in ikinci çocuğunu dünyaya getirmesinin kariyerine olumsuz etki yapacağını konuşmuştu. Ama durum farklı...
Meryem’in telefonda anlattığına göre izlenme rekorları kıran Alman yapımı “Dark”ın (Karanlık) yapımcıları oyuncuya yeni dizide rol vermek istiyor.
Hatta önümüzdeki ay tüm ekip Berlin’de bir araya gelecekmiş.
Ardından yıldız oyuncu, bu yabancı dizi için Los Angeles’a gidecekmiş. Ünlü oyuncu, bugün 2’nci sayfada Mehmet Üstündağ’ın yazdığına göre, mart ayında da İstanbul’a bir sinema projesi için görüşmeye geliyor. Kısacası Meryem, lohusalık döneminde bile boş durmuyor. İkinci bebeği Lily uğurlu geldi Uzerli’ye.
Meryem Uzerli’yi 2019 yılında Barbaros Tapan’ın davetlisi olarak katıldığımız Golden Globe ödül töreninin partisinde yakından gözlemledim. Meryem’in Hollywood yıldızları arasında dahi nasıl dikkat çektiğine, davetlilerin onunla tanışma arzusuna bizzat şahit oldum. Meryem için Hollywood’da isim yapmak hayal değil.
Yıldızlarla iş yapmak
İlkler yaşanacak
Bu yıl 55’incisi Florida’nın Tampa şehrinde Tampa Bay Buccaneers ile Kansas City Chiefs takımları arasında düzenlenecek Super Bowl’un tarihinde bir ilk gerçekleşecek.
Her yıl tüm dünyadan milyonların izlediği müsabaka, ilk kez final maçını oynayacak takımlardan birinin kendi sahasında gerçekleşecek. Kaliforniya dışında oynandığı pek nadir görülen final oyununun Florida eyaletine taşınma sebebi ise Los Angeles’taki stadyumun bakım ve inşa süreçlerinin tamamlanamamış olması.
Bu yıl yaşanacak bir diğer ilk ise reklamlara dair.
Super Bowl’un o merakla beklenen yaratıcı reklam kuşağı içinde 20 yıl sonra ilk kez ne Pepsi ne de Coca-Cola yer alacak.
Morun gücü
Yemin töreninde en çok dikkatimi çeken detay ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris ile ABD eski dışişleri bakanı Hillary Clinton’ın kıyafetleri arasında renk eşleşmesi oldu. Bu iki güçlü kadının moru bilinçli olarak seçtiğini, sadece hoşlarına giden bir renk olduğu için değil taşıdığı anlamdan dolayı bu özel günde tercih ettiklerini düşünüyorum.
Amerikan halkı mor rengi bayraklarındaki mavi ve kırmızının birleşimi yani birlikteliğin sembolü olarak görse de morun siyasetçilerce tercih edilme sebebi biraz daha farklı.
Geçmişte mor rengi oluşturan bitkilerin doğada bulunması oldukça zor olduğu için mor kumaşların kullanım ayrıcalığı krallar ve rahipler gibi dönemin güçlü ve zengin zümresine aitti. Yani mor asırlardır “güç bende” mesajı veren bir renk. Yemin töreninde de bu mesajı açıkça gördük.
Hatta Hillary Clinton ABD başkanlık seçimlerini kaybettiği yıl sonuçlara dair konuşmasında yine aynı rengi tercih edip “yıkılmadım ayaktayım” diyerek asıl gücün halen kimde olduğu mesajını vermeye çalışmıştı.
Kullanmaya zamanı yok
“Game of Thrones” dizisinin ünlü oyuncusu Emilia Clarke, Kaliforniya’nın Venice Beach semtindeki evini 4.4 milyon dolara satılığa çıkardı. Oyuncu, 2016 yılına 4.6 milyon dolara aldığı evi, orijinal fiyatının biraz altında satma kararı aldı. Clarke, evini aynı zamanda aylık 25 bin dolardan kiraya da çıkardı. “Game of Thrones” dizisinden sonra “Solo: A Star Wars Story” filminin yoğun temposu sebebiyle evini doğru dürüst kullanamadığı için satışa çıkaran oyuncunun, 80 yıllık zeytin ağaçlarıyla çevrili villasını ünlü mimar Abramson Teiger tasarladı.
58 yıllık malikane
Ünlü TV sunucusu Ryan Seacrest ise bir başka TV yıldızından aldığı evin satışıyla gündemde. Pandemi boyunca evde yaptığı yap-bozlarla izlenme rekorları kıran Ellen DeGeneres, bir ev tutkunu... Buna rağmen kendi evini satın almak isteyen Ryan Seacrest’i kırmadı ve Los Angeles’taki malikanesini 2012’de meslektaşına sattı.
1987’DEN BERİ İLK KEZ
Kraliçe Elizabeth, Noel’i eşi Prens Philip ile Windsor Kalesi’nde karşılarken Prens Charles ve Camilla ise Highgrove’daki evlerindeydi.
Sandringham’daki geleneksel kutlamaların iptal edilmesiyle beraber Kraliçe Elizabeth, 1987’den sonra ilk kez Windsor Kalesi’nde Noel’i karşılamış oldu.
Sosyal medya üzerinden yayınladığı video mesajda Covid-19’a sıkça atıfta bulunarak “Hayat devam etmek zorunda” ifadesini kullandı.
“The Royal Family”, hesabından paylaşılan videoda geleneksel pozundan taviz vermeyen kraliçenin oturduğu masada sadece eşi Prens Philip’in çerçeveli fotoğrafının yer alması ise dikkat çekti.
Avrupa jet-set’i kararsız
Avrupa’nın jet-set misafirlerini ağırlayan ünlü kayak destinasyonları ikiye ayrılmış durumda.
Fransa, İtalya ve Almanya’daki merkezler ve oteller kapalı.
İsviçre ve İspanya’da kayak merkezleri açık.
Avusturya’da ise 25 Aralık’ta açılacak.
Oteller ise 7 Ocak’a kadar kapalı olduğu için bu üç ülkedeki kayak merkezlerine gidenler ya ev kiralayacak ya da günü birlik seyahat edecek.
Fransa, Covid-19 özelinde en sert kış turizmi önlemi alan Avrupa ülkesi.
Lüksün dansıDünyanın en büyük müzayede evlerinden Sotheby’s, geçen hafta “The Festival of Wonder” (Harikalar Festivali) isimli lüks saat ve mücevherin açık artırmaya çıktığı renkli bir etkinliğe imza attı.
New York City Ballet ile ortaklaşa düzenlenen ve satış gelirleri bir sosyal yardım kuruluşuna aktarılan etkinliğin açılışında meşhur Fındıkkıran Balesi icra edildi. Dansçılar, müzayedede yer alan mücevher ve saatleri takıp ünlü tasarımcıların çanta ve ayakkabıları etrafında dans etti. Sotheby’s’in dijital platformlarından izleyebileceğiniz performans, pandemiye rağmen yaratıcı etkinliklerin yapılabildiğini gözler önüne serdi. Göz atın derim...
Tabaktaki Herkül
Tasarladığı “Herkül” eserleriyle ses getiren Emre Yusufi, oyuncu sevgilisi Nilperi Şahinkaya’yla Instragram hesabından elektronik müzik videoları paylaşarak yaratıcılığını konuşturmuştu.
Geçtiğimiz gün Nişantaşı’nda karşılaştığım Emre’den yeni haberler aldım. Londra’nın Chelsea bölgesindeki ConSept isimli galeride eserleri sergilenmeye, Herkül temalı ürünlerinin de satışına başlanmış. Sanatçı, “Yusufy” markalı bir ürün yelpazesi oluşturmuş ve sınırlı sayıda 8 farklı tabak tasarımını satışa sunmuş.
Yusufi, kıyafet ve başka objelerle de bu yelpazeyi genişletecekmiş.
34 yıllık gelenek
İlk kez 1986 yılında Larry Harvey ve Jerry James tarafından organize edilerek küçük bir topluluğun katılımıyla San Francisco’da gerçekleştirilen festival, 1990 yılından itibaren Nevada’da yapılmaya başlanmıştı.
2000’li yıllarda popülerliğinin zirvesini yaşayan festivale Paris Hilton, Karlie Kloss, Katy Perry, Nina Agdal gibi yabancı ünlülerin yanında Türkiye’den Şeyma Subaşı, Belçim Bilgin, Oğulcan Engin, Hacı Sabancı ve Süreyya Yalçın gibi birçok ünlü katılmıştı.
Bu yılki festival ise koronadan dolayı iptal edildi.
Burning Man CEO’su Marian Goodell, başlattığı kampanyada festivalin ayakta kalabilmesi ve 2021’de yapılabilmesi için 1 milyon 500 bin dolar bağış hedefi koydu. Hedef hiç de öyle tahmin edildiği gibi birkaç ünlünün desteğiyle saatler içinde tamamlanmadı.
Tam 3 ay sürdü.
Neyse ki hedefin tutturulmasıyla Burning Man’e katılım hayali olanlar için artık bir şans daha doğdu.
Ralph Radtke
‘Hybrid etkinlik’ trendi
Dünyadaki turizm etkinliklerinin Davos’u diyebileceğimiz Global Turizm Forumu, “hybrid” denilen yani hem online hem de birebir katılım etkinlik trendine uydu. Birçok farklı kurumun Türk ve yabancı temsilcileriyle birlikte Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz ve Endonezya, İran, Malezya, Nijerya, Bangladeş, Pakistan turizm bakanları, ülkelerinde alınan Covid-19 önlemleri ve turizm konusunda gelecek öngörülerini anlattı. Herkes önemleri arttırmanın ve süreci sıkı tutmanın peşinde...
Pandeminin dünya turizminde yarattığı maddi kayıp ise Forum Başkanı Bulut Bağcı’nın belirttiğine göre tam 3 trilyon dolar!
Kısacası geri kazanılacak böylesine büyük bir pasta var. Birçok turizm profesyoneline göre ise Türkiye tüm turizm potansiyeliyle bu pastanın en büyük talibi.
Bulut Bağcı
Lüks evrim geçiriyor
Türkiye’de yeni yatırımlar planlıyoruz
Wolfgang Puck Fine Dining Group markasının operasyonlar müdürü olan Alex Resnik ile Türkiye’ye yaptığı kısa ziyarette bir araya geldik.
Hem Demet Sabancı Çetindoğan’ın İstanbul’a kazandırdığı, grubun Türkiye’deki ilk restoran markası olan Spago’da şef Bahadır Abdul’un yeni dönem menüsünü denedik hem de grubun ülkemizdeki yeni yatırım planlarına dair sohbet ettik.
Pandemiye rağmen Türkiye’de yeni yatırımlar yapmayı planladıklarını söyleyen Resnik, hem İstanbul’un içinde, hem İstanbul Havalimanı’nda hem de Bodrum’da grubun restoran markalarını açmak istediklerini söyledi.
Seçimlerin ABD’deki gastronomi sektörü için güven ve istikrar sağlayacağını belirten Resnik, 17 milyon çalışan ile yeme-içme dünyasının ABD’deki ikinci büyük istihdam ağı olduğunun altını çizdi.
Wolfgang Puck Fine Dining Group markasının operasyonlar müdürü olan Alex Resnik ile Demet Sabancı Çetindoğan’ın İstanbul’a kazandırdığı restoran markası Spago’da şef olan Bahadır Abdul’un yeni dönem menüsünü denedik.
Yeni trend
Pandeminin yaşantımızdan çaldığı anların ve anıların acısını çıkarmak için herkes şimdiden hangi ülkeye seyahat edeceğinin planlarını yapıyor. Ermenistan’a karşı kazandığı zaferi, savaşta yaşadığı acıları ve global arenada uğradığı haksızlıkları düşünecek olursak pandemi sonrası ilk ziyaret edilmesi ve desteklenmesi gereken şehir kanımca Bakü.
İşte Azerbaycan’ın başkentinde Covid-19’dan tatlı bir intikam almanın yöntemleri...
Nazım Hikmet ve havyar
Azerbaycan’ın en meşhur lezzeti hiç şüphesiz havyar. Mersin balıklarının yumurtasından elde edilen bu ürünü özel kılan ise balıkların yetiştiği Hazar Denizi havzasının eşsiz ekosistemi. Bunu pahalı kılansa en az 8 yıl yetiştirilen
balıktan ancak havyar elde
Aralarında Jennifer Lopez’in özel davetlerine imza atan Amerikalı organizatör Bob Conti’nin de yer aldığı “lüks avcıları”, Türkiye’yi “jet-set organizasyon destinasyonu” olarak bir kez daha tescilledi.
4 milyon dolarlık düğün
Kendi ülkelerinde jet-set isimlerin ve ünlü markaların etkinliklerini düzenleyen firmaların sahipleri ile Shangri-La Bosphorus’ta bir araya geldik.
Boğaz turu öncesinde otelin yeni genel müdürü TJ Joulak ile de tanıştık. Deneyimli, enerjik, İstanbul âşığı bir müdür gelmiş otelin başına.
Tekne turu boyunca yabancı misafirlerle tanışmanın yanında projenin ev sahipleri TGA Genel Müdür Yardımcısı Elif Balcı Fisunoğlu ve KM Events’in sahibi Meltem Tepeler ile de sohbet ettik.
Gastronomi başkentinde son durum
Gaziantep’in pandemi dönemindeki son durumu, lezzet ve seyahat düşkünleri için merak konusu. Bu süreçte şehirde gastronomi ve turizm alanında yapılanları Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’le konuştuk. İşte “Türkiye’nin mutfağı” diyebileceğimiz bu tarihi kentteki gelişmeler...
Kendi maskesini üreten şehir
Gaziantep’in pandemi dönemi ve sonrasındaki tanıtımına dair detaylı bir Turizm Master Planı hazırlanmış.
Şehirdeki tüm oteller, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Safe Tourism – Güvenli Turizm” sertifikasını almış.
Keza birçok işletme karekod uygulamasına geçerken, toplu taşıma araçlarında da HES kodu zorunluluğu getirilmiş.
Çünkü belediyenin bir diğer hedefi de sadece gastronomi başkenti olmak değil, sağlıklı lezzetin merkezi olmak.
Bu kapsamda zabıtaların hijyen kontrolleri de artırılmış.
Belediye’ye ait Sanat ve Meslek Eğitimi Kursları’nda 21 usta öğretici ve 8 biçki dikiş kursiyeriyle maske üretimine başlanmış.
Kurs merkezinde Sağlık Bakanlığı standartlarına uygun günlük 15 bin maske üretilmiş.
Üretilen 1 milyon 513 bin maske halka ücretsiz olarak dağıtılmış ve halen de dağıtılmaktaymış.
Afrika’ya gitmeye gerek yok
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’le olan sohbetimizde öğrendim ki, pandemi döneminde Gaziantep’te turizm aslında tamamen durmamış, sadece şekil değiştirmiş.
Karavan turizmi artmış ve bu yönde ekstra özel alan tahsisleri yapılmış.
Ama kanımca en heyecan verici gelişme, Habeş Kanyonu’na dair.
8 km’lik parkuru ve endemik bitkileriyle dikkat çeken kanyon, yürüyüş ve tırmanış imkânlarıyla yerel turistler tarafından tekrar keşfedilmiş ve parkurda birçok düzenleme yapılmış.
Kanyonun filmlere konu olacak mirası ise Septimius Severus Köprüsü.
İsmini Roma’nın Afrika kökenli ilk imparatorundan alan köprü restore edilmiş.
Fatma Hanım’ın mesajı oldukça açık: “Güneydoğu Anadolu’da büyük bir potansiyel var. Macera için Afrika’ya gitmeye gerek yok, Fırat Nehri’ne gelin. Anadolu keşfedilmeye müsait büyük bir cevheri içinde barındırıyor.”
Kısacası Başkan, turizme bakış açınızı değiştirin ve keşfedin diyor!
Akademi geliyor
Gaziantep’e dair öğrendiğim bir diğer güzel haber ise gastronomi alanında bir akademi kurulacağı oldu. Kanımca çok ihtiyaç duyulan bir girişim, çünkü yeni nesil şefler dünya mutfaklarını öğrenmekte ama Türk mutfağının detaylarında uzmanlaşmamakta.
Türk mutfağı dediğin dolmadan, kebaptan ibaret değil.
Akademi bu eksiğe vurgu yaparak tüm odağı Gaziantep mutfağı olan şefler yetiştirecekmiş.
Hatta bu konuda Türkiye’nin en büyük eğitim mutfaklarını kurmak için, bünyesinde gastronomi bölümü bulunduran Bahçeşehir Üniversitesi ile işbirliğine gidilecekmiş.
Üniversitenin Mütevelli Heyet Başkanı Enver Yücel gerçek bir gastronomi tutkunu ve eğitim âşığı.
Fatma Şahin ve Enver Yücel’in vizyon birlikteliğinin Türkiye’nin gastronomi hayatına katacağı faydaları düşünmek bile başlı başına heyecan verici.
Festival ne olacak?
Lezzet düşkünlerinin ve şeflerin merak ettiği konu ise Gastroantep’in geleceği.
Geçtiğimiz eylül ayında festival pandemiden dolayı daha butik ve dijital ağırlıkta olarak halka kapalı gerçekleşmiş ve Covid-19’a rağmen yurtdışından şefler ülkemize yine de gelmişti.
Festivalin önümüzdeki eylül ayında Gaziantep’in Fransız işgalinden kurtuluşunun 100’üncü yılı sebebiyle daha da gösterişli organize edilmesi planlanıyormuş.
Tabii yine de belirleyici, pandeminin seyri olacak.