Sonbahar

Haberin Devamı

Ekim girdi hayatımıza...
Tam sonbaharın orta yerinde İstanbul’da olmak...
En hüzünlü ayrılık şiirlerinin yazıldığı ve en serininden Marmara akşamlarına hoş geldiniz.
Benim duygusal boyutlarımın tavan yaptığı aylardır sonbahar...
Doğa sararır ya inceden ve yavaştan...
Toprağın ıslak kokusu genzinizi yakar...
Sarının her tonunda yapraklar asfaltları kaplar...
Ama ne yazık ki İstanbul’da bırakmıyorlar yaprakları, hemen süpürüyorlar.
Bırakın kalsın, yürüsün üstünde tüm İstanbul...
Bir de kestaneciler belirir aniden köşe başlarında...
İşte dersin benim şehrime, İstanbul’uma ne yakıştı sonbahar.
Ve başlar şiir anlama mevsimi...
Birleşme, bütünleşme, kendini yenileme, hayatı anlama mevsimi...


Gökyüzünde yıldız olmak

UNICEF şahane bir projeye davet etti beni... Konu, okul öncesi eğitim.
İşin içinde çocuklar olduğu için düşünmeden “gönüllü kabulüm”dür dedim.
İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgesindeki çocuklarımızın eğitimine destek için planlanmış, değerli bir iş.
20 Ekim Salı gecesi bir etkinlik yapıyorlar.
Bazı ürünler var satılacak ve gelir tamamen bu projeye aktarılacak.
Çok şık kahve fincanları tasarladık, imzaladım ve bir yıldız koydum üzerine.
Çocuklarımız gökyüzündeki yıldızlarımız dedim.
Hepsi parlamalı...
UNICEF ve bu güzel projeye imza atan tüm gönül dostlarına tebrikler...

Haberin Devamı


Halley Docherty kolajları

Halley Docherty, Google Street View’dan edindiği görselleri kullanarak yaptığı kolajlarla tanınan bir sanatçı.
Google’dan ismini arayın, çok etkileyici.
İşin içinde İstanbul olunca dikkatimi çekti.
New York ve Tokyo da var.
İtiraf edeyim, içimden istedim, keşke bana da bir albüm kapağı tasarlasa diye.
Klasik resimlere fon olan şehirleri günümüze taşımış, dikkat çekici ve enteresan bir çalışma olmuş.


İpuçları

* Telefonunuz ıslanırsa içi pirinç dolu bir poşete koyun hemen, pirinç suyu emer...
* Eğer boğazınız ağrıyorsa, dilimlenmiş salatalık yiyin, hem ağrınızı hem kaşıntınızı geçirir.
* Uykuya dalmakta güçlük çekiyorsanız, yatmadan önce bir bardak taze sıkılmış limon suyu için ya da bir kaşık bal atıverin ağzınıza...
* Sigarayı bırakmak istiyorsanız üç gün üst üste saunaya gidin. Bu vücudunuzdaki nikotini atmanızı sağlar, işiniz kolaylaşır...
* Kahvaltıda bir parça çikolata gün boyu mutluluk verir, sadece bir parça, abartmayın...
* Muz, sinek ısırığının hem şişmesini engeller hem kaşıntıyı geçirir...
* Eğer çamaşırlarınız çektiyse, içinde buzlu su ve saç bakım kremi olan bir leğenin içine batırın, eski haline dönsün...


Bir kitap

Haberin Devamı

Hepimizin yıllar içinde okuduğu kitaplar ve bu kitaplarla ilgili aklından çıkmayan cümleler vardır...
Bazı anlarda gelir aklınıza.
İşte giriş cümlesiyle aklımda yer eden ve iz bırakan bir kitap.
Charles Dickens’ın “İki Şehrin Hikayesi” şöyle başlar:
“Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü, hem akıl çağıydı, hem aptallık, hem inanç devriydi, hem de kuşku. Aydınlık mevsimiydi, karanlık mevsimiydi, hem umut baharı, hem de umutsuzluk kışıydı.
Hem her şeyimiz vardı, hem hiçbir şeyimiz yoktu.
Hepimiz ya doğruca cennete gidecektik ya da tam öteki yana.
Sözün kısası, şimdikine öylesine yakın bir dönemdi ki, kimi yaygaracı otoriteler bu dönemin, iyi ya da kötü fark etmez, sadece ‘daha’ sözcüğü kullanılarak diğerleriyle karşılaştırılabileceğini iddia ederdi.”


Ve şiir

Haberin Devamı

Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç
Ağaçlar bükmesinler n’olursun boyunlarını
Neden akşam oluyorum tren kalkınca
Kırlangıçlar birdenbire çekip gidince
Mendiller sallanınca neden tıkanıyorum
Öyle çok acımasız ki öyle birdenbire ki
Az önceki çiçekler nasıl da diken diken
Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç
O sularda çimdik, bitti; köprüleri geçtik, bitti
O elmanın tadı orda, o kuş çoktan öttü, bitti
Artık çocuk değiliz, susarak da bir şeyler diyebiliriz
Günler devlet alacağı, yıllar bir kadehçik buzlu rakı
Oyunlar oyuncaksı, oyuncaklar eski şarkı
Kavaklara oklu yürek çizip duran o çakı
Nerde şimdi, nerde şimdi, nerde o kan sarhoşluğu
Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç...
* Hasan Hüseyin Korkmazgil

Yazarın Tüm Yazıları