Sokak hayvanları meselesine dair çok yalın bir yazı

Bu tiplere verilebilecek en güzel cevap şudur:

*

“İnsanı seven hayvan sever, hayvanı seven insan sever. Bu iki sevgi, birbirinin rakibi değil tamamlayıcısıdır.”

*

Gelelim esas meseleye...

*

Deniliyor ki:

*

Sokaklarda başı boş, sahipsiz köpekler olmasın.

*

Tamam. Olmasın.

Tabii ki olmasın.

Ama bunun için şu iki meselenin halledilmesi şart:

*

- BİRİNCİ MESELE: Yeterli miktarda barınağın olmaması...

*

- İKİNCİ MESELE: Barınaklardaki koşulların düzgün olmaması...

*

Bu iki mesele hallolursa...

Sorun kalmaz.

Ama bu iki mesele hallolmadan sokaklardan kedi/köpek toplamak...

Kedi/köpekler için sonu belirsiz bir muamma olur.

*

Bu arada şunları da söylemeliyim:

*

Saldırganlığa alıştırılmış cins köpeklerin tümünün sahibi var. Bu tür köpeklerin oluşturduğu tehlikenin tek nedeni, sahiplerinin sorumsuzluğu... Bu sorumsuz sahipler de sadece belirli sınıflara mensup kişiler değiller.

*

Benim görebildiğim kadarıyla...

Sokak köpeklerinin tümü munis ve şefkate muhtaç... Saldırgan sokak köpeğine pek rastlamadım ben.

GIDA FİYATLARI İÇİN DE SİHİRLİ BİR FORMÜL LAZIM

DOLARIN düşüşünü sağlayan bir formül bulundu.

*

Bazılarının hoşuna gitmese de... Bazılarını çok öfkelendirse de... Bazılarının bitmek tükenmek bilmeyen eleştirilerine maruz kalsa da...

Sonuçta bir formül bulundu ve dolar da düştü.

*

Bu gayet yaratıcı ve acayip şaşırtıcı formül...

Kimin aklıdır? Kimin buluşudur?

Bilmiyorum.

Ama bildiğim bir şey var:

Bu formülü bulanların, şimdi de gıda fiyatlarını düşürecek yaratıcı, etkili ve şaşırtıcı bir formül bulmaları gerekiyor.

Hem de çok acil olarak.

*

Çünkü çarşı pazar...

“Dolar düştü ama fiyatlar düşmedi” diye inliyor.

KEMAL BEY’İ ANLIYORUM

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun son demeci şöyle:

*

“Cumhurbaşkanı, devlet deneyimi olan bir kişi olmalı. Kritik bir süreci yönetecek. Sayın Yavaş ve İmamoğlu’nun ismi öne çıkarılıyor ama İstanbul ve Ankara’nın yönetimini bırakamayız. Seçmenimize anlatamayız.”

*

Kemal Bey’i o kadar iyi anlıyorum ki...

*

“Yavaş ya da İmamoğlu ile kazanamayız. Ancak benimle kazanabiliriz” diyemediği için...

“İstanbul ve Ankara’yı AK Parti’ye bırakamayız” diyor.

*

Aslında sorunun düğümlendiği nokta da tam olarak burası...

*

Yani Kemal Bey’in...

“Yavaş ya da İmamoğlu ile kazanamayız. Ancak benimle kazanabiliriz” diyememesi.

DEVLET DENEYİMİ DEYİNCE AKLA ABDULLAH GÜL GELDİ

KEMAL Kılıçdaroğlu...

“Cumhurbaşkanı, devlet deneyimi olan kişi olmalı. Yavaş ve İmamoğlu olmaz” deyince...

Bazılarının aklına hemen Abdullah Gül geldi.

*

“Kemal Bey, galiba yine Abdullah Gül’ü düşünüyor” türü bir akıl yürütmeyle çıktı bu sonuç.

*

Biliyorum, büyük konuşmamak gerekir.

Ama yine de büyük konuşacağım:

*

Abdullah Gül’ün aday olma ihtimali, sıfırın altındadır.

*

Tut ki sıfırın altındaki ihtimal gerçekleşti, Kemal Bey gözünü kararttı ve Gül’ü aday yaptı.

Olacak olan şudur:

Tüm muhalifler Muharrem İnce’nin şemsiyesi altında buluşur.

TARAFSIZCA CEVAP VEREBİLİR MİSİNİZ LÜTFEN

ELİNİZİ vicdanınıza koyarak... Temennilerinizi bir tarafa bırakarak... Objektif olmaya azami özen göstererek... Elinizden geldiği kadar tarafsız olmaya çalışarak...

Şu üç soruya cevap verebilir misiniz lütfen:

*

- SORU BİR: Şu anda gündemi kim belirliyor?

*

- SORU İKİ: Şu anda söylem üstünlüğü kimde?

*

- SORU ÜÇ: Şu anda kimin morali yüksek?

DON’T LOOK UP

BÖYLE bir film var.

*

“Altı ay sonra dünyaya bir kuyruklu yıldız çarpacak ve dünya yok olacak. İşte kanıtlar” diye ortaya çıkmış olan iki bilim insanının...

Teknoloji milyarderleri eliyle, siyasetçiler eliyle, sosyal medya denilen gayya kuyusu eliyle, dergi kapakları eliyle, en ciddi işleri bile magazine boğanlar eliyle...

Nasıl maymuna çevrildiğini anlatıyor film.

*

Şahane bir taşlama.

*

Ben izledim, çok beğendim. Size de tavsiye ederim.