Sokağa çıkma yasağı nedeniyle böyle oldu

Tüm Türkiye’de.

Tüm illerde.

*

Yarından itibaren tüm Türkiye resmen kapanacak.

Bu kapanmayla birlikte...

Hürriyet’in okurlarına ulaşması neredeyse imkânsız hale gelmiş oldu.

*

Kısmi sokağa çıkma yasaklarında da okurlarımıza Hürriyet’i ulaştırmanın önünde çeşitli zorluklar vardı.

Biz buna rağmen Hürriyet’in yayınını sürdürdük.

Ancak tüm Türkiye’yi kapsayan sokağa çıkma yasağı uygulaması, bizim de yeni bir karar almamızı zorunlu kıldı.

*

Hürriyet üç gün yayınlanmayacak.

Üç gün...

Yani pazar, pazartesi ve salı günü...

*

Eski bir Bâbıâli geleneği vardı.

Ramazan ve Kurban bayramlarında gazeteler yayınlanmazlardı.

Onun yerine “bayram gazetesi” adı altında Gazeteciler Cemiyeti’nin çıkardığı bir gazete çıkardı.

Tatsız, lezzetsiz, yavan bir gazete olurdu o bayram gazetesi.

90’lı yıllarda o gelenek, büyük tartışmalar eşliğinde yıkıldı.

İyi de oldu.

*

Ama gelin görün ki...

Yüz yılda rastlanacak türden bir pandemi, o eski geleneğe uymaya bizi mecbur etti.

*

“Eski geleneğe uymaya mecbur kaldık” dedim ama tam olarak da uymuyoruz aslında.

Bayramda sizleri tatsız, lezzetsiz, yavan bir bayram gazetesiyle baş başa bırakmayacağız.

*

Bütün bir bayram sürecinde elinizin altında olacak türden...

İki dev gazete vereceğiz sizlere yarın.

*

“HÜRRİYET BAYRAM” ve “HÜRRİYET BAYRAM İKİ” adıyla vereceğimiz iki gazetenin yanı sıra Hürriyet’in geleneksel ekleri de sizlerle olacak.

*

Çarşamba günü ise...

Eskisinden daha canlı, daha renkli, daha dinamik bir Hürriyet’le karşınızda olacağız.

*

Bir temenni cümlesiyle bitireyim bu yazıyı:

Allah bir daha Hürriyet’in basılmadığı günleri bizlere göstermesin.

YOK BÖYLE KOMEDİ

TRT’nin bir grafiğinde...

“19 Mayıs-Cumhuriyet Bayramı” yazısı belirmişti.

Önemli bir hata...

*

Halk TV’de Ayşenur Arslan, TRT’nin işte bu hatasını eleştiriyor.

Videoyu izledim.

Aynen şöyle diyor Ayşenur Arslan:

“19 Mayıs milli egemenlik ve çocuk bayramı yerine... Cumhuriyet Bayramı dediler.”

*

Ayşenur Arslan’ın bu cümlesini işitir işitmez...

Bende şu 7 şey oluştu:

*

Kahveyi püskürttüm, bir.

Kulaklarıma inanamadım, iki.

Gözlerim fal taşı gibi açıldı, üç.

Zincirleme hatanın yol açtığı minik bir beyin hasarına maruz kaldım, dört.

Ayşenur Arslan’ın TRT’de yetkili olması durumunda “19 Mayıs–Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı” yazısının ekranda belirme ihtimalinin kaç puan olduğunu düşündüm, beş.

Sehven yapılmış hataların üzerine hunharca gitmemek gerektiği üzerine verilen bu hayat dersinden memnun kaldım, altı.

Hâlâ gülüyorum, yedi.

MAHALLE TERZİMİZDEN GELEN SÜPER ARMAĞAN

MAHALLEMİZİN terzisinden süper bir armağan geldi.

Üç adet çok şık maske...

*

Gömlek kumaşından yapılmış kalın maskeler... Racona uygun. Pamuklu... Çeşitli desenlerde...

Üçü de çok güzel.

Kombin mi ne diyorlar ya... Üçüyle de çok şık kombinler yapmak mümkün.

*

İster bununla yetin, ister cerrahi maskenin üzerine tak.

Yüzde duruşu falan... Gayet iyi.

*

Çok teşekkürler mahallemizin terzisi!

Kralsın.

MUHARREM İNCE NE DEDİYSE O

İZMİR’de cami minaresinden “Çav Bella” çalınması olayıyla ilgili olarak...

CHP’li Muharrem İnce şöyle dedi:

*

“Cami minarelerinden müzik yayını yapılması, Çav Bella çalınması ahlaksızlıktır, terbiyesizliktir, saygısızlıktır. Bunun sorumlusu kimse bulunmalı ve en ağır ceza verilmelidir.”

*

Öyle net, öyle eksiksiz, öyle düzgün bir tutum ki bu...

Ne bir eksik ne bir fazla...

Ben de aynısını diyorum.

MUHALEFETTEYKEN ALINAN ARABA

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na parti parasıyla bayağı pahalı bir makam otomobili satın alınmış. Full... Havalı...

*

Muhalefetteyken alınan bu pahalı otomobil, iktidara gelindiğinde alınacak kaç uçağın ön habercisi olabilir acaba?

SEÇİME ŞİMDİDEN GÖLGE DÜŞÜRMEK

SAADET Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, şöyle demiş:

*

“Ben diyorum ki seçimlere müdahale edecekler. Nasıl anlarsanız anlayın. Oylara müdahale edecekler.”

*

Önüne arkasına baktım. Bu iddiasını destekleyen bir şey söylemiş mi diye? Hayır, yok.

Nasıl müdahale edecekler?

Söylemiyor.

Nereden biliyor?

Söylemiyor.

Henüz yapılmamış bir seçime bu şekilde sorumsuzca gölge düşürmekle ne elde etmeye çalışıyor Temel Bey, vallahi anlamış değilim.

HOCALARIMIZA HÜRMETTE İŞTE BÖYLE OLMAK GEREKİR

İKİ çok kıymetli tıp hocasını yakın zamanda kaybettik.

Murat Dilmener ve Feriha Öz...

*

Bu iki hocamızın ismi, iki ayrı hastaneye verildi.

*

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Bu iki hastane, sadece bu iki bilim insanımızın adını yaşatmak için yapılmış olsa... Bu bile yeterli bir sebeptir” açıklaması yaparak...

Bu iki kıymetli hocaya verilmesi gereken önemi vermiş oldu.