Sevimsizlik abidesi o sözü hatırladım: 'Yetmez ama evet'

“Yetmez ama evet” denilince...

Haberin Devamı

 

Akıllara Emre Uslu sinsiliği geliyor, biliyorum... Adem Yavuz Arslan pişkinliği geliyor, biliyorum... FETÖ’cülere özgü her türlü yavşaklık geliyor, biliyorum.

*

“Yetmez ama evet” denilince...

*

Hepimizin kulakları tırmalanıyor, biliyorum... Akıllara antipatik liberalizm denilen olgu geliyor, biliyorum... Oyuna geldiğinin farkında olmayan bilgiçliği anımsıyoruz, biliyorum...

Sevimsizlik abidesi o sözü hatırladım: Yetmez ama evet

*

Fakat tüm bu olumsuz çağrışımlara rağmen...

İstanbul, Ankara ve Bursa’da maskeye zorunluluk getirildiği anda...

Dudaklarımdan dökülüverdi “Yetmez ama evet” sözü...

*

Şehirlerarası ulaşımın tamamen serbest olduğu şu süreçte...

Bazı şehirlere zorunluluk, bazı şehirlere serbestlik getirmenin hiçbir mantığı yok.

*

Haberin Devamı

Daha önce de söylemiştim, bir kez daha söylüyorum:

Maske tüm Türkiye’de zorunlu olmalı!


ESKİ HDP, YENİ HDP… DEĞİŞEN NE OLDU?

7 Haziran 2015 seçiminden önce...

HDP’nin durumu aşağı yukarı şöyle bir şeydi:

*

- Türkiye partisi olma umudu veriyordu.

- Silahların susmasında rol oynayacak gibiydi.

- Dağın önüne geçme potansiyeli taşıyordu.

- Terörü demode, siyaseti moda haline getirmişti.

- Barış sürecinin en önemli mimarı olacak gibiydi.

- Bölgeye sıkışıp kalmıyor, tüm Türkiye’ye açılıyordu.

- Kürt sorununda odak noktası olacak gibiydi.

*

7 Haziran 2015 seçiminde...

İşte bu havasının karşılığını fazlasıyla aldı HDP...

Oylarını tarihlerindeki en yüksek seviyeye taşıdı.

*

Sonra bir şey oldu. Kötü bir şey! Çok kötü bir şey!

Silahlar konuştu, cinayetler işlendi, bombalar patladı, terör yükselmeye başladı.

*

Olup bitenin anlamı şuydu:

Dağdakiler, HDP’ye...

“Hop birader! Hemen havaya girme. Unutma! Patron biziz” diyorlardı.

*

HDP, buna karşılık...

“Gık” bile demedi, diyemedi.

Ne “gık” demesi...

Her haliyle, her tavrıyla, her edasıyla...

“Tamam abi! Patron sensin” dedi ve dağa teslim oldu.

*

O gün bugündür HDP, artık eski HDP değil.

*

CHP’nin açıktan HDP’nin yanında görünmemek için çaba sarf etmesinin de... Yaptıkları yürüyüşün toplumsal destek bulamamasının da... HDP’lilerin sözlerinin eskisi kadar önem taşımamasının da... HDP sözcülerinin ekranlara çıkamamasının da... İYİ Parti’nin HDP üzerinden sıkıştırılmasının da...

Haberin Devamı

Arkasında yatan en temel neden budur.

*

Kısacası HDP ve HDP goygoycuları, başkalarını suçlamak yerine aynaya bakmalıdır.



İZİN VERİRSENİZ CHP’Lİ LEVENT GÖK’Ü ÖVECEĞİM

TBMM’de başkanvekilliği görevini yürütüyordu CHP’li Levent Gök.

*

TBMM Başkanvekilliği deyip de geçmeyin.

Sevimsizlik abidesi o sözü hatırladım: Yetmez ama evet

Çok saygın bir koltuk... Sayısız imtiyazı var... Keyfi çok, ceremesi yok...

*

CHP’li Levent Gök, işte bu koltuğu bırakmaya karar verdi.

Üstelik “Ben olmayayım, benim yerime bir kadın milletvekilimiz bu göreve gelsin... Ona daha çok yakışır” diyerek...

*

Koltuğa oturanın bir daha kalkmamaya ant içtiği bir dönemde...

Çok güzel, çok şık, çok örnek, çok alkışlanacak bir tavır.

Siyaset dünyamızda Levent Gök’lerin sayısı artar inşallah.


KURULTAY İÇİN NE BU ACELE?

AK Parti, büyük kongresini toplamıyor. MHP, büyük kongresini erteledi.

Haberin Devamı

Ve fakat CHP, her şeye rağmen kurultayı toplamak için didinip duruyor.

Sevimsizlik abidesi o sözü hatırladım: Yetmez ama evet

Biri çıkıyor, “Seyircisiz toplanalım” diyor. Biri çıkıyor, “Stadyumda yapalım” diyor. Başka biri başka bir öneri getiriyor.

*

Yahu aceleniz ne? Zaman açısından yasal bir sıkıştırma yok... Ertelemeniz mümkün... Üstelik pandemi gibi mücbir bir sebep var... Üstelik vaka sayıları artıyor...

*

Zaman geçtikçe bir şeyler riske mi giriyor parti yönetimi açısından nedir, anlayamadım ki...



NİHAT ÖZDEMİR’İN LİTERATÜRE EŞSİZ KATKISI

KOVULACAKLARINI fark edenler, eskiden şöyle derlerdi:

Siz beni kovamazsınız, ben istifa ediyorum.”

*

Fenerbahçe’den atılacağını fark eden Nihat Özdemir...

Sevimsizlik abidesi o sözü hatırladım: Yetmez ama evet

“Siz beni kovamazsınız, ben istifa ediyorum” demek yerine...

Haberin Devamı

“Kendi ipimi kendim çekerim” diyerek...

Literatüre eşsiz bir katkı sunmuş oldu.

*

Artık atılacaklarını, kovulacaklarını öğrenenler, istifa etmeden önce “Ben kendi ipimi kendim çekerim arkadaş” diyeceklerdir.



BU SEFER TAKSİCİLER BAŞARAMAYACAK GİBİ

BİZİM millet, son zamanlarda taksicilere kızgın.

Bunun en temel nedeni ise şu:

Sevimsizlik abidesi o sözü hatırladım: Yetmez ama evet

Bir yandan Uber alternatifini kapı dışarı ettiler, bir yandan da kendilerini bir türlü toparlamadılar.

*

Siyasetçiye verilen altın öğütlerin başında “Taksiciyle uğraşmayacaksın” öğüdü gelirdi ya...

İşte tam da bu nedenle galiba bu öğüdün pek kıymeti kalmadı.

*

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun taksicilerle uğraşma macerasının sonucu...

Haberin Devamı

“İmamoğlu:1/Taksiciler:0” şeklinde biterse şaşırmayacağım.



SİYASİ PARTİLER SOSYAL MEDYA İÇİN NE YAPMALI?

CEVAP veriyorum: Hiçbir şey!

*

Çünkü sosyal medya, yapısı gereği...

Üstten talimatlarla yönetilmeye, örgütlü mücadeleye, disiplinli hareketlere, yukarıdan aşağıya yönetilen mekanizmalara hiç mi hiç uygun bir alan değil.

*

Yapılması gereken şey şudur:

Taraftarlarını serbest bırakacaksınız. Hiç karışmayacaksınız ve yönetmeye çalışmayacaksınız. Onlar sosyal medyada kendi var oluşlarını tamamen organik biçimde ve tamamen kafalarına göre ortaya koyacaklar.

*

Olay budur ve bundan ibarettir.

Yazarın Tüm Yazıları