Selvi Hanım’ın acı kahkahaları

Armağan Çağlayan, muhteşem bir söyleşi yapmış CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu’yla...

Haberin Devamı

Baştan sona izledim röportajı. Hiç sıkılmadan. Sorular, cevaplar... Hepsi gayet iyiydi.

*

Selvi Hanım’la ilgili saptamalarım şöyle:

*

Çok hakiki bir insan. Yapmacıklığa asla prim vermiyor. Eşinin her söylediğine katılmadığını söyleyecek denli özgüvenli... Hiç politika yapmıyor. Gayet dobra. Gayet doğrudan konuşuyor. “Hazır röportaj veriyoruz, araya bir iki siyasal mesaj sıkıştırmak gerekir” falan demeye tenezzül etmiyor.

Selvi Hanım’ın acı kahkahaları

*

Röportajda en ilgimi çeken bölüme gelince...

*

Armağan Çağlayan soruyor:

*

“Seçim sonuçlarının belli olmaya başladığı akşamlar sizin evde nasıl geçiyor?”

*

Selvi Hanım, “Bazen üzülüyoruz, bazen seviniyoruz” diye genel geçer bir yanıtla başlıyor ve ardından da bombayı patlıyor:

*

Haberin Devamı

“Gerçi çok fazla sevinemedik şimdiye kadar... O da ayrı...”

*

Acı kahkahalar... Acı kahkahalar... Acı kahkahalar...

Röportajın en hüzünlendirici bölümü burasıydı.

LOZAN

LOZAN dendiğinde hemen ikiye ayrılırız:

Zaferciler ve hezimetçiler olarak.

*

Lozan’ın yıldönümü vesilesiyle belirtmek isterim ki...

Ben zaferciyim.

1936 OLİMPİYATLARI


- Berlin’de yapıldı.

- Hitler’in gövde gösterisine dönüştü.

- Hitler’in zulmü, olimpiyat sürecinde biraz gevşedi.

Selvi Hanım’ın acı kahkahaları

- Olimpiyatlarla Nazi rejimine uluslararası alanda mis gibi meşruiyet armağan edildi.

- Amerikan gazeteleri, olimpiyatların ardından Hitler rejiminin olağanlaştığı müjdesini verdi.

*

Ne zaman “olimpiyat ruhu” falan diye lügatler paralansa...

Benim aklıma hep 1936 Olimpiyatları gelir.

22 MİLYON 182 BİN KİŞİ

- 18 yaş üstü oldukları halde...

- Aşı olma hakkına sahip oldukları halde...

Selvi Hanım’ın acı kahkahaları

Şu ana kadar aşı olmak için başvuruda bulunmayanların sayısı:

22 milyon 182 bin.

*

Eğer toplumun yüzde 80’i aşılanmadan toplumsal bağışıklığa ulaşılamayacaksa ve koronavirüs belasını toplumsal olarak atlatmamız söz konusu olmayacaksa...

Haberin Devamı

Bu bir sorundur.

Hem de çok büyük bir sorun.

*

Sağlık Bakanlığı’nın, hatta hükümetimizin en öncelikli meselesi, bu sorunu ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalar yapmak olmalı.

BÜLENT SERTTAŞ’IN ‘VATAN HAİNİ’ ÇIKIŞI

BÜLENT Serttaş’ın “Akdeniz” diye bir şarkısı varmış. Bu şarkıya biraz erotik bir klip çekmiş. Birileri şikâyet edince YouTube “erotik içerik” kapsamında videoyu bir süreliğine yayından kaldırmış. Sonra da yeniden yüklemiş.

*

Olay bu.

Buraya kadar sorun yok.

Sorun bundan sonra başlıyor.

*

Konuyla ilgili açıklama yapan Bülent Serttaş, şöyle demiş:

*

“Bunu yapan vatan hainidir. Ben ülkemin tanıtımı için çabalıyorum. Onlar yasaklatmaya çalışıyor.”

*

Haberin Devamı

“Vatan haini” suçlaması, epeydir ucuzlamıştı.

Selvi Hanım’ın acı kahkahaları

Ama Serttaş’ın bu açıklamasından sonra ucuzdan da öteye geçmiş durumda.

Keşke Bülent Serttaş, “Vallahi ararım 155’i” diye bitirseymiş açıklamasını.

İyi bir gönderme yapmış olurdu.

*

Nâzım Hikmet yaşasa...

“Vatan senin, erotik olduğu en azından tartışmalı klibinse... Yaz dokuz sütuna: Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor” derdi.

TEHLİKELİ ŞEYLER

- Abdurrahman Dilipak ile aşı ve koronavirüs tartışmak.

*

- Şile’de denize girmek.

*

- Bugünlerde Bodrum’dan İstanbul’a arabayla dönmek.

*

- Fonlanmak.

AGATHA VE ALFRED KAHVALTILARI

AGATHA Christie ve Alfred Hitchcock, bizim Pera Palace’ta kalmışlar.

Otelde kalırken istedikleri kahvaltıların aynısı, bugün otelin menüsüne alınmış.

Haberin Devamı

Yumurtalı, sosisli, kaburgalı kahvaltılar bunlar.

*

Hıncal Uluç, “En kısa zamanda gidip deneyeceğim” diye yazınca...

Selvi Hanım’ın acı kahkahaları

Ben de “Aman Hıncal Abi... Bunlar ağır kahvaltılar. Dikkat et. Sen bize lazımsın” diye yazmıştım.

*

Hıncal Uluç aradı. “Madem öyle, gel beni denetle” dedi ve Pera Palace’a davet etti. “Memnuniyetle” dedim.

Ve otelin bahçe terasında buluştuk. Püfür püfür esiyor. Ortaya bir tane Agatha, bir tane de Alfred kahvaltısı söyledik.

*

Kahvaltının sonunda Hıncal Abi, sordu: “Hangisini beğendin?”

*

Hiç düşünmeden cevapladım:

*

“Alfred Baba’nın kahvaltısı daha enfesti. Üstelik daha sofistike... Ve yine üstelik daha bilinçli tercih. Agatha Teyze sağ olsun, biraz ne varsa getirin havasındaymış.”

Hıncal Abi de katıldı bana.

*

Haberin Devamı

(NOT: Hanut değil, Hıncal Abi’nin kesesi sağ olsun.)

Yazarın Tüm Yazıları