Nevşehir’de milli güvenliği asıl tehdit eden kim?

CHP Nevşehir örgütü, Cumhuriyet Bayramı’nda “Atatürk’e Saygı ve Cumhuriyet Yürüyüşü” düzenlemek istemiş.

Haberin Devamı

Bunun için de Nevşehir Valiliği’ne başvuruda bulunmuş.

*

Valilikten gelen cevap:

Kamu güvenliği, milli güvenlik, suç işlenmesinin önlenmesi, başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması falan türü gerekçelerle...

Bu yürüyüş yapılamaz!

*

Eğer izin verilseydi...

Yaklaşık bir buçuk kilometrelik bir yürüyüş yapılacaktı, sonunda da Atatürk anıtına çelenk bırakılacaktı.

Buydu... Bundan ibaretti...

*

Açıkça söylüyorum:

Bu yürüyüşün yapılması değil, bu yürüyüşün yapılmasına yasak konmasıdır asıl kamu güvenliğini, milli güvenliğini ihlal eden, tehdit eden.

*

Nevşehir Valiliği!

- Bırak da milli bir günde milli bir yürüyüş yapsın insanlar.

- Bırak da milli bir günde ülkenin kurucusunun anıtına çelenk koysun insanlar.

Milli güvenliği tehdit eden bu tür yasaklar koymaktan vazgeç!

 

Haberin Devamı

PEŞMERGEYİ BİLMİYOR ÇIKMIŞ AHKÂM KESİYOR

TELEVİZYONDA gözlerini belerte belerte konuşuyor Fatih Portakal...

Diyor ki:

“Terörist peşmergeyi sınırdan geçirdiniz. Terörist peşmerge... Terörist peşmerge...”

*

Peşmerge’nin...

Irak Kürdistan Yönetimi’nin legal silahlı kuvvetleri olduğunun farkında değil...

Peşmergeye dünyada hiç kimsenin terörist demediğinin farkında değil...

Peşmergeye terörist demenin zır cahillik olduğunun farkında değil...

Ama gözlerini belerte belerte ahkâm kesecek kadar cesur ve cüretkâr.

*

Bunca cehaletine rağmen nereden alıyor bu cesareti ve cüreti Fatih Portakal?

Nereden alacak?

Ağzından çıkacak her cümleyi sorgulamadan doğru kabul eden fanatik bir mürit topluluğuna sahip olduğuna yönelik inancından alıyor.

 

ASLI ERDOĞAN ÇARPITMA VE ÖTESİ

ASLI Erdoğan, bir İtalyan gazetesine konuşmuş, oradan da bir Belçika gazetesi alıntı yapmış. Önce İtalyan gazetesi çarpıtmış, ardından da alıntı yapan Belçika gazetesi.

Sonuç şu: Aslı Erdoğan, “Türklere okullarda Kürt nefreti aşılanıyor” dememiş.

*

Peki Aslı Erdoğan ne demiş? Biraz da ona bakalım...

*

Gazeteci soruyor: “Neden Suriye’deki işgali eleştirenler soruşturma yaşıyor, dava açılıyor ya da tutuklanıyor?”.

Haberin Devamı

Aslı Erdoğan cevap veriyor: “Avrupalılar ne yazık ki Türkiye’deki basını takip etmiyor. Eğer takip etseler nasıl bir endoktrinasyon süreci olduğunu anlarlardı”.

*

Gazeteci soruyor: “Nasıl bir endoktrinasyon?”.

Aslı Erdoğan cevap veriyor: “Kesinlikle okuldan itibaren kitaplar aracılığıyla yapılıyor. Türkiye Cumhuriyeti, Kemalizm ideolojisi ile iç içedir. Bu, Mustafa Kemal Atatürk döneminde işe yarıyordu belki ancak sonrasında aşırı milliyetçiliğe kaydı. (...) Savaşta ölenler şehit oluyor ve ülkesi için öldükleri söyleniyor. Hayır, şunu söylemek gerekiyor: Sen ülken için ölmüyorsun, hükümetin için ölüyorsun”.

*

İtalyan gazeteciye, “Hop! Bir dakika! Suriye’de bir işgal mi söz konusu? Ne işgali? Kim nereyi işgal etmiş” demiyor Aslı Erdoğan... Aksine “işgal” diyenlerin tutuklandığını, bunun da okullarda aşılanan ideolojiden, bilhassa da Kemalizm ideolojisinden kaynaklandığını söylüyor. Çarpıtılan başlık da işte buradan çıkıyor.

*

Aslı Erdoğan ayrıca...

Haberin Devamı

“Türkiye, Kürtlerin örgütlenmelerini hep terörist olarak kabul etti ve HDP dışında CHP dâhil tüm partiler böyle düşünüyor” da diyor röportajda.

*

Şimdi bu cümle, “PKK bir Kürt örgütlenmesi olduğu için terörist kabul ediliyor” diye başlığa çekilseydi... Aslı Erdoğan “Ben öyle bir şey demedim, çarpıtma var” diyecekti ve haklı olacaktı.

*

Tamam, çarpıtma var ama Aslı Erdoğan da maşallah Batılı gazetelerin çarpıtma yapma motivasyonlarına inceden bayağı bir katkı sunmuş.

*

NOT: Dün bu köşede yayınlanan ‘Batı talep ediyor/Aslı arz ediyor’ başlıklı yazı, Aslı Erdoğan’ın yalanlamasından çok önce yazılmıştı. Yalanlama akşam saat 19.00 civarında çıktı. Yalanlamadan benim haberim saat 21.00 gibi oldu. O saat itibariyle gazete baskıya girmişti. Durum böyle olduğu halde CHP’li Mehmet Bekaroğlu’nun “Aslı Erdoğan’ın yalanlamasını herkes duydu, Ahmet Hakan duymadı” diye attığı tweet, belden aşağı vurmanın dik âlâsıdır. Böyle şeylere tenezzül etmeyi Bekaroğlu’na hiç yakıştıramadım.

 

Haberin Devamı

SÜLEYMAN SOYLU’NUN İKİ DİZİYE ‘LANET’ DEMESİ

İÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklaması aynen şöyle:

*

“Lanet bir dizi var, ‘Çukur’ diye... Onun kadar olamıyorsak yazıklar olsun. Bir de ‘Adana Sıfır Bir’ diye bir dizi var. Bu ikisinin etki alanı kadar etki alanı oluşturamıyorsak yandık. Bu iki dizi çocuklarımızı zehirliyor. İnsanımızı kendi kültüründen uzaklaştırıyor. Ben de hayretler içinde bakıyorum. Üniversite hocalarımız ne yapıyor diye... Kültür insanlarımız ne yapıyor diye... Özellikle bu dizilerle ilgili ortaya ne koyuyorlar diye...”

*

Süleyman Soylu’nun, bir İçişleri Bakanı olarak...

Bazı dizileri bu şekilde eleştirme hakkı vardır. Bazı dizilerin, gençleri olumsuz yönde etkilemesinden şikâyet etme hakkı vardır. Bazı dizilerin etki alanını genişletmesine karşı bir şey yapılamamasından dem vurmaya hakkı vardır.

Haberin Devamı

Soylu açıklamasında, işte bu haklarının tümünü kullanıyor.

*

Ama fakat lakin...

Süleyman Soylu’nun, bir İçişleri Bakanı olarak...

Bazı diziler için “Yasaklansın, kapatılsın, izletilmesin, tepesine çökülsün” falan deme hakkı yoktur.

Soylu açıklamasında, olmayan bu hakkını kullanmıyor.

*

Dilerim Soylu, olmayan hakkını kullanmayı aklının ucundan bile geçirmez.

 

Yazarın Tüm Yazıları