Paylaş
- Kudüs’ü Yahudi şehri yapmak.
- Kudüs’ün İslam geçmişini reddetmek.
- Kudüs’teki Hıristiyan varlığını inkâr etmek.
- Kudüs’ün üç din için de kutsallığını hiçe saymak.
- Kudüs’ü Yahudi şehri yapmak için 3 bin yıllık tabletten medet ummak.
Kısacası...
Ayrımcı, huzur bozucu, işgalci bir vizyon.
*
ERDOĞAN’IN VİZYONU
- Kudüs’ün üç din açısından da kutsallığını kabul etmek.
- Kudüs’ün Yahudi, İslam ve Hıristiyan kimliğine vurgu yapmak.
- Kudüs’ün İslam egemenliğinde yaşadığı çok dinli yapısını anımsatmak.
- Kudüs’ten savaş ve kargaşa değil, barış ve esenlik çıkarmak.
- “Kudüs sadece İslam’ındır” dememek.
Kısacası...
Birleştirici, huzur getirici, ortaklaştırıcı bir vizyon.
*
Uygar dünya, hangi vizyonun daha uygar olduğunu tartışsa keşke.
ERDOĞAN TRUMP’IN OĞLU İLE GÖRÜŞTÜ MÜ
ÖZGÜR Özel şu açıklamayı yaptı geçen gün:
*
“Erdoğan geçen hafta Dolmabahçe ofisinde Trump’ın oğlunu ağırladı. Filistin kan ağlarken Trump’ın oğluyla lobi şirketleri üzerinden iş tutuyorlar, Filistin’i Trump’a terk ediyorlar.”
*
Erdoğan, Trump’ın oğluyla görüştü mü? Bilmiyorum.
Erdoğan’ın bazı görüşmeleri basına kapalı tutuluyor olabilir. Bu nedenle görüşmüş ve bu görüşme basına kapalı tutulmuş olabilir.
*
Böyle bir görüşmenin yapılıp yapılmadığını bilmiyorum ama şunu net olarak biliyorum:
Erdoğan, Filistin davasını içselleştirmiş yegâne dünya lideridir.
Erdoğan, Filistin davasının destekçisi değildir, o davanın ta kendisidir.
Bu davaya ömrünü adamıştır.
*
Trump’ın oğluymuş, Trump’ın kendisiymiş, Avrupa’ymış, lobilermiş falan... Hiç bakmaz.
Söz konusu Filistin olduğunda Erdoğan’ın durduğu ve duracağı yer bellidir.
*
İnanmayanlar şu soruya yanıt arayabilirler:
Netanyahu’nun en nefret ettiği ve en çok uğraştığı lider kimdir?
İMAMOĞLU OLAYINI 10 YIL, 20 YIL SONRA DAHA İYİ ANLAYACAĞIZ
BİZİM Adem Metan’ın YouTube röportajında konuşmuş İlber Ortaylı.
*
Ekrem İmamoğlu için yaptığı yorum şu İlber Hoca’nın:
*
“Ekrem İmamoğlu belediye başkanlığı yaparken gördüğüm biri değil. Partinin yönetim meseleleriyle uğraştı.”
*
İmamoğlu meselesi, hakkıyla konuşulamıyor Türkiye’de.
Neden?
Çünkü ağır bir kutuplaşma var, keskin bir zıtlaşma var.
Ayrıca İmamoğlu hapiste ve bundan kaynaklanan duygusallıklar var.
*
Bütün bunlardan arınarak İmamoğlu meselesini hakkıyla konuşmaya kalktığımızda ise elimizde sadece İlber Hoca’nın saptaması kalıyor.
*
Belediye başkanı seçildiği günden itibaren İstanbul’dan ziyade siyasi kariyerine odaklandı İmamoğlu.
“Bir an önce partiyi ele geçireyim, bütün engelleri ortadan kaldırayım, böylece en tepeye aday olayım” motivasyonuyla harekete geçti.
O kadar acilciydi ki...
Siyasi kariyer yolunda belediye kaynaklarını hunharca kullandığı iddialarıyla başı derde girdi. En yakın çalışma arkadaşları arasından bir sürü itirafçı çıktı.
*
Bugün değil ama belki 10 yıl, 20 yıl sonra İmamoğlu’nun acilciliğinin yol açtığı sorunlar çok daha net biçimde fark edilecek.
10 yıl, 20 yıl sonra...
“Ekrem İmamoğlu, sadece İstanbul’a odaklansaydı... Cumhurbaşkanlığına ulaşması çok daha kolay ve risksiz olabilirdi” yorumlarını çok işiteceğiz.
DİLAN POLAT İÇİN DUYGU SÜREÇLERİ
- İLK ÇIKTIĞINDA: “Aman Allah’ım bu da ne” şaşkınlığı.
- SONRASINDA: “Ama bu bariz görgüsüzlük” tepkisi.
- HAPİSLİKTE: “Galiba artık uslanır” beklentisi.
- TAHLİYEDE: “Sosyal medyasını kapatacaktır” hükmü.
- SONRASINDA: “Yok arkadaş yok. Akıllanmayacak” düşüncesi.
- SON GÜNLERDE: En yoğunundan başkası adına utanma duygusu.
YENİ DİYANET BAŞKANI’NIN CV’SİNİ İNCELERKEN
İSTANBUL Müftüsü Prof. Dr. Safi Arpaguş’un özgeçmişini inceliyorum.
Sağda solda yayınlanan tüm özgeçmişlerde şöyle bir ayrıntı var:
*
“2023 yılında 10 Kasım’da Atatürk’ün ölümünün 85. yıldönümünde Dolmabahçe Bezmiâlem Valide Sultan Camii’nde düzenlenen Mevlit programına katılmasıyla biliniyor. Arpaguş, cami cemaatiyle birlikte Atatürk ve silah arkadaşları için dua etmişti.”
*
Atatürk ve silah arkadaşları için dua etmek, cemaatle birlikte duaya iştirak etmek falan.
Bunun nesi ilginç?
Ali Erbaş da Atatürk ve silah arkadaşları için dua ediyordu. Kaç kere kulaklarımla duydum.
*
Bir din adamının Atatürk için dua etmesinin acayip enteresan bulunmadığı günlerin gelmesi dileğiyle.
GLOBAL SES VERİYOR YERELDEN TIK YOK
SANATÇI Fazıl Say. İşinsanı Ömer Koç.
İkisi de Gazze için konuştu.
Geçiştirici, idare edici, yasak savıcı değildi söyledikleri.
Gazze için...
Söylenmesi gerekeni sonuna kadar söylüyorlar, içtenlikle haykırıyorlar, net bir tutum alıyorlardı.
*
Biri küresel çapta bir sanatçı, diğeri küresel ilişkileri olan bir işinsanı.
İkisinin de kaybedebilecekleri var.
İkisinin de aldığı riskler var.
*
Global isimler böyle davranırken...
Yerel ünlülerin Gazze’ye karşı sergiledikleri apaçık körlük inanılır gibi değil.
*
Kaybedecekleri şeyleri olanlar haykırıyor, kaybedecekleri şeyleri olmayanlar susuyor.
Gerçekten inanılmaz.
KRAL SOFRASINA DAİR
- Tamam şaşaalı ama çok sıkışık. Trump’a kol çarpmadan çorba içilemez.
- Bu kadar şaşaalı masada ikram edilen yemek tavuk. Biraz gerileseler tavuk döner verecekler. God Save the King!
- Altın varaklı objelerin yer aldığı bir masa nasıl olur da rüküş olmaz? Bunu anlamaya çalışmamız lazım.
Paylaş