Bilim insanlarını dinledikten sonra anladığım 10 şey

- İKİ: Grip ve zatürre aşısı işe yarayabilirmiş... Mutlaka hekimlere danışarak yaptırılabilirmiş.

*

- ÜÇ: “Korona testi yapıyoruz, bastır parayı, yaptır testini” diyene, “Hadi len oradan” demek şartmış.

*

- DÖRT: Gerçek vaka sayısını bulmak için... Şu anki vaka sayısını onla çarpmak gerekiyormuş.

*

- BEŞ: Türkiye’de test sayısı artınca... Ölüm oranında bariz bir düşme kaydedilecekmiş.

*

- ALTI: Şüpheli her temastan sonra... Mutlak surette el yıkamak, alınacak tedbirlerin en önemlisiymiş.

*

- YEDİ: Ateş ve öksürük... Bu ikisi bir aradaysa mutlaka test için uygun hastaneye başvurmak gerekiyormuş.

*

- SEKİZ: Enfekte olanların maske takması, etrafa bulaştırma riskini en aza indiriyormuş...

*

- DOKUZ: Egzersiz, doğru beslenme ve yeterli uyku... Bağışıklığı güçlendirmenin olmazsa olmaz üç atlısıymış.

*

- ON: 14 gün boyunca aynı ortamda kalmış ve başkalarıyla temas etmemiş aile bireylerinin birbirleriyle temasında sorun yokmuş.

ŞİMDİ KONUŞMA ZAMANI

KEŞKE Cumhurbaşkanı Erdoğan daha çok “ulusa sesleniş” konuşması yapsa...

*

Keşke Ekonomi ve Maliye Bakanı Berat Albayrak piyasalar açısından aldığı kararlarla ilgili daha çok açıklama yapsa... Keşke Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Fazla mı oluyor? Çok mu konuşuyoruz?” falan demeden basın toplantılarını sürdürse... Keşke Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, sık sık öğrencilere ve velilere seslense... Keşke İçişleri Bakanı Süleyman Soylu topluma daha çok mesaj verse...

*

Unutmayalım: Kontrolsüzlük algısı yaymaya çalışanlara karşı en iyi, en güzel, en etkili tutum kesintisiz iletişimden geçer.

TOLSTOY- MUSTAFA KUTLU




SAĞLIK Bakanı Fahrettin Koca geçen gün evlere kapanmak zorunda kalanlara iki yazarın kitaplarını tavsiye etti: Mustafa Kutlu ve Tolstoy...

*

Mustafa Kutlu’yu tanımayanlar var.

“Hangi dünyaya kulak kesilmişse öbürüne sağır” olanlarla çevrili olduğumuz şu Türkiye ortamında normaldir.

*

Tanımayanlar için söyleyeyim:

*

Mustafa Kutlu, iyi bir yazardır. Propagandist değildir. İdeolojik gömlekler giydirmez kitaplarına... Hikâye anlatma ustasıdır. İncelikli bir dili vardır. Okudukça sever, sevdikçe okursunuz.

*

Yeni başlayacak olanlar için Mustafa Kutlu kitaplarından beş kitaplık seçki yaptım:

*

BİR: Ya Tahammül Ya Sefer... İKİ: Sır... ÜÇ: Yoksulluk İçimizde... DÖRT: Uzun Hikâye... BEŞ: Bu Böyledir...

*

Gelelim Tolstoy’a...

*

Tolstoy’a dair çıkardığım gelişigüzel notlar var, takdim ediyorum:

*

- Anna Karenina’yı okumazsa gönül, aşkı ne anlar!

*

- Fahrettin Koca’nın karantina günleri için Tolstoy okumayı önermesiyle Tolstoy’un zatürreden ölmesi arasında bir ilişki olabilir mi acaba?

*

- “Güzel olan sevgili değil, sevgili olan güzeldir” demiş Tolstoy... Ne güzel demiş!

*

- Tolstoy okumanın iki etkisi vardır: BİR: Günlük tutmaya başlarsın. İKİ: İtiraflarda bulunmak için yanıp tutuşursun.

*

- “Mutlu değilsen suçlusun” diyor Tolstoy... Süper bir tespit... Süper!

*

- Tolstoy’a göre bütün iyi hikâyeler iki şekilde başlar: Ya biri yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir.

KİMDEN NEYİ ÖĞRENDİM

- Bir cerrah arkadaşımdan... “Cerrahi el yıkama yöntemi”ni öğrendim...

*

- Annemden... Makarna yapmayı öğrendim...

*

- Kedim Sekter’den... Evin her köşesinin keyfini çıkarmayı öğrendim.

*

- Mehmet Ceyhan Hoca’dan... Bulaşmanın o kadar da kolay olmadığını öğrendim.

BİR FAHRETTİN KOCA ŞAKASI

SAĞLIK Bakanı Fahrettin Koca’nın son yaptığı geniş basın açıklamasında şöyle bir cümle vardı:

*

“Bu hastalığa karşı elimizde güçlü bir koz var: Yakalanmamak!”

*

Bu bölümün videosunu yapmışlar. “Yakalanmamak” kelimesinin hemen ardından matrak bir müzikle jenerik akıyor.

*

Fahrettin Koca ciddiyetinden bile sağlam bir mizah çıkarmayı başarmak... Az şey değil!

VAZGEÇİN KARDEŞİM

“BELEDİYELER daha iyi mücadele ediyor” ya da “Hükümet daha iyi mücadele ediyor” diye...

Hükümetle belediyeleri yarıştırmaktan vazgeçin kardeşim.

*

Gün yarıştırma günü değil, el birliğiyle mücadele günü.

Bunu ne zaman anlayacaksınız?


KEDİCİKLER VE KÖPEKÇİKLER

SİZ evlere kapanınca... Dükkânlar kepenk kapatınca... Lokantalar yemek çıkarmayınca...

Bunlardan sebeplenen sokak kedicikleri ve köpekçileri, aç ve perişan.

Onları düşünelim. Onları besleyelim. Onları unutmayalım.

*

Unutmayalım: İyilik yapmak, panik duygusunu bastıran en etkili silahımızdır.