Asena Meral’in topuk sesleri

- Devlet Bahçeli “Yargıtay’a gideceğiz” dese de...

Haberin Devamı

- Genel merkez, kurultayı yaptırmamak için elinden geleni yapacağını ilan etse de...
- Mahkeme kararına uyulmama ihtimali olsa da...
Asena Meral’in topuk seslerini işitir gibiyim.

 

*

 

- MHP’de çok sayıda aday olsa da...
- Parçalanmış ve bölünmüş bir parti içi muhalefet söz konusu olsa da...
- Asena Meral’in işi çok zor olsa da...
Asena Meral’in topuk seslerini işitir gibiyim.

 

*

 

- Vakti gelmiş bir siyasetçinin önünü kimselerin kesmeye güç yetirmeyeceğini bildiğim için...
- İktidar yanlılarının sadece Meral’e yüklendiklerini fark ettiğim için...
- Toplumda bir karşılığı olan her siyasetçinin, önüne çıkarılan her türlü badireyi er ya da geç atlattığına hep şahit olduğum için...
Asena Meral’in topuk seslerini işitir gibiyim.

 

Haberin Devamı

Umudu kesmenin vakti gelmiş demektir

 

- Eğer Kemal Kılıçdaroğlu’na gösterilen tepkinin binde biri bile Karaman’daki korkunç olaya yönelik olarak gösterilmiyorsa...

 

*

 

- Eğer Kemal Kılıçdaroğlu’nun o sözü nedeniyle ortaya konan infialin binde biri bile 10 çocuğa tecavüz edildiğinde sergilenmiyorsa...

 

*

 

- Eğer bir kadın bakan için sarf edilen yakışıksız sözün uyandırdığı tepkinin binde biri bile Karaman’da ortaya çıkan skandallar silsilesi karşısında ortaya konmuyorsa...

 

*

 

- Eğer Kemal Kılıçdaroğlu’nun yakışıksız sözü için yapılan tartışmanın binde biri bile Karaman’daki o korkunç olayla ilgili olarak yapılmıyorsa...

 

*

 

Haberin Devamı

O ülkeden,
o siyasetten,
o şehirden,
o toplumdan,
o medyadan,
o Anadolu’dan,
o dindarlıktan,
o ahlak anlayışından, o vicdandan...
Umudu kesmenin vakti gelmiş demektir.

 

BİR KEZ DAHA VE TANE TANE ANLATIYORUM

 

EĞER muhatabınız bir kadın ise...

 

Ve siz “yatmak” kelimesini kullanıyorsanız...

 

Akla gelecek olan şey, herkesin aklına gelendir.

 

Nokta.

 

*

 

- “Ama benim amacım bu değildi” desen de...

 

- “Ama ben falanın sözüne gönderme yapıyordum” desen de...

 

- “Ama ben tacizci bir maksatla söylemedim” desen de...

 

- “Ama ben herkesin aklına geleni aklımdan geçirmedim” desen de...

 

- “Ama ben yeryüzünün en janti, en kibar, en centilmen adamıyım” desen de...

 

Fark etmez. Yaptığın en azından düşüncesizliktir, asgarisinden özensizliktir, hiçbiri değilse sorumsuzluktur. Ve özrü gerektirir.

 

Yine nokta.

 

*

 

Bana...

 

- İster “oportünist” deyin.

 

- İster “orta yolcu” deyin.

 

- İster “korkak” deyin.

 

Haberin Devamı

- İster “dayağı yiyince böyle oldun” deyin.

 

- İster şöyle deyin, ister böyle deyin.

 

Doğru bildiğimi haykırmaktan milim geri adım attıramazsınız.

 

KEŞKE FATMA ŞAHİN ANTEP’E GİTMESEYDİ

 

- Uzlaşmacıydı.

- Sempatikti.

- Tavizsizdi.

- En hızlı feministlerin bile saygısını kazanmıştı.

- En karşıtları bile hakkında iyi şeyler söylüyordu.

 

*

 

Hey gidi Fatma Şahin hey!

 

Çekip gittin Antep’e ve bizim Sema Ramazanoğlu’na maruz kalmamıza yol açtın.

 

Alacağın olsun.

 

İKTİDAR MEDYASI, PSİKOLOJİK HARP TAKTİKLERİ UYGULUYOR

 

- Ayşe Arman başka bir şey, Ahmet Hakan başka şey söylese de... Hiç aldırmıyor iktidar medyası... İkisini de aynı sepete koyuyorlar. Ve yüklen babam yüklen yapıyor.

 

*

 

Haberin Devamı

- Nüansa falan zerre dikkat etmiyor iktidar medyası... Farklı yaklaşımları falan boş veriyor... Alabildiğine saptırıyor, alabildiğine çarpıtıyor.

 

*

 

- İktidar medyası doğrunun, hakikatin sesi olmak yerine... Pis bir psikolojik savaşın en kaba saba taktiklerini uyguluyor.

 

 

KİTAP HEDİYE GÜNÜ 

 

 

ESKİ bankacılardan Bülent Şenver öncülüğünde kurulan “Herkese Kitap Vakfı”, dünyada ilk kez nisan ayının 3. pazarını “Kitap Hediye Günü” ilan etmiş durumda.

 

*

 

Duyduk duymadık diyen kalmasın.

 

Bu yıl ilk kez 17 Nisan Pazar günü, yani haftaya bugün ülkemizde “Kitap Hediye Günü” olarak kutlanacak.

 

Lütfen haftaya pazar günü...

 

Herkes herkese kitap hediye etsin.

 

*

 

Haberin Devamı

NOT: “Kitap Hediye Günü”nde İstanbul’da Miniatürk ve Alkent Sanatçılar Parkı’nda kitap şenliği yapılacak.

 

 

FİLMLER, KİTAPLAR, ALBÜMLER, MEKÂNLAR

 

 

- Görkem Yeltan’ın yönetmenliğini yaptığı “Yemekteydim ve Karar Verdim” adlı filmini izledim. Çok beğendim çok.

 

*

 

- Murat Boz’un “Janti” adlı albümünü dinledim. “Temiz, pürüzsüz, samimi bir albüm” dedim.

 

*

 

- Arnavutköy’de “Hudson” diye bir mekân açılmış ve bayağı popüler olmuş. Gittim, denedim ve memnun kaldım.

 

*

 

- “Yoksa Sen Misin?” Gülten Dayıoğlu’nun 80. kitabı... Fantastik, sinematografik bir roman... Pek farklı ve etkileyici buldum.

 

*

 

- Banu Aydın’ın “Bir Başka Dünyanın Çocukları-Kediler” adlı kitabını okudum. Artık kedim Sekter’e bakışım ve yaklaşımım bir başka...

 

*

 

- Önyargısızca okudum Cem Yılmaz’ın abisi Can Yılmaz’ın “Yeni Başlayanlar İçin Can Yılmaz / Klişe Hayatlar Matbaası” adlı kitabını... İnce mizah, keskin gözlemler ve çok tanıdık öyküler... Çok sevdim bu kitabı çok.

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları