Kimi/kimleri kast etti?

ODUN KRİZİ

Haberin Devamı

SEFERİHİSAR Belediye Başkanı CHP’li Tunç Soyer, egedesonsöz’e konuşmuş:
Başlıklar halinde diyor ki:
Bence Genel Başkan bu seçimde ilk defa farklı bir şey yapacak.
Odun koysan seçilir yere odun koymayacak.
Çünkü odun koysan seçilecek yere odun koyduğun için sen bu memlekete yönelik bir algı yaratamadın.
Karşıyaka, Beşiktaş, Konak, Şişli buralarda zaten seçiliyorsun.
Öyle adamlar koymalısın ki, orada yaratacağı algı dalga dalga etrafına yayılmalı.
Eskişehir bir bozkır kasabası değil mi?
İzmir on misli, yüz misli potansiyele sahip.
Ama Eskişehir tek başına Türkiye’de hayranlıkla izleniyor.
Çünkü oraya odun koymadı.
Bence Genel Başkan bunu anladı ve odun koysan seçilecek yere odun koymayacak.
Çünkü bu kendi geleceğiyle de ilgili.
Bence hiçbir yere odun koymayacak.
Kemal Bey bu konuda hiç kimsenin kaprisini çekmeyecektir.
‘Bizim Ahmet abinin yakını, pırlanta gibi çocuk’ diye bir şey olmaz.
Artık bu deniz bitti.
Sayın Genel Başkan partiye ve yerel yönetimlere son derece hakim.
Herkesin ne yaptığını çok iyi biliyor ve bu bilgiler ışığında 2019’a gidecek.
Aziz Kocaoğlu’nun geçen dönemki adaylık süreciyle bu dönem arasında büyük fark var.
Orada 400 yılla yargılanan bir Başkan vardı.
Bir partiyi iç kültürü yaşatır, o kültür Aziz Başkanı yalnız bırakamazdı.
Sadece CHP’li olduğu için yargılandı Aziz Başkan.
O noktada Genel Başkan, Aziz Başkan’la devam etmek zorundaydı.
O mecburiyetler kalktı.
Şimdi başka dinamikler, tercihler var.
Başka görevler olursa ‘Hayır demem’, illa olsun diye de yanıp tutuşmam.
Bu benim irademde değil, o nedenle duruyorum.
Ama kendimi çok uygun görüyorum, hazır hissediyorum.
İzmir için büyük heyecan taşıyorum.
Hakikaten İzmir’in uçabileceğini düşünüyorum.
İzmir uyuyan güzel.

Haberin Devamı

Kimi/kimleri kast etti

Şimdi...
Bu sözleri neresinden okumalı?
Bana sorarsanız her bir cümle başlı başına bir mesaj içeriyor.
Ama önemli olan ‘odun’ların ve ‘odun’ları görevlendirenlerin nasıl okuyacağı?
Bilmem yanılıyor muyum?

***
HAVAİ FİŞEK

Atmasanız ne kaybedersiniz?

Haberin Devamı

EVET, bu konuda kaçıncı yazı kaleme alışım inanın sayısını ben bile unuttum.
Ancak...
Kimilerinin (sırf görsel bir şov uğruna) havai fişek patlatarak insan, hayvan, bitki ve çevreye zarar verme ısrarı ne yazık ki hala sürüyor.
Bunun son örneğini yılbaşı gecesi yaşadık.
İstisnasız Ege’nin her köşesinde saatler 00.00’ı gösterdiğinde kulakları sağır eden bir gürültüyle gece sanki gündüze döndü.
Ve işin bence en trajikomik yanı ertesi gün çeşitli kurumlardan geçilen bültenlerde matah bir şey yapılmış gibi kaç adet havai fişek atıldığına dair satırlardı.
O kararı alan, uygulanmasına izin veren, fişekler patladıkça çılgınlar gibi bağıranlar...
Siz eğlenirken o gece nasıl bir çevre kirliliği oluştu?
Kaç insan işitme ya da solunum rahatsızlığı yaşadı?
Kaç hayvan sağır ya da kör oldu, can verdi?
Kültürel ve tarihi eserler zarar gördü?
Zümrüt yeşili ormanlar yandı?
Haberiniz var mı?

***
PORTRE

3 köklü geleneğin varisleri

Haberin Devamı

EVLİYAZADE Şakir Efendi tarafından 1886’da kurulan Evliyazade Zeytinyağı Fabrikası yazılı kaynaklarda Edremit’te, hatta tüm körfezde kurulmuş en eski Müslüman Türk fabrikası olarak geçiyor.
Şakir Efendi’den sonra üretime oğlu Evliyazade Necati Bey devam ediyor.
Necati Bey fabrika yıkılıp iş merkezine çevrildikten sonra Havran’daki diğer aile işletmesi olan Zarbalızade Fahri Bey Fabrikası’nda üretimi sürdürüyor.
Evliyazade Necati Bey’in vefatının ardından bayrak Necati Bey’in tek kızı Yıldız Hanım’ın eşi Abdullah Ertem’e geçiyor.
Abdullah Bey Girit mübadillerinden Hasan Bey’in oğlu.
Girit’ten beri zeytinyağı ticaretiyle uğraşıyorlar, 1952’de Ayvalık Ertemler Zeytinyağı Fabrikası’nı satın alarak üretime yöneliyorlar.
Abdullah Ertem Havran’daki fabrikanın şehir içinde kalmasının getirdiği sorunlar sebebiyle tesisi 2002’de zeytinliklerin yoğunluğunun olduğu Ayvalık’a taşıyor.
Aile şimdilerde bir taraftan dördüncü, diğer taraftan üçüncü nesil olarak zeytinyağı üretimine burada devam ediyor.

Haberin Devamı

BAYRAK NECATİ BEY’DE AMA AİLE HEP YANINDA

Günümüzde ise firmayı Necati Ertem yönetiyor.
Ancak abla Meltem Hızal ve baba Abdullah Ertem olmak üzere tüm aile bireyleri de bu işe gönül ve emek veriyor.
Bu kültüre layık olmaya, zeytinyağına bir nebze de olsa katkı koymaya çabalıyor.
Necati Bey 1970 doğumlu.
İzmir Özel Türk Lisesi’nin ardından Dokuz Eylül Üniversitesi İktisat Bölümü’nde okumuş.
Ama eğitimi süresince de hep zeytinyağı üretiminin içinde olmuş.
Okul döneminin bitiminde de hemen aile işletmesinde çalışmaya başlamış.

‘EVLİYAZADE’ İLE PERAKENDEYE GİRDİLER

Aile zeytinlikleri Ayvalık ağırlıklı olmakla birlikte Edremit, Burhaniye ve Gömeç’te bulunuyor.
Perakende satışa sundukları ürünleri Ayvalık coğrafi işareti kullanmaları nedeniyle bu bölgeden elde ettikleri zeytinliklerden sağlıyorlar.
Bununla birlikte zeytinliklerinin tamamı Ayvalık-Edremit tipi ağaçlardan, Murateli ve Mutluköy meralarında büyük denilebilecek birbirine yakın parçalardan oluşuyor.
Aileye ait zeytinliklerden toplanan zeytinler aileye ait tesiste özenle işleniyor.
Zeytinliklerde iyi tarım uygulamalarından tutun da, herbisit ve enzim kullanmama, zamanında ve uygun ilaçlama, soğuk sıkım olmayan ürünlerde de düşük sıcaklıkta işleme, uygun kaplarda uygun sıcaklıklarda depolama gibi zeytin ağacının bakımından zeytinyağının ambalajlanmasına kadar sürecin her aşamasına azami özen gösteriliyor.
2014’e kadar müstahsil ve zeytinyağı üreticisi olarak sektörde boy gösteren firma o tarihten itibaren ‘Evliyazade’ markasıyla perakende satışa yönelmiş.

Haberin Devamı

Kimi/kimleri kast etti

HER ŞEYİ KENDİ BÜNYELERİNDE YAPIYORLAR

Diyorlar ki:
“Edremit Evliyazade, Havran Fahri Bey ve Ayvalık Ertemler fabrikası gibi üç köklü geleneğin varisleri olarak dedelerimizden gelen bu kültürün sorumluluğunun bilincinde zeytinyağı üretimine devam ediyoruz.
Ailemize ait zeytinliklerden mahsulümüzü özenle topluyor, aile işletmesi olan tesisimizde titizlikle işliyor, zeytinyağımızı en uygun şartlarda muhafaza ediyor ve halkımızın tüketimine sunuyoruz.
Bu işin gönül bağı olmadan yapılamayacağını düşünüyor, bu kültürün, müthiş geleneğin sorumluluğunu yerine getirmeye çalışıyoruz.
Sadece kendi ürünümüzü kendi bünyemizde (3 mağaza ve internet) satışa sunuyoruz.
Hedef olarak üretimimizin tamamını perakende olarak satmayı amaçlıyoruz.
Kendi ürününü toplama, kendi tesisinde işleme ve kendi bünyende satış yapma durumunun zeytinyağında üst düzeyde kalite sağlamanın şartı olarak görüyor ve bunun dışına çıkmayı düşünmüyoruz.”

Kimi/kimleri kast etti

 
Abdullah Ertem ve beşinci kuşaktan Kaan Hızal

Yazarın Tüm Yazıları