Hangisi doğru?

DOKUZ Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ve Devlet Konservatuvarı’nın taşınma sürecinde baş döndüren gelişmeler yaşanıyor.

Haberin Devamı


Önce, Dekan Prof. Dr. Hacı Yakup Öztuna, “Elimizde bir rapor var. Buranın depreme dayanıksız olduğuna kanaat getiren bu rapora uyulmaması halinde suç işlemiş oluruz. Yarın öbür gün muhtemel bir depremin neden olacağı olumsuz sonuçlara karşı önlem almak zorundayız. Taşınma işlemi geçicidir” dedi.
Sonra, Rektörlük’ten, “Şu an için ortada herhangi bir taşınma söz konusu değildir. Bununla ilgili ortaya atılan tarihler de doğru değildir. Mensuplarımızdan kaynağı belli olmayan açıklamalara itibar etmemelerini ve sağduyulu davranmalarını diliyoruz” açıklaması geldi.
Ardından, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, söz konusu binaları sağlamlaştırmak için her türlü desteğe hazır olduklarını söyledi.
Rektörlük bunun üzerine, “Binaların depreme dayanıklı hale getirilmesi veya yeniden yapılmasına ilişkin süreci İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin üstleneceği ve çalışmalarını da ivedi şekilde başlatacağı resmi protokolü yapmaktan mutluluk duyacağımızı belirtmek isteriz” dedi.
Tınaztepe’ye alternatif arayan ve çözüm yollarını genişletmek isteyen rektörlük bir adım daha ileriye giderek belediyeden Tarihi Havagazı Binası’nı bir süreliğine talep etti.
Ancak Büyükşehir, buradaki yoğunluk nedeniyle DEÜ’ye Kültürpark’taki holleri önerdi. Rektörlük de bunu olumlu buldu.
(Başkan Tunç Soyer bir gün sonra bu açıklamayı yalanladı, ‘Kültürpark’ın geleceği İzmir Buluşmaları süreciyle belirlenecek’ dedi. DEÜ Genel Sekreteri Dr. Saip Tiryakioğlu da, ‘Ciddi bir devlet kurumu olan Dokuz Eylül Üniversitesi muhataplarından da aynı ciddiyeti beklemektedir’ karşılığını verdi.)
Ve tüm bunlar, “Şu anda performans testleri ve değerlendirilmeleri yapılıyor. Nihai karar ortaya çıkacak rapordan sonra verilecek” açıklaması yapıldıktan sadece birkaç gün içinde gerçekleşti.
Yani performans testleri ve değerlendirmeleri bitip, olası bir, “Narlıdere’deki GSF ve Konservatuvar binaları güvensizdir” raporu çıkması halinde izlenecek yol haritası üç aşağı beş yukarı şekillenmiş durumda.
Şimdi merak ettiğim iki konu var:
Birincisi, rektörlüğün daha ilk günden bu yana ısrarla altını çizdiği, “Biz bu ön çalışmayı GSF ve Konservatuvar’a özel değil, üniversiteye ait tüm yapıların durumlarını tespit etmek amacıyla başlattık” açıklaması.
Şu ana kadar GSF ve Konservatuvar dışında hangi birimlerin binalarına ilişkin benzer çalışma yapıldı?
Performans testleri ve değerlendirmeleri biten var mı?
Bunlarla ilgili de olumsuz bir tabloyla karşılaşılması durumunda eylem planları ve alternatifleri belirlendi mi?
Tüm bunları önemsiyorum, çünkü rektörlüğün, “İşi sadece fakülteyi bir yerden başka yere fiziki olarak taşımasına indirgemek doğru ve şık bir yaklaşım değildir. Sonuçta insan hayatı her şeyin üstündedir. Ülkemizin dört bir yanından üniversitemize eğitim için gelen evlatlarımızın hayatını tehlikeye atacak, bize onları emanet eden ailelerimizin güvenlerini sarsacak bir duruma asla izin veremeyiz” sözlerinin altına herkes gibi ben de imza atarım.
Gelelim ikincisine...
Koltuğa oturur oturmaz, görevi devraldığı Aziz Kocaoğlu’nun, Kültürpark’taki İZFAŞ’ın eski binasını yeni kurulan Tınaztepe Üniversitesi’ne 3 yıllığına bedelsiz tahsis eden meclis kararını iptal eden Tunç Soyer, şimdi (eğer doğru ise) bu kararını ne ile gerekçelendirecek?
İlki mi doğruydu, yoksa bu mu?
Bir de Kültürpark Platformu bu konuda ne düşünüyor acaba?

 

Haberin Devamı

Aklın yolu bir

Haberin Devamı

EFENDİM, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’tan sonra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de tüm personele yazılı bir mesaj gönderip, “Temennim, çalışma odalarınızda benim fotoğraflarım yerine Ulu Önder Atatürk portresiyle birlikte sevgili çocuklarınızın fotoğraflarının asılı olmasıdır. Bu güç ve ilham bize yeter” demiş.
Aslında bu uygulamanın mimarı Ukrayna’nın yeni devlet başkanı, eski komedyen Vladimir Zelenskiy...
O da seçilir seçilmez ilk iş olarak, “Odalarınızda benim resmimim olmasını istemiyorum. Devlet başkanı ikon değildir, idol değildir. Oraya çocuklarınızın fotoğrafını asın ve ne zaman bir karar alacak olsanız onların gözlerine bakın” demişti.
Zaten bir başkanın belediyenin tüm odalarında fotoğrafının olmasını anlamak ve kabul etmek mümkün değil.
Dolayısıyla yapılanı çok da abartmamak lazım, olması gereken olmuş.

Haberin Devamı


Altınyol için
bir öneri var

GEÇEN hafta, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, sahil tarafını genişleterek Altınyol’u 3’ten 4 şeride çıkaracağını duyurduğundan yola çıkarak...
“Mühendis değilim, o nedenle İZBAN hattının geçtiği, yaya ve üstgeçitler ile köprülerin bulunduğu alanlarda nasıl bir çözüm üretileceğini bilemiyorum. Bir de izmirdeniz projesi kapsamında yapılan sahil düzenlemesi daha yeni bitmişken bütünlüğü bozmadan bu bir şeridin nasıl kazanılacağını merak ediyorum. Güzergah boyunca kesintisiz şerit genişletmek mümkün mü? Harcanacak zamana, paraya, yapım süresince çekilecek sıkıntılara değecek mi?” diye yazdım.
Her zaman olduğu gibi buna da ilgilisinden bir yanıt alamadım.
Ama bir okurum, “Bir şerit genişleterek bu yola çözüm üretmek mümkün değil. İzmir sürekli büyüyen bir kent. Nüfusa paralel olarak araç sayısının da artacağı göz önünde bulundurulduğunda bence yapılması gereken ‘uçan yol’. Başka formül aramaya gerek yok” mesajı göndermiş.
Bizden yazması, kimbilir belki bir dikkate alan olur!

Haberin Devamı


Minik bir not: Eleştiri ve önerileriniz için doğrudan bana ulaşırsanız sevinirim.

Yazarın Tüm Yazıları