Güneşin en güzel battığı yer

Bana sorarsanız İzmir’in her yeri güzel. Ama Pasaport bir başka güzel.

Haberin Devamı

 


 Zira Pasaport bir anlamda İzmir’in vitrini. Burada yaşam 7/24 kesintisiz akıyor. Günün her anı cıvıl cıvıl. Bunca hareketliliğe rağmen ilginçtir kimse sıkılıp bunalmıyor, aksine huzur buluyor. Kimi doyumsuz manzarası, kimi buram buram tarih kokan ambiyansı için geliyor. Kimi de ruhunu ferahlatmak, derdini tasasını denize dökmek, kanatlarını rüzgarla dolduran martıların Körfez’e pik yapışını izlemek, demli bir çay, bol köpüklü Türk kahvesi, kumru, gevrek, boyoz kaçamağı için soluğu burada alıyor. Sahil boyunca uzanan restoranlar da günün her anı konuklarına birbirinden eşsiz lezzetler sunarak ev sahipliği yapıyor. İşte bunlardan biri de Sakız Alsancak. Pasaport İskelesi’nin tam karşısında deniz ve tarihin buluştuğu en özel noktada, güneşin en güzel battığı yerde sıcacık ortamı, özel tatları, güler yüzlü hizmetiyle konuklarını bekliyor.

Haberin Devamı

Güneşin en güzel battığı yer
Güneşin en güzel battığı yer

 


Öğleni başka, akşamı ise bir başka güzel


SAKIZ Alsancak Restoran, 1989’da, sağlıklı beslenme temasıyla ‘İzmir Vejetaryen Restoran’ adıyla kurulmuş.
Mekan, 2002’nin Temmuz’unda Swissotel Büyük Efes Convention Center’ın karşısındaki yerine taşınmış.
2007 Aralık’ta Hikmet Alpay’ın yönetimine geçen işletme ‘Sakız Restoran’ olarak tüm gün hem a’ala carte, hem de Ege, Akdeniz ve Girit mutfağı olarak hizmet vermeye devam etmiş.
Temmuz 2017’de bugün halihazırda hizmet verilen Pasaport’taki tarihi yapıya geçiş yapılmış.
2018’in Mayıs’ından itibaren de işletmenin yönetimi daha önce Hikmet Bey’le ortak olan Halil Özdemir’e geçmiş.
Halil Bey, İzmir’in köklü işletmelerinden Yayla Kasap’ın ortağı.
1968’den bu yana faaliyet gösteren Yayla Kasabı, ikisi Alsancak’ta, biri Mavişehir’de, biri de Çeşme’de olmak üzere toplam 4 şube ile hizmet veriyor.
Kardeşleriyle birlikte İzmir’de ilk kez dry aged (kuru dinlendirme) eti müşterilerinin beğenisine sunan Halil Özdemir’in burada edindiği bilgi birikimiyle kalite ve müşteri memnuniyeti odaklı hizmet anlayışı Sakız Alsancak Restoran’da çok daha üst seviyelere çıkmış.
Mekan bu taşınmayla birlikte kendine özgü lezzetlerinin yanı sıra muhteşem günbatımı ve eşsiz İzmir Körfezi manzarasına da kavuşmuş.

Haberin Devamı

Güneşin en güzel battığı yer
Güneşin en güzel battığı yer
Güneşin en güzel battığı yer

GÜNEŞİ BATIRIRKEN HEM MİDENİZİ, HEM DE RUHUNUZU DOYURUN
Yeni yer İzmir’in tam göbeğinde ama karmaşasından da bir o kadar uzağında harika bir konumda.
Pasaport İskelesi’nin tam karşısında, deniz ve tarihin buluştuğu en özel noktada.
Burası buram buram tarih kokan bir bina.
Geçmişi 1850’li yıllara dayanıyor.
Otel olarak yapılmış, sonra ticari amaçla kullanılmış, ardından bir süre atıl kalmış, yeni kiralamalarla farklı alanlarda hizmet verdikten sonra Sakız Alsancak Restoran’ın gelişiyle yine eski görkemli günlerine dönmüş.
Öyle ki; taş duvarları, yüksek tavanı, görkemli avizeleri, İzmir’in 8 bin 500 yıldır bir liman kenti olduğunu gözler önüne seren nostaljik resimleri, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün sofralarından kesitler sunan fotoğrafları, panjurlu-aynalı dekoruyla sizi sımsıcak atmosferiyle sarıp sarmalarken aynı zamanda ayrıcalıklı hissettiriyor.
200 kişilik mekanda öğlenleri deneyimli şefler Bayram Sökmen ve İhsan Koç’un koordinasyonunda hazırlanan sebze ağırlıklı hafif ve sağlıklı yemekler, bölgeye özgü zeytinyağlılar, Ege-Akdeniz-Girit otları büyüklerden öğrenilen orijinal halleriyle sunuluyor.
Her gün birbirinden farklı (tavuk çorbası, soğan çorbası, beğendili tavuk şinitzel, kuru fasulye, felafel, pirinç pilavı, lahana sarma, meyhane pilavı, ısırgan otu kavurma, kıymalı krep lazanya, ıspanak, kuzu etli kuru patlıcan dolması, sebze mücver, İzmir köfte, pırasa, fırında hindi hünkar beğendili, taze bakla, dana etli kağıt kebabı, yer elması, sardalye tava, mantı, fırında kızarmış tavuk but, 2’li-3’lü-4’lü karışık tabak, kara dutlu lor tatlısı, kabak tatlısı, Kemalpaşa, ayva tatlısı, helva böreği tatlısı (dondurmalı), fırın sütlaç vs) 30-35 çeşit yemek çıkıyor.
Ve tamamı şeffaf mutfak sayesinde gözünüzün önünde yapılıyor.
14-38 TL aralığında fiyat taşıyan bu lezzetler mevsime göre hazırlanıyor ve Sakız Alsancak Restoran’ın web sitesi ile sosyal medya platformlarında günlük olarak yayınlanıyor.
Benden uyarması, bu hepsi birbirinden leziz tatları kaçırmak istemiyorsanız biraz acele edin.
Sonra yer bulamadım diye üzülmeyin.


MENÜLER O KADAR SADE Kİ KAFA KARIŞTIRMIYOR
Peki, öğlenleri böyle de akşamları nasıl?
Akşamları da başka yerde kolay kolay tadamayacağınız menüler sizi bekliyor.
Burada öyle saymakla, yazmakla bitmeyen meze yok.
Hepi topu 12 çeşit meze mevcut: Levrek marin, ahtapot salatası, çiroz, Ege ot tabağı, fava, Girit tuzlama, köz patlıcan, acılı yoğurt ezme (atom), yoğurtlu patlıcan ezme, peynirli Rum ezmesi, Cunda cacık ve kabak tarator. Fiyatlar 30-85 TL aralığında.
Birçoğunu tattım, (abartısız) diyebilirim ki hepsi birbirinden leziz.
Levrek marin, ahtapot salatası, çiroz, fava, Girit tuzlama, peynirli Rum ezmesi ve kabak tarator efsane.
Tüm mezelerde soğan ve sarımsak tam kıvamında, ne eksik, ne de fazla, tam dengede.
Foça’dan aldıkları sızma zeytinyağı da lezzete lezzet katmış.
Ara sıcaklar da yine eşit sayıda: Balık çöp şiş, balık kokoreç, karides mantı, peynirli karides güveç, ege otlu lorlu karides kavurma, sarımsaklı karides tava, deniz mahsullü balıkçı böreği, şevketi bostanlı sıcak ot tabağı, kalamar tava, kalamar ızgara, yaprak ciğer, ahtapot ızgara.
Rakamlara gelirsek, 60 TL olan da var, 150 TL etiket taşıyan da...
Sayı o kadar ideal ki, “Hangisini seçeyim?” diye düşünmenize gerek kalmıyor.
Zaten ben de öyle yaptım, dört tercihte bulundum.
Balık kokoreç, karides mantı, şevketi bostanlı sıcak ot tabağı ve yaprak ciğer.
Bu dörtlüyü birçok yerde deneyimlemiş biri olarak diyorum ki böylesini yememişsinizdir!
Salata benim için olmazsa olmaz. Çoban, Grek, mevsim ve peynirli karışık olmak üzere dört seçenek mevcut. (40-48 TL)
Eğer domates (iri doğranmış), salatalık, biber, kırmızı soğan, kapari çiçeği ve beyaz peynir seviyorsanız ‘Grek Salata’yı denemenizi öneririm.


BALIKLAR DENİZDEN, ETLER İSE YAYLA KASAP’TAN
Konu balığa gelince çeşit sayısı 15’i buluyor.
Balık dolabından istediğinizi en taze haliyle seçebiliyorsunuz.
Şevketi bostanlı levrekten köz patlıcanlı karidesli levrek sarmaya, hellimli levrek sarmadan ev erişteli kayın mantarlı karidese, deniz mahsullü paelladan beğendi yatağında kuşkonmazlı ızgara dil balığı sarmaya, Girit usulü tütsülenmiş ahtapottan beğendili ahtapot ızgaraya, karides ızgaradan portakal soslu somon ızgaraya, granyöz kavurmadan dil şişe, çipura ızgaradan levrek ızgaraya kadar zengin bir menü sizi bekliyor. (115-160 TL)
Her zaman yediğinizden farklı bir tat arıyorsanız köz patlıcanlı karides levrek sarma, ev erişteli kayın mantarlı karides, beğendi yatağında kuşkonmazlı ızgara dil balığı sarma, portakal soslu somon ızgara ideal seçim.
Bu kez balık yerine et yemek isterseniz yine doğru yerdesiniz.
Yazının başında da dediğim gibi burası İzmir’in en köklü kasaplarından Yayla Kasap’ın ortaklarından Halil Bey’e ait.
Dolayısıyla da etler Yayla Kasap’tan geliyor.
Et sevenler için bonfile, t-bon steak, dana pirzola, et şiş (bonfileden), dana ve kuzu lokum, et kavurma, ızgara köfte, tavuk ızgara var. (64-138 TL)
Tatlılarda da yine uçulmamış.
Mevsim meyvelerini bir yana bırakırsak dört seçenek söz konusu:
Helva böreği, fırın helva, ayva ve kabak tatlısı.
Tatlıya düşkün olmasanız da helva böreğinden tatmadan mekandan sakın ayrılmayın.


LEZZET: Pekiyi


LEZZET: Pekiyi


AMBİYANS: Pekiyi


HİZMET: Pekiyi


KALİTE: Pekiyi


FİYAT: Pekiyi


GENEL PUAN: 10 

Yazarın Tüm Yazıları