Dümbüllü’nün izinde

MUTLU Polat, 10 parmağında 10 marifet olan insanlardan. Tiyatro ve sinema oyuncusu, yazar, yönetmen, ressam, müzisyen. Ve aynı zamanda Türkiye’nin ilk kadın meddahı.

Haberin Devamı

Sanat yaşamı Vedat Çorbacıoğlu’ndan aldığı klasik piyano eğitimi ile başlamış. Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Bölümü’nde okumuş. İtalya’da Universita di Bologna’da reji üzerine yüksek lisans yapmış. Birçok dizi ve filmde ya oynamış ya da müziklerini yapmış. 2009’da kendi projelerini üretmeye karar vermiş. Polat, ‘Çoban Yıldızı’ ve ‘Tünel’in ardından şimdi de ‘Kül Kızı’ ile içsel yolculuklarımızdaki labirentleri farklı bir anlatımla ve çarpıcı biçimde ortaya koyuyor.

Dümbüllü’nün izinde

Mutlu Polat, hikayesi modernize edilmiş geleneksel Türk Tiyatrosu’nun izleklerini taşıyan oyunda bir kadın meddah olarak çıkıyor karşımıza. Yazdığı, yönettiği ve oynadığı oyunda içsel yolculuğunu anlatırken, yaşadığımız hayatın tüm karmaşasını da gösterinin içinde yer alan vizör aracılığıyla bazen kısa filmler, bazen video-art çalışmalarıyla gözler önüne seriyor. “Düşe düşe, düşe düştüm. Bir hayal-i perdede düş oldum. Zaten bir düştüm, düşte düş oldum” diyor. Mutlu Polat, meddahlık sanatını çağdaş ve çarpıcı biçimi ile Türkiye’de ilk kez bir gösteride kullanan kadın unvanını da sahip. Ve bu haliyle Polat, İsmail Hakkı Dümbüllü’nün ustası Kel Hasan’dan devraldığı, 1968’de Münir Özkul’a verdiği, Özkul’un 1989’da Ferhan Şensoy’a emanet ettiği, Şensoy’un da 27 yıl sonra Rasim Öztekin’e bıraktığı kavuğu günümüzde belki de en çok hak eden isimlerin başında geliyor. Aynı zamanda piyano çalıyor, heykel yapıyor. Hiç durmuyor, sürekli üretiyor. İnanılmaz çalışkan, enerjik, yaratıcı. Müthiş eğlenceli, sempatik, çekici, tutkulu. Sorumluluk sahibi. Kimseyi yarı yolda bırakmayan, başladığı işi bitiren sağlam bir karakter. Keyifle okumanız dileğiyle...

Haberin Devamı

 Dümbüllü’nün izinde

HAYAT FELSEFESİ
Hayat sana hep ekşi limonlar sunuyorsa sen de tekila ve tuz iste.

Haberin Devamı



OTOMOBİL
Yedek parçası kolay bulunmalı

* İlk arabam iki kapılı kırmızı bir Anadol’du. Şimdi otomobilim yok. Eğer alacak olursam yedek parçalarının kolay bulunmasına, güvenli olmasına ve konforuna dikkat ederim.

Dümbüllü’nün izinde



BESLENME
Elmalı hindi ve mezede iddialıyım

* Kahvaltı yapmadan evden çıkmam. Ezine peynirsiz yapamam. Öğlenleri salata gibi hafif şeyler yemeyi tercih ederim. Akşamları da bol yeşillikli salata ile ızgara tarzı lezzetler tüketirim. Zaman zaman sadece meyve yediğim de olabilir. Ara öğün olarak bol bol meyve atıştırırım. Güzel bir kahveye de asla ‘Hayır’ demem. Zeytinyağlı çeşitlerini çok severim ve tabii ki balık… Çok iyi yemek yaparım. Fırsat buldukça mutfakta zaman geçirmeyi severim. Ancak çok yoğun bir tempo içinde olduğumdan ne yazık ki bu pek gerçekleşemiyor. Özellikle sevdiğim dostlarıma yemek yapmak ayrı keyif verir. Elmalı hindi, meze ve salatada iddialıyım.

Haberin Devamı



MEKAN
Tarihsel aktarımı olan mekanları severim

* Tarihsel aktarımı olan restoranlara gitmekten hoşlanırım. İstanbul’da 1924 Rejans, İtalya’da Paradiso Perduto favori mekanlarım arasında. Bir işletmede her şeyden önce hijyen-temizlik, insan ilişkileri ve iyi servis ararım.



SPOR
Günlük hayatım zaten koşturmaca

* Spor yapıyorum sayılır. Günlük hayatım zaten koşuşturma içinde geçiyor. Provalar, çekimler derken aslında spora pek zaman kalmıyor. Günde en az 1 saat yürüyor ve dans ediyorum.

Dümbüllü’nün izinde


TATİL
3 gün de olabilir, 3 ay da

* Fırsat buldukça tatile çıkarım. 3 gün ile 3 ay arası değişebilir. Hindistan ve Bodrum gözde tatil beldelerim. Tatil benim için araştırmak, dinlenmek, arınmak ve yenilenmek demek.

Haberin Devamı



HOBİ
Piyano çalıyor, heykel yapıyorum

* Heykel yapmak son hobim. Bilimsel içerikliler ağır olmak üzere her türlü kitabı okurum. Müziksiz bir hayatı düşünemem. Piyano çalıyorum.



KARİYER
Hayalim cumhurbaşkanı olmaktı

* Müzik yaşamıma Vedat Çorbacıoğlu’ndan aldığım klasik piyano eğitimiyle başladım. Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Oyunculuk Bölümü’nü tamamladım. Universita di Bologna’da reji üstüne master yaptım. İlk tiyatro grubum Dodele e Dodele ile savaş karşıtlığı üzerine İtalya’da kendi oyunumu sergiledim. 1990’dandan bu yana underground sanatlarla ilgileniyorum. Türkiye’ye döndükten sonra ‘Son Osmanlı-Yandım Ali’, ‘Laleli’de Bir Azize’, ‘Azap Yolu’, ‘Çınaraltı’, ‘Üvey Baba’ gibi yapımlarda yer aldım. Oyunculuk çalışmalarımın yanı sıra ‘Kara Kentin Çocukları’, ‘Çalınan Ceset’, ‘24 Saat’ gibi yapımların müziklerini üstlendim. Sinema hayatıma Kartal Tibet’in yönetmen yardımcısı olarak başladım. Ferzan Özpetek gibi pek çok değerli isme de yönetmen yardımcılığı yaptım. 2009’dan sonra kişisel çalışmalarıma ağırlık verdim. Kendi içimde geliştirdiğim ve sinematik müzikal anlatım adını verdiğim çalışmalarım doğrultusunda ‘Çoban Yıldızı’ ve ‘Tünel’den sonra ‘Kül Kızı’ adlı yeni çalışmamla seyirci karşısına çıkmanın heyecanını yaşıyorum. Çocukken cumhurbaşkanı olmak isterdim.

Haberin Devamı

Dümbüllü’nün izinde


GÜNE BAŞLANGIÇ
Hiç durmam, sürekli üretirim

* Kaçta yatıp kaçta kalktığım hiç belli olmaz. Evden çıkış saati konusunda bir genellemem yok. Günlük çalışma programıma göre değişkenlik gösterir. Eğer üretim aşamasına geçmişsem birkaç gün evden çıkmadan çalıştığım zamanlar da olabilir. Aradaki sürede film izlerim, kitap okurum, resim çalışmalarıma devam ederim, sürekli üretim halindeyim.



MODA
Bazen renkli, bazen siyah beyazım

* Modayı takip ederim, ama dergilerde gördüğünüz şeyleri birebir uygulamayı sevmem. Kendime ait bir tarzım var. ‘Spor’ diyebiliriz. Renk tercihim ruh halime göre değişir. Kimi gün renklerin neşeli coşkusunu severim, kimi gün siyah ya da beyaz tercih ederim.

Dümbüllü’nün izinde


TEKNOLOJİ
Ayrı bir mesai gerektiriyor

* Teknolojiyle aram fena değil, ama takip etmek ayrı bir mesai gerektiriyor. Facebook’ta, Twitter’da elbette varım. Malum, zamana uymak gerek. Resim çalışmalarımı, belgesellerimi, kısa filmlerimi yayınlarım.



SEVİMLİ DOSTLAR
Karşılık beklemeyen arkadaşlarım

* Hayvanların karşılık beklemeden çok iyi arkadaş olduklarını düşünüyorum. Kedilerim var.



ASTROLOJİ
Kaderimize etkisine inanmıyorum

* Akrep burcuyum. Takip etmem. Yıldızların kaderimize etki ettiğine inanmam. Ama eğlenceli ve tutkulu oldukları söylenir. Bana da uyar.



KİMDİR?
Adı ve soyadı: Mutlu Polat
Doğum yeri ve yılı: Bilecik, 1965
Eğitimi: DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Oyunculuk Bölümü
İşi: Oyuncu, yönetmen, müzisyen, yazar, ressam
Burcu: Akrep
Medeni durumu: Bekar

Yazarın Tüm Yazıları