Siyasi senaryolar

SALI günü Meclis’te grup toplantıları yapılıyor.

Haberin Devamı

AK Parti’nin grup toplantısı yoktu.

Kulislerin nabzını tutmak üzere Meclis’teydim.

İktidar ve muhalefet kulisinin kesiştiği bir yerde CHP’li Gürsel Tekin’le karşılaştık.

CHP grubuna doğru gidiyordu. Geri döndü, “AK Partililer olmayınca Meclis’te bir huzur oluyor” dedi. Biz de “AK Partililer olmayınca Meclis’te bir eksiklik oluyor” diye karşılık verince gülüştük.

MHP’ye yöneldim.

Orada espri yapacak hava yoktu.

Yargıtay’dan çıkacak kararı bekliyorlardı.

Gerginlerdi.

MHP’de gelişmeler, Genel Merkez’in öngörülerinin aksine gelişiyor. O nedenle Bahçeli ekibinin içinde sorgulama başlamış. Günah keçisi arıyorlar.
Yaptıkları yanlışların Meral Akşener’i büyüttüğünü düşünenlerin sayısı artıyor.

Meral Akşener’in MHP Genel Merkezi’ne girmesi söz konusu değil ama MHP Genel Merkezi’nde konuşulan tek bir konu var; Meral Akşener.

Sadece MHP’nin değil, diğer partilerin ve sokaktaki insanın gündemi olmayı da başardı. Yurt gezilerinde gördüğü ilgi diğer partiler tarafından da dikkatle takip ediliyor.

MHP Genel Merkezi, Yargıtay’ın 15 Mayıs’ta olağanüstü kongre kararı vermesi durumuna karşılık tedbir alıyor.

Yargıtay kongre derse, MHP yönetimi muhalifleri, “Tedbirli olarak kesin ihraç talebiyle” disipline sevk edecek. Böylece Meral Akşener, Koray Aydın ve Sinan Oğan’ın kongrede aday olmasının önüne geçilecek.

MHP’de müthiş bir siyasi satranç oynanıyor. Bahçeli, ihraç silahını çekmiş durumda. Meral Akşener ise parti içindeki mücadelesini sonuna kadar sürdürmekte kararlı. Ancak MHP zemininde siyaset yapma imkânı bırakılmazsa, yeni değerlendirme yapması kaçınılmaz. Akşener, yeni parti kuracağı yönündeki iddiaları kabul etmedi. Ama siyasette 24 saat çok uzun bir süre olduğu gibi gün doğar, gün batar, siyaset yeni imkânlarla ortaya çıkar. MHP zemininde siyaset yapmasına izin verilmemiş mağdur bir Meral Akşener portresi ortaya çıkabilir. O nedenle Meral Akşener’in çıkışını izlemekte yarar var.
AK Parti ile MHP kurultaya gidiyor. İki partinin kaderi kesişmeye başladı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti’ye vereceği destekle ilgili sözlerini netleştirdi. Bahçeli, terörle mücadele konusunda destek olacaklarını söyledi. Hatta, “Sözleriniz partili Cumhurbaşkanı’na destek olarak algılandı” diye sorulması üzerine, “Siz konuşmamın özünü kaçırıyorsunuz” diye sitem etti. Oysa AK Parti, MHP Lideri’nin sözlerini “partili Cumhurbaşkanlığı’na destek” olarak değerlendirip, heyecanlanmıştı. Bahçeli, sözlerine açıklık getirdi ama öylesine kritik bir süreçten geçiyoruz ki, henüz bu konuya son nokta konulmuş değil.

O nedenle AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli’nin Meclis tatile girmeden B planını devreye sokup, partili Cumhurbaşkanlığı konusundaki anayasa değişikliği önerisini Meclis’e sunacaklarını açıkladı. Bu yeni bir durum. Yeni anayasa teklifini, “demlenmeye” bırakan AK Parti, partili Cumhurbaşkanlığı konusunu ise öne aldı. Anayasa’nın 101. maddesinde yer alan, “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer” hükmünün değiştirilmesi isteniyor. “Cumhurbaşkanı seçilenin varsa partisi ile ilişiği kesilir” hükmünün madde metninden çıkarılması öngörülüyor. Kongreden hemen sonra harekete geçilecek.

AK Parti’de sıcak bir kongre süreci yaşanıyor. O nedenle “partili Cumhurbaşkanlığı” konusu kendisine gündemde ne kadar yer tutacak orasını bilemiyorum. AK Parti kulislerinin nabzını tutmaya çalıştım, milletvekilleriyle konuştum. Konuşulan tek konu var, o da kimin başbakan olacağı.

Hatta kim olacak diye değil, “Binali Bey mi geliyor, yoksa Berat Bey mi oluyor” ya da “Bekir Bozdağ mı, İsmet Yılmaz mı?” diye soruyor. Numan Kurtulmuş ve Mehmet Müezzinoğlu’nun isimleri de gündemdeki yerini koruyor.

AK Parti kulislerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın değerlendirmelerinin sürdüğü söyleniyor. Ama henüz bir işaret vermiş değil. İki isim ön plana çıkmaya başladı. Fakat henüz netleşmiş değil.

AK Parti ve MHP cephesinde senaryo çok. Bu iki partideki gelişmeler siyasetin yönünü belirleyecek. Ayrıca senaryoların netleşmeye başladığı döneme giriyoruz.

Yazarın Tüm Yazıları