Cumhur İttifakı güven tazeledi

BAHÇELİ olumlu mesajlar verecek başlıklı yazımın mürekkebi kurumadan MHP Lideri tam anlamıyla bombaladı.

Haberin Devamı

Birbiri ardına olumlu mesajlar verdi. Parlamenter sistemin hâkim olduğu dönemlerde hükümeti düşürmek için muhalefet tarafından gensoru önergesi verilirdi. Gensoru oylanıp reddedilirse, “Hükümet güven tazeledi” diye yazardık.

Son günlerde koparılan fırtınalardan sonra Bahçeli’nin konuşması ile Cumhur İttifakı güven tazeledi. Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AK Parti grubunda yapacağı konuşma ile bu güven iyice perçinlenmiş olacak. Erdoğan-Bahçeli görüşmesi ile Cumhur İttifakı’nın geleceği üzerine hesap yapanlara güçlü bir mesaj verilmiş olacak. Türkiye ve bölgemiz çok kritik bir süreçten geçiyor. Özellikle de Terörsüz Türkiye’nin geleceği açısından Cumhur İttifakı’nın istikrarı hayati derecede önemli hale geldi. Cumhur İttifakı, 15 Temmuz’dan sonra kurulmuş siyasi bir kader birliğiydi. PKK’nın silah bırakma ve tasfiye sürecinde Türkiye’nin bekası açısından bir zorunluluk haline geldi.

Haberin Devamı

ERDOĞAN KONUŞACAK

Cumhur İttifakı bir stres testine girdi; Bahçeli ve Erdoğan’ın liderliği sayesinde testten güçlenerek çıktı. Cumhur İttifakı bozulacak diyenlerin hesapları bozuldu, hevesleri kursaklarında kaldı. Bugün gözlerimiz Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AK Parti grubunda yapacağı konuşmada olacak. Ayrıca iki lider bir araya gelip iç ve dış kamuoyuna mesaj verecekler.

BAHÇELİ NE DEDİ

Bahçeli dedi ki: Cumhur İttifakı yoluna devam edecek.

Bahçeli dedi ki: Cumhur İttifakı’nın Terörsüz Türkiye hedefinde ne bir görüş ayrılığı, ne bir ihtilaf asla ve kat’a yoktur.

MECLİS İMRALI’YA GİTMELİ

Bahçeli dedi ki bugüne kadar İmralı sözünü tutmuş, açıklamalarının arkasında durmuştur. Meclis komisyonundan bir heyet İmralı’ya gitmeli. MHP olarak bu heyete katılmaya hazırız.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İmralı Heyeti’yle yaptığı görüşmeden de İmralı’ya gidilmesi kararı çıktı. Meclis komisyonu yakın bir zamanda İmralı’ya gidecek.

Bahçeli dedi ki Selahattin Demirtaş ile Öcalan arasında ihtilaf çıkarma çabaları Terörsüz Türkiye’yi baltalamak olur. Bahçeli haklı. Hem Öcalan hem Demirtaş, Terörsüz Türkiye’ye güçlü bir şekilde destek verirken İmralı ile Edirne arasında ihtilaf çıkarmak süreci sabote etmekten başka bir anlama gelmez.

Haberin Devamı

Bahçeli dedi ki Selahattin Demirtaş serbest bırakılmalı.

Bahçeli bu tartışmalara kaynaklık eden 29 Ekim resepsiyonuna neden katılmadığına da açıklık getirdi.

RESEPSİYONA NEDEN GİTMEDİ

Anıtkabir’deki törenlere insani nedenlerle katılmadığını, Anıtkabir’e gitmedikten sonra Külliye’deki resepsiyona gitmesi durumunda Anıtkabir’i protesto etmiş gibi takdim edileceğini ifade etti.

Erdoğan ile Bahçeli’nin arası açılıyor diye hesap yapanların hesabı bir kez daha boş çıktı.

Cumhur İttifakı dağılıyor diye yatırım yapanların yatırımı bir kez daha yanlış çıktı.

Tam aksine Cumhur İttifakı güven tazeledi. Erdoğan ile Bahçeli arasındaki ilişki test edilip onaylandı.

Haberin Devamı

HÜSEYİN YAYMAN: “TÜNELİN UCUNDAKİ IŞIĞI GÖRÜYORUM”

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yayman, aynı zamanda Kürt sorunuyla ilgili olarak önemli eserlere imza atmış bir entelektüel olduğu için zaman zaman görüşlerine müracaat ederim.

Hüseyin Yayman, “Terörsüz Türkiye süreci geldiğimiz noktada bir ‘devlet ve millet politikası’ haline gelmiştir. 50 yılda ilk defa sonuç alınacak bir aşamaya gelinmiştir” dedi.

Yayman bu süreci daha önce Özal, Demirel ve Erbakan dönemindeki arayışlardan farklı tutuyor. “Cumhurbaşkanımızın liderliği, Sayın Bahçeli’nin kararlı tavrı, CHP başta olmak üzere diğer partilerin yapıcı tutumu, TBMM’de ilk defa böyle bir komisyon kurulması, MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın süreç yönetimi, İmralı Adası›ndan yapılan olumlu açıklamalar ümitleri artırmaktadır” diyor.

Haberin Devamı

Hüseyin Yayman son söz olarak, “Tünelin ucundaki ışığı görüyorum” dedi.

HAKAN FİDAN’IN DEĞİL İMAMOĞLU’NUN DİPLOMASINA BAK

CHP’nin bir genel başkan yardımcısı var. Adı Namık Tan. Diplomasiden geliyor. Siyasete saygınlık getireceği yerde trol siyaseti yapıyor.

Namık Tan kafayı Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın diplomasına takmış durumda. Önce Hakan Fidan’ın diplomasına kafayı taktı. Oradan eli boş dönünce bu kez yüksek lisansa başladığı tarih ile diplomanın denkliği üzerinden operasyona kalkıştı. Orada da duvara tosladı.

Hakan Fidan, Almanya’da 1994 yılında girdiği Maryland Üniversitesi’nden 1997 yılında mezun oluyor. Çünkü Almanya’da bu okullar, 6 dönem eğitim veriyor. Bazı teknik bölümlerde 7 dönem eğitim yapılıyor. Namık Tan bunu Almanya’daki büyükelçimize sorsa öğrenirdi.

ZEHİR HAFİYE

Haberin Devamı

Hakan Fidan, Yüksek Lisans için Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’ne müracaat ediyor. Zehir hafiyemiz Namık Tan buradan yakalamış. Diyor ki “Hakan Fidan YÖK denkliği almadan Bilkent Üniversitesi’nde yüksek lisans eğitimine başlamış”.

Oysa Namık Tan Bilkent Üniversitesi’ne ya da YÖK’e sorsaydı, Maryland Üniversitesi’nin denkliği Türkiye tarafından kabul edildiği için Hakan Fidan yüksek lisansa başladığında kabul ediliyor. YÖK, “1996 yılında Resmi Gazete’de yayımlanan Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği’ne göre denklik almadan yüksek lisans eğitimine başlanması ve devam edilmesi mümkündür” diye açıklama yaptı.  Bu sırada denklik işlemi sürüyor ve kabul ediliyor. Eğer denkliği kabul edilmeseydi ne olurdu? Yüksek lisans diploması alamazdı.

ŞAİBE ARIYORSAN İMAMOĞLU’NA BAK

Namık Bey, Hakan Fidan bir Anadolu çocuğunun astsubaylıktan başlayıp, MİT Müsteşarlığı ve Dışişleri Bakanlığı’na uzanan bir başarı hikâyesinin adıdır.

Namık Bey, eğer bir üniversiteden şaibeli bir yatay geçiş hikâyesi arıyorsan Hakan Fidan’a değil Ekrem İmamoğlu’na bak. Ekrem İmamoğlu’nun o zaman Türkiye tarafından denkliği kabul edilmeyen Girne Amerikan Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi’ne geçişi yasaya aykırı bulunularak diploması iptal edildi.

Namık Bey, Ekrem İmamoğlu’nun diplomasındaki usulsüzlüğün arkasında durup, Hakan Fidan’ın yasal denkliğine kulp takmaya çalışmak biraz komik kaçmıyor mu?

 

Yazarın Tüm Yazıları