Abdullah Gül konusu ve seçim ittifakı

UYUM yasaları ve seçim ittifakına ilişkin olarak ulaştığım yeni bilgileri paylaşmak istiyorum. Ama önce 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’le ilgili iki noktaya değineceğim.

Haberin Devamı

1- Abdullah Gül AK Parti’nin kurucusu değil.

Doğru. Ama eksik. Refah ve Fazilet Partisi’nin kapatılması sürecinde bazı milletvekillerinin yasaklı duruma düşmesi nedeniyle AK Parti’nin kuruluşunda önlem olarak, milletvekilleri İçişleri Bakanlığı’na bildirilen kurucular arasında yer almadı. “Kurucular Kurulu Üyesi” olarak değerlendirildiler. Ama bu Gül’ün, AK Parti’yi kuran isimlerden biri olduğu gerçeğini değiştirmez.

2- Abdullah Gül, 7 yıllık cumhurbaşkanlığı görevini tamamlayarak 28 Ağustos 2014 tarihinde Çankaya Köşkü’nden indi. Ancak AK Parti’ye üye olmadı. Kayseri teşkilatından partiye üye olması gündeme gelmişti ancak ne Kayseri’den ne de başka bir yerden AK Parti’ye üye olmadı.

Şimdi gelelim uyum yasaları ve seçim ittifakı konusuna. AK Parti’de uyum yasalarıyla ilgili çalışma yapmak üzere 5 komisyon kuruldu. Komisyonlar çalışmalarını tamamladıktan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığındaki bir heyet tarafından değerlendirilecek. Birinci etap uyum yasalarının şubat sonu itibarıyla Meclis’e gelmesi bekleniyor. Parlamenter sistemden cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçileceği için çalışmalar çok dikkatli bir şekilde yürütülüyor. Örneğin, Anayasa ve yasalarda yer alan “Başbakanlık” gibi ibareler tek tek tespit ediliyor. Ama her biriyle ilgili ayrı yasal düzenleme yapılmayacak, bir ya da birkaç madde içerisinde değişikliklere atıf yapılacak.

ÜÇ NOKTA

Haberin Devamı

Uyum sürecinde, üzerinde en çok durulan üç nokta var. Bu noktada siyasi iradenin tercihi belirleyici olacak.

1- Seçim ittifakı.

2- Seçim sistemi.

3- Seçim barajı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin gündeme getirmesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüzde 10 barajının düşürülmesine sıcak bakmadığını ifade etmişti. Erdoğan’ın seçim ittifakını önermesi nedeniyle çalışmaların ağırlığı o yöne kaydırıldı. Seçim ittifakıyla ilgili modeller inceleniyor. Karmaşık değil, pratik bir model üzerinde duruluyor. Seçim sisteminde ise dar bölgeden ziyade daraltılmış bölge üzerinde duruluyor.

Şimdi gelelim işin en can alıcı noktası olan, AK Parti ile MHP’nin seçim ittifakı yapıp yapmayacağı konusuna. Cumhurbaşkanı Erdoğan, buna liderlerin karar vereceğini belirterek, “Bu sürece limon sıkma gibi bir yanlışı hiç kimse yapmamalı” diye uyarıda bulunmuştu. Erdoğan ve Bahçeli’nin iradesi, seçim ittifakı yönünde. Bahçeli’nin önerdiği gibi, “Cumhur ittifakı” ya da “Yerli-milli ittifak” tanımları üzerinde duruluyor. Ama henüz işin adı konulmuş değil.

GEÇİCİ MADDE

Haberin Devamı

Ancak Seçim ittifakıyla ilgili düzenleme, 2019’a kalabilir. Çünkü model arayışı sürüyor. İttifakla ilgili bir formül üzerinde duruluyor. Örneğin AK Parti ile MHP ittifak yapacaksa, seçim pusulasında iki parti adı ve amblemiyle yer alsın. Ama ittifaka verilen oylar birlikte sayılsın, milletvekili dağılımı totale göre yapılsın, sonra ittifak yapan partilerin aldıkları oy oranlarına göre milletvekili sayısı paylaştırılsın. Başka modeller de inceleniyor, yerel seçimlere ise partilerin ayrı ayrı girmesi düşünülüyor.

Bu arada dikkatinizi çekmiştir. Seçim ittifakıyla ilgili düzenlemenin 2019’da yapılabileceğini söyledim. Peki bu Anayasa’nın 67. maddesinde yer alan, “Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 1 yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanamazlar” hükmüne aykırı değil mi? Değil. Çünkü 16 Nisan’da yapılan Anayasa değişikliğinde, 17. maddeye eklenen, “Anayasa’nın 67. maddesinin son fıkrası hükmü, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra birlikte yapılacak ilk milletvekili genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi bakımından uygulanmaz” hükmü getirildi.

Haberin Devamı

Bu konu sık yapılan bir hata olduğu için, düzeltmek istedim.

Yazarın Tüm Yazıları