ABD Elçisi’nden Ergenekon ve basın özgürlüğü mesajları

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın bu yılki insan hakları raporu işkence ile ifade ve basın özgürlüklerini sınırlandıran gelişmeler gibi başlıklarda hükümete dönük oldukça eleştirel bir ton taşımaktaydı. Ancak bu eleştirel ton Başkan Barack Obama’nın Türkiye ile ilgili açıklamalarına yansımadı.

Sorumuzu bu giriş üzerinden ifade ettiğimizde, ABD’nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey hemen söze girdi:
“Ama Obama Yönetimi bu görüşlerin yüzde yüz arkasında durmasaydı, rapordaki ifadeler de öyle yazılmazdı. Bu, küçük bir grup insanın ya da James Jeffrey’nin oturup bir şeyler yazmasıyla olmuyor.”
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNDE AB İLE AYNI GÖRÜŞTEYİZ
“Ayrıca sorunuzda katılmadığım bir nokta var” diye devam etti Büyükelçi:
“Türk hükümetini eleştirdiğimiz şeklindeki ifadenizle mutabık değilim. Pek çok devlet kurumunu eleştirdik. Türkiye’de pek çok ülkede olduğu gibi parlamento, yürütme, yasama ve ülkedeki diğer kamu güçleri arasında belirgin bir güçler ayrılığı var. Bizim insan hakları raporlarımızda belirttiğimiz görüşler hepsine dönük konuları yansıtıyor. Pek çoğu da aslında hükümetin üzerinde çok az etkiye sahip olduğu yargıyla ilgili sorunlara dönüktür.”
Jeffrey, “Aslında eski raporlarımıza bakarsanız benzer görüşlere rastlarsınız” diye devam edince, bu kez biz “Ama bu yıl geçen yıla kıyasla daha eleştirel bölümler vardı” diye karşı görüş belirttik.
ABD Büyükelçisi, bunun üzerine bu yılki raporun özellikle basın özgürlüğü konusunda farklı olduğunu kabul etti ve şöyle konuştu:
“Evet, özellikle basın özgürlüğü üzerinde daha çok eleştiri oldu. Çünkü bazı spesifik konularla ilgili kaygılarımız vardı. Bu konu üzerinde Avrupa Birliği ile aynı çizgide buluştuk ve görüşlerimizi açıkça söylemenin önem taşıdığını düşündük.”
Amerikan Büyükelçisi, açıkça telaffuz etmese de bu ifadesiyle, ABD Dışişleri raporunda kuvvetli bir şekilde dile getirilen Doğan Grubu’na vergi cezası kesilmesi olayını kastediyor.
ERGENEKON’A ATEŞ VE DUMANLI BENZETME
Yakın bir zamanda Ankara’dan ayrılıp ABD’nin Bağdat Büyükelçiliği görevini üstlenecek olan Jeffrey ile geçen pazartesi günü büyükelçilik konutunda yaptığımız mülakatın bir bölümü de Ergenekon soruşturmasını konu aldı. Ergenekon davası Washington’da nasıl algılanıyor? Son iki yıldır bu konudaki gelişmeleri Washington’a Ankara’dan rapor eden kişi olan Büyükelçi Jeffrey’nin Ergenekon değerlendirmesi şöyle:
“Kanımca genel havayı şöyle anlatabilirim: Tamam, Türk sistemine genelde bir güvenimiz var. Bir taraftan, insanlara bunun bir fantezi olmadığını düşündürten deliller, meşruluk içeren kaygılar var. Diğer taraftan pek çok kişinin serbest bırakılması hukukun üstünlüğü ve masum insanların, hatta potansiyel suçluların da haklarının korunduğu konusunda güven veriyor. Ama zaman içinde bütün dumanın arkasında biraz ateşin olduğunu işaret eden artan oranda deliller var. Bu anlaşılması çok güç ve çok çok karmaşık bir dava. Aynı zamanda bunun Türk siyasal sisteminin temellerini sarsmayacağı, Türkiye’nin olgunluk içinde bu karmaşık konuların üstesinden gelmekte olduğu yolunda bir genel kabul de var.”
Jeffrey, ayrıca hukuk usullerine gereken özenin gösterilmesinin de ABD’nin tutumunun bir parçası olduğunu belirtiyor.
TÜRK DEMOKRASİSİNE GÜVENİYORUZ
Jeffrey, bu açıklamasında ABD Dışişleri Bakanlığı raporunda vurgulanan Ergenekon’daki uzun tutukluluk süreleri, yargılamanın süratli gitmemesi gibi spesifik eleştirilere girmemeyi yeğliyor.
Bununla birlikte, ABD Büyükelçisi, ana hatlarıyla raporda da olduğu gibi davadaki iddialarla davaya dönük eleştiriler arasında bir denge noktasında duruyor. Hem “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz” mesajı veriyor, hem de çok sayıda beraat kararına dikkat çekerek masum insanların durumunu dikkate getiriyor.
Peki Türkiye’deki darbe spekülasyonlarına nasıl bakıyor ABD Büyükelçisi?  Jeffrey, gülerek şöyle yanıtlıyor:
“Bu konuda en son konuştuğumda başım ciddi derde girdi. Türkiye demokratik bir ülke. Türkiye’ye ve onun kurumlarına güveniyoruz.”
Yazarın Tüm Yazıları