Yasemin'ce

Yasemin BORAN
Haberin Devamı

Yaşamak deyince

YAŞAMAK dediğimiz zaman ne anlıyoruz? Düşüncelerimizin fikirden fikire hızlı geçişine uygun bir koşuşturma içinde tükettiğimiz zamanın bile farkına varamıyoruz. Farkına varamadıklarımızı da pek tabii ki, yaşamıyoruz.

Soluk alıp veriyoruz. İçimize çektiğimiz havanın yaşamak için çok önemli, hayati bir ihtiyaç olduğunu biliyoruz. Ancak, otomatik olarak kaslarımız aracılığı ile bu eylemi gerçekleştiriyoruz. Ve bunu yaparken hiç mi hiç düşünmüyoruz. Çünkü, düşüncemizde böyle bir mefhum, değer ya da farkına varmaya yönelik bir isteğimiz var. Ve bu satırları okurken belki de şöyle düşünüyorsunuz; Evet, gerçekten de bunun hiç önemi yok. Çünkü, soluk almaya yönelik hiçbir sorunum yok.

Peki, soluk almayla ilgili bir sorununuz, bir rahatsızlığınız olsaydı yine aynı şekilde mi düşünecektiniz?.. Bunun cevabı net bir biçimde ‘‘Hayır’’ olacaktı. Şimdi, ben size soruyorum... Birşeyin değerini anlamak için kaybetmek, hastalanmak ya da zorlanmak mı gerekiyor?..

Galiba biz insanlar için kolayca sahip olduğumuz şeylerin önemi ve değeri düşünülmüyor. Soluk soluğa kalmış koştururken, oradan oraya yetişebilmek için bütün dikkatimizi varmamız gereken noktaya yöneltmişken, farkında olabilmemiz de mümkün değil. Gerçekten mümkün değil mi?..

Dikkatimizi çevremize yöneltip farkındalık içinde ilerlerken elimizde tuttuğumuz, sahip olduğumuz değerleri tamamen unutmamalıyız. Sahip olduklarımızın farkındalığı içindeyken çevremize dikkatle bakabilir, gerçekten yaşayabiliriz diyorum, Yasemin'ce...

Yazarın Tüm Yazıları