Yasemince

Yasemin BORAN
Haberin Devamı

Hayat, sanat ve saygı

İnsan hayatından daha değerli bir şey var mı? Bunun üzerine bütün gün düşündüm. Değerli sayılan ne varsa, hepsiyle insan hayatının bir karşılaştırmasını yaptım ve şöyle bir sonuca vardım;

Bildiğimiz, bilmediğimiz, değer verdiğimiz, vermediğimiz ne varsa, hepsi insan için var. Ve bütün bunlar insanın hayatını kolaylaştırmak, canlılığını sürdürmek, geliştirmek, kısaca var olmak için mevcut.

İnsan olmadığı zaman ne sanat ne de saygının bir anlamı var. Doğanın bütünlüğü zaten bir sanat eseri. Saygı ise doğayı meydana getiren bütün varlıkların özünde gizli. Ve bütün bunları keşfeden, ortaya çıkartan ve geliştiren insan.

Ancak, insan olmadığı takdirde doğa var olmaya ve kendi sanatını icra etmeye devam edecek, pek tabii. Ve bütün varlıklar, insanın anlayamayacağı olağanüstü bir saygıyla kendi dengesini koruyacak. Çünkü, hayata olan saygı, bütün yaratıkların doğasında var.

Peki, ya insan... İnsan da doğanın bir parçası olduğuna göre öncelikle hayata karşı saygılı olması gerekmez mi? Hem de doğaya hükmetmek için bütün aklını seferber edip en üstün, en zeki varlık olarak kendisini gördüğü halde nasıl olur da, hayatı bu kadar küçümseyebilir?

Kimden bahsettiğimi anlamışsınızdır, sanırım. Tabii ki, son günlerde adını başarıları ve ilginç sözleriyle duyuran müzisyen Fazıl Say'dan bahsediyorum.

Aya İrini'de verdiği konser sırasında cep telefonu çaldığı için dinleyenlere haddini bildirip saygıdan söz etmesi bence de çok anlaşılır bir tavır. Konser esnasında dinleyenleri saygıya davet etmekten daha tabii bir şey olamaz. Vee sanatının doruğuna vardı diye bir sanatçıdan mürşitlere yakışır bir anlayış da beklenemez. Kimi yüksek bir hoşgörüye sahiptir. kimi de Fazıl Say gibi anlayışsız olabilir. Ve bunun için ne kişiliği ne de sanatı yargılanabilir.

Fakaaat, ‘‘Sanatçıya saygı, uçak kazasında ölen 150 kişiden daha önemlidir’’ dediği anda ‘‘Orada dur bakalım’’ demek gerekir. Hem de ‘‘Her kim olursan ol, lafına mim koy’’ denir. Zamanın zalim diktatörleri ancak, kendisine saygıda kusur edenlerin kellesini uçururlardı. Onlar da fazla yaşayamayıp halk tarafından indirildiler zaten.

Hem, bir sanatçı bile olsa, insan hayatına zerre kadar değer vermeyen bir anlayışla, kişi ne çeşit bir saygı bulabilir? Hayata saygısı olmayan birinin ‘‘saygı üzerine’’ söyleyeceği tek bir lafı olamaz, olsa da ciddiye alınmaz, diyorum, Yasemin'ce...

MERAK ETTİKLERİNİZ

Rumuz: SÜLEYMAN

Eşinizle sizin burcunuz söylediğiniz gibi zıt burçlar değil fakat, sert bir etkileşim içinde bulunuyor. Ancak, siz ve eşinizin güneşi arasındaki bu sert etkileşim ilişkinizin olumsuz olacağını göstermez. İkili ilişkilerde güneşin bulunduğu burçlar arasındaki ilişkiden çok doğum anındaki gökyüzünün konumu daha çok önemli. Özellikle de kadının güneşi ile erkeğin ayı, yükselen burçların birbiriyle yaptığı ilişki ve kadının Mars'ı ile erkeğin Venüs'ünün birbirleriyle yaptıkları etkiler daha büyük önem kazanıyor. Sizin güneşiniz Oğlak burcunda, eşinizin ayı ise Boğa burcunda ve üstelik birbirlerine iyi açı oluşturuyorlar. Tabii bunun sonucunda aranızdaki uyum da çok hoş olacaktır. Üstelik eşinizin Venüs'ü ile sizin Mars'ınız da uyum içindeler. Ayrıca eşinizin yükselen burcu Terazi ve sizin yükseleninizin Aslan olması da aranızdaki uyumun başka bir göstergesi.






 








Yazarın Tüm Yazıları