Yanlış kupada

Bizimkiler ne yapıyor bu arada? Almışlar karşılarına iki Bükreş’liyi antrenmandalar.. “Kardeşim geçen sezon neredeydiniz, neden bu kadrolarla Şampiyonlar Ligi’ni ıskaladınız?” sorusu geliyor akıllara hemen..

Dün akşam Alex’i yazmak istemiyordum aslında.. Yaza yaza adam Milli Takım’a çağrılıyor, ama Fenerbahçe’de günü gelince oynuyor.. Dün de ön alanda boşluk bulamayınca ilk yarı istediği topları alamadı. Ama full konsantrasyon Alex-Kazım ikilisine yoğunlaşan Steaua savunması gecenin en güzel gollerinden birini önleyemedi..

İkinci yarıda Alex, Bilica’ya bir gol attırdı.. Dikkatli futbolseverler çok benzer pozisyonlarda Alex’in Luciano’ya, Lugano’ya, Nobre’ye, Semih’e, Deivid’e attırdığı golleri hatırlayacaklardır.. Bu kez gecenin şanslı ismi Bilica oldu.. Hem de yenen ilk goldeki kademe hatası hatırlanırsa tam da zamanından attı golü Bilica..

¡ ¡ ¡

Maçın skoru önemli elbet.. Ama ortaya konan futbolun boyutları daha önemli.. F.Bahçe’ye, bu sezonki kimliğine bir isim bulmak gerekli aslında.. O zaman bazı dertler daha iyi anlaşılır.. F.Bahçe’nin bu sezonki adı “Aç bir takım”.. “Nereden çıktı bu?” demeyin hemen anlatalım..

F.Bahçe, Kayseri’de de dün de görüntüyü verdi.. Erken gelen gollerle 1-0 öne geçti takım. Ama aklını kullanacağına açlığının esiri oldu.. Oyunu geride kabul edip ileride akıllı şekilde çoğalmaya çalışacağına sürekli rakibin üzerine giden oyuncuların başında Carlos ve Gökhan geliyordu. Onlar ileri çıktığı anlarda Szekely’nin ortaları tehlikeli oldu.

İkinci yarıda Daum bu tehlikeyi biraz fark edip kanatları geri çekti. Bunun üzerine rakip savunmayı boşaltıp ileri çıktı. Alex’e de geceyi süsleyecek hareketler yapmak kaldı.

F.Bahçe bu açlığını iyi dengeleyemezse oyun içerisinde birçok gelgitler yaşayabilir. O zaman iş Alex’in veya tek maçlık başka kahramanların ayağına bakar.