Yalın: The Türev Adam...

Casablanca filminin gelmiş geçmiş en ünlü aşk filmi addedilmesi ve unutulmaz klásikler arasında sayılmasının nedeni, otoritelerce (hastasıyım bu ‘titr’in) esasta mükemmel bir klişeler derlemesi olmasına bağlanır ya hani...

Üç haftadır, kapıdan kovsanız bacadan giren, eve sokmasanız sokakta, her adım başında kulaklarınızı üten Zalim için de buna benzer bir şey söylenebilir belki.

Yalın, The Türev Adam...

Bir anda şöhret olmak açısından, model bábında Mirkelam’la kıyaslanıyor.

Tipi ve Yurdaer Doğulu ekolünden olması itibarıyla Kenan Doğulu’ya benzetiliyor.

Şarkısı Zalim, Levent Yüksel’in seslendirdiği Sezen Aksu şarkısıyla aynı ismi taşıyor. (Ben naçizane, feriştahı gelse ilk Zalim’in üzerine tanımam; ayrı...)

Hatta Haftalık dergisinin iddiasına göre sektörün iştahını kabartan, göz kamaştıran bu başarının sırrı, Zalim’in, daha albüm piyasaya çıkmadan herhangi bir lansman yapılmadan patlamasında, bu durumda Yalın’ın bir nev’i ‘gizemli şöhret adayı’ kategorisinden ele alınmasında yatıyor ki naçiz muharrireniz, tam bu noktada, daha sonra Erhan Güleryüz olduğu ortaya çıkan Meçhul Şarkıcı’yı anmadan edemiyor.

Yetmediyse, güftesiyle, acı, hüzün, kalp kırıklığı ihtiva eden, buna rağmen haysiyetli pozlar çeken, pes etmeyen, ex manitaya kuyruğu bir kez daha kaptırmayı reddeden, hatta kinayeli ve kibar bir dille fırça kayan bir şarkı.

Bestesiyle ise insanın içini kıpraştıran, kulağa ve dile takılan, ‘kımıl kımıl’ melodik bir parça... Sanırsınız ki adama aşk acısı, kurşun ve sair işlemiyor; kahır tanımaz, keder bilmez bir Kalipso Kralı...

Yok yok yani... Tek kişilik rüya takım desek yeri...

Hepsinin ötesinde Yalın, şu ana dek abuk sabuk tek kelám etmemiş bir iyi aile çocuğu... Öyle ki, biraz daha yuvarlak konuşması hálinde ilerki vakitlerde bizleri sıkıntıdan esnetmesi bile muhtemel. Sonracığıma, adam okumuş etmiş... Fransız lisesi desen var, ABD’de üniversite eğitimi desen mevcut... Hani durumu zorlasan, ufak model bir Kemal Derviş...

Klibe gelince, sarı-sepya, siyah-beyaz, gayet düz, gayet sade bir çalışma.

Álemin yeni ve mütevazı kralı Yalın, tren raylarında, köprü altlarında, dağ-tepe-sokak başlarında, elinde akustik gitarıyla, fırından yeni çıkmış bir somun ekmek sıcaklığında tebessüm ederek şarkısını söylüyor. İsmiyle müsemma Yalın gibi... Bağırmayan bir iddia...

Yalın Bey’e müzik listelerine hoşgeldiniz der, kendileri için magazin çamuru sıçramamış temiz paçalar ve daimi başarılar dileriz Onu kendi sözleriyle tebrik ve abla edasıyla da tembih etmek isteriz:

‘Ellerine sağlık / Hadi durma kutla bu zafer senin / Yüreğine sağlık / Yalan dünyada tek safirin / Onu kaybetme, onu kirletme, hırsınla süsleme...’

E mi güzel kardeşim? Kıyı kıyı, yavaş yavaş, temiz temiz...
Yazarın Tüm Yazıları