Yalçın Bayer: Mumcu yargıca ne dedi?

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Turizm Bakanı'nın başdanışmanına 130 milyarlık haciz kıskacının öyküsü

ERKAN Mumcu'nun Turizm Bakanlığı'ndaki Başdanışmanı Sabri Bayar'dır. Yalvaç'tan hemşerisidir, lise mezunu olduğu söylenir. 1995'te bakan tarafından yanına getirilmeden önce 'muslukçuluk' yaptığı bilinir.

Mumcu'ya göre, danışman Bayar, 'siyaseti ve bürokrasiyi' en iyi bilen kişidir. Buna rağmen bakanlıkta göstermelik olarak Mumcu tarafından sık sık fırçalandığı da konuşulur. (Belki de Bakanlık Müsteşarı Nevzat Saygılıoğlu, bürokrasideki bu çarpıklıktan rahatsızlık duyduğu için Gümrük Müsteşarlığı'na geçti...)

Ama Ispartalı hemşerilerine, özellikle ANAP örgütüne göre de, danışman Bayar'ın en iyi bildiği, aldığı borcu ödemeyip insanları oyalamaktır.

Bunları neden mi yazıyoruz?

Isparta'dan postaya verilmiş bir zarf geldi. İçinden Isparta'da yayınlanan 'Akdeniz' ile 'Gülses' gazetelerinin fotokopisi çıktı.

Akdeniz'in 21.9.2000 günlü manşetini okuyoruz:

‘‘Bakanın danışmanı haciz kıskacında.’’

Haber özetle şöyle:

‘‘ANAP İl Yönetim Kurulu üyesi Bahattin Özay, kendisine olan 130 milyarlık borcunu ödemeyen Sabri Bayar'ı mahkemeye verdi.’’

Özay, Isparta Sanayi Sitesi'nde 'haddecilik' yapıyor. Mumcu'nun geçen seçim kampanyasına destek olmak üzere kredi kartını Bayar'a vermiş; Bayar da Mumcu'nun kampanyası sırasında düğün, hediye, yemek, ulaşım ve çiçek gibi harcamalarını bu kartla karşılamış.

İddiaya göre, seçimler sırasında bakan adına harcanan paranın tutarı 70-80 milyarı buluyormuş.

Özay bir gün gelmiş ödeme zorluğuna düşmüş, kendisine söz verilmesine rağmen ödemeleri karşılanmamış.

Batmış, gayrimenkullerini satmak zorunda kalmış.

ANAP'LI, BAKANIN PEŞİNDE

Bundan 7-8 ay önce Turizm Bakanlığı'na bir faks çekerek Mumcu ve Bayar'dan borcun ödenmesini istemiş. Ancak, bakanlıktan Isparta Emniyet Müdürlüğü'ne yapılan şikáyet üzerine savcılığa çekilmiş... Ancak 'tehdit' unsuru görülmediğinden serbest bırakılmış...

Bu arada, ANAP İl 2. Başkanı Ali Çokyaşa'nın sahibi olduğu 'Gülses' Gazetesi'ne verdiği demeçte, ‘‘Benim cesedim üzerine bakanlık yapmayın’’ diyor Özay...

Daha sonra borcu için mahkemeye başvurmuş ve icra takibi istemiş Bahattin Özay'ın avukatı... İcra Müdürlüğü yasal prosedürü başlatmış, Bayar'ın mallarına haciz koyma kararı almış...

Ancak Bayar karara itiraz etmiş... Bu sırada tesadüf budur ya itiraz dilekçesinin bakıldığı İcra Tetkik Mahkemesi'nin Başkanı Uğur Fidan, 21.9.2000 Perşembe günü Turizm Bakanı Erkan Mumcu tarafından telefonla aranır.

Fakat burada Mumcu ile yargıç arasında ne konuşulduğu bilinmez.

Bilinen, iki saat sonra icra takibinin kaldırıldığıdır.

BAKANIN ARAMASI DOĞRU MU?

Ama Isparta ufak bir yer olduğundan bu kısa sürede duyulur.

ANAP'Özay, çevresine ailece görüştükleri Erkan Mumcu'nun kendisine ‘‘Sabri'nin borcu benim borcumdur’’ dediğini aktarır.

Yerel gazeteciler olayın peşini bırakmaz. 'Akdeniz' 27.9.2000'deki manşetinde şöyle yazar:

‘‘Bakan Bey'den, hákime 'hayırlı olsun' telefonu!.. Bakan Mumcu'nun, başdanışmanı Bayar hakkındaki 130 milyarlık icra takibiyle ilgili dosyasını inceleyen hákimi duruşma anında telefonla araması, kafalarda soru işareti yarattı... Telefonla arandığını doğrulayan hákim Uğur Fidan, 'Sayın Turizm Bakanı sadece hayırlı olsun dileklerini iletti. Söz konusu dosyayla ilgili herhangi bir telkini olmadı' dedi.’’

Gazete bu kez, Isparta Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin İnce'ye bu olayı sorar. Savcı, 28.9.2000'deki açıklamasında, ‘‘Turizm Bakanı Mumcu'nun İcra Hákimi'ni telefonla aramasının doğru olmadığını, bakanlık mertebesine gelmiş bir kişinin bunu düşünmesi gerektiğini’’ belirtir.

Bu gelişmelerin olduğu günden beri Bakan Mumcu hiçbir açıklama yapmadı.

LİBERAL İSLAMCI

Sadece bilinen şu: Erkan Mumcu, anne tarafından Mesut Yılmaz'ın uzaktan akrabası. Erkan Mumcu'ya, Prag'da iken 'Git, İstanbul Üniversitesi'nin açılışında konuş' dedi. Ancak daha önce İÜ'deki törene hükümet adına Prof. Hikmet Sami Türk'ün katılacağı açıklanmıştı. Mumcu, rektörlüğe telefon etti, 'Üç dakika konuşmak istiyorum' dedi. Tören programına alındı ve türban konusunda FP'lilere şirin gözükmek için malum konuşmasını yaptı, sonra da askerden fırça yiyip sustu. Kendisini Yılmaz'la birlikte İslamcı gazeteler ve bazı çevreler savundu.

Kameraman asistanlığı, yönetmen yardımcılığı ve konfeksiyonculuk yaptığını söyleyen Mumcu'nun ayrıca dünkü Cumhuriyet'te de, radikal İslamcı 'Yazı' Dergisi'nin yazı kadrosunda yer aldığı ortaya çıktı.

Mumcu yazılarında, bir yandan muhafazakár tabana 'köktencilik yapmamaları' çağrısında bulunurken, diğer yandan 'Cihadın farziyetini unutmuş değilim. Cihat konusunda dikkat edilmesi gereken, zafer ile değil 'sefer' ile mükellef olduğumuzdur' diyormuş. Gazete kendisine bunu sormuş; o da ‘‘Bu çalışmam amatörceydi’’ demiş...

İşte size bir 'liberal prens' portresi.

Tek yumruk olalım

SON birkaç aydır 'birlikten kuvvet doğar' ilkesini benimsemiş olan ‘Turkish Forum Network’un çalışmalarını takip ediyorum. Özellikle ‘Sözde Ermeni soykırımı’ yasa tasarılarının Temsilciler Meclisi'nin ilgili alt komitesine gelmeden önce var güçleriyle seslerini Türkiye'de yaşayan bizlere ve dünyaya duyurmaya çabalıyorlar. Ancak ABD'de yaşayan bir avuç iyi niyetli insanın bu çabaları sonuçsuz kalıyor. Biliyorsunuz, iyi niyet başarı için yeterli değil, organize olmak şart artık.

Uzun yıllar yurtdışında yaşadığım için orada yaşayanların neler hissettiklerini daha iyi anlayabildiğimi sanıyorum. İnsan ülkesinden uzakta iken Türkiye'nin aleyhine gelişen her olaydan daha fazla etkilenir, daha çok üzüntü duyar, acıyı kalbinde hisseder. İşin traji komik tarafı, sözde Ermeni soykırımı tasarısı ile başlatılan bu senaryoyu destekleyen birçok Temsilciler Meclisi üyesi gerçekleri bilmekten çok uzak. Bu gerçeği de göz önünde bulundurarak, artık bu insanlara doğruları anlatmak gerekmektedir. Bunu da büyük paralar ödenen ABD'deki lobi şirketleri yapamaz. Bu tür çalışmalar ancak inanarak, gönül verilerek yapılır, para ile satın alınamaz. Bu nedenle bizler ve yurtdışında yaşayan tüm vatandaşlarımızın tek bir yumruk olarak hareket etmemiz gerektiğine inanıyorum ve aylardır kısıtlı olanakları ile bu işi titizlikle takip eden ‘Turkish Forum’a bağışlarımızla destek verirsek -ki burada ABD'de yaşayan ve dünyanın dört bir tarafına dağılmış bulunan işadamlarımıza büyük görevler düşmektedir- sanırım Turkish Forum çalışmalarını daha etkinleştirecektir.

Bu konuda duyarlı olan herkes (http//www.turkishforum.com) web sayfasından gerekli bilgilere ulaşabilir.

Filiz Erman Örekli-ANKARA

ALMANYA'dan Türkiye'ye tatile bir Alman dostum geldi. Denizli'den Cankurtaran mevkiinde bulunan 'Denizli Halı'dan iki ipek, bir de yün halı almış ve toplam 50 bin mark ödemiş. Alman'ın bir şikáyeti yok, ama ben merak ediyorum, bu halıcı bu fiyatlara göre vergisini ödüyor mu?

Yazarın Tüm Yazıları