Yalçın Bayer: Bugün 12 Eylül

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

MAFYA ve çeteler, 12 Eylül'den sonra palazlanıp güçlenerek devletin içine sızmadılar mı?

Ülkemiz için büyük tehlike olduğu söylenen irtica, 12 Eylül sonrası meydana gelen kaostan yararlanarak örgütlenip neredeyse tek başına iktidara soyunmadı mı?

Susurluk olayını tarihin karanlıklarına gömmek isteyenler, faili meçhul cinayetlerleri medyum Memiş'in kehanetlerine terk etmediler mi?

Özelleştirme adı altında, gerçekten halkın malı olan KİT'leri özel sektöre peşkeş çekmiyorlar mı?

Üretime dayalı ekonomi felç edilerek, üretmeden para kazanmayı amaçlayan sistem ekonomiye hákim olmadı mı?

Hazine, iflasın eşiğine getirilmedi mi?

Eğitim ve sağlık hizmetlerine gerekli katkı sağlanamazken, devlet bütçesinden her gün trilyonlarca lira borç faizi ödenmiyor mu?

12 Eylül yönetimi tarafından siyasetçilere konulan yasaklar kaldırıldığı halde, çalışanların Anayasal hakları olan örgütlenme hakları, antidemokratik yasalarla hálá engellenmiyor mu?

Sendikal hareket, demokratik olmayan yöntemlerle frenlenmiyor mu?

Hükümet IMF ve Dünya Bankası politikalarıyla yönlendirilmiyor mu?

‘‘Ucuz emek cenneti’’ olmadık mı?

Ülkemiz Cottarelli tarafından yönetilmiyor mu?

‘‘Savaşa ve sömürüye hayır, demokrasi, özgürlük, barış ve kardeşliğe evet’’ diyen, 12 Eylülzede bir yurttaş olarak ilgililere sesleniyorum: 20 yılın önyargısız bir değerlendirmesini yapalım; bunalımdan çıkmak ve yaşadığımız yüzyılın gerçeklerini kabullenen, insan haklarına saygılı, çağdaş yeni bir Anayasa yapalım.

Bekir ARDA-İSTANBUL

Çocuklarımıza

kıymayın

OĞLUM, Özel Işık Lisesi'nde okuyor. Bu yıl girdiği ÖSS sınavında çok istediği Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni kazandı. Ancak liseden mezun olabilmesi için 2. sınıftan borçlu olarak geçtiği Analitik Geometri dersinin sınavına girdi. Ne yazık ki başarılı olamadı. Şimdi liseyi bitiremediği için üniversiteye girişte başarı şansının % 15 olduğu bir ortamda ideal edindiği ve girmeyi başardığı bir bölüme kayıt yaptıramıyor.

YÖK Yönetmeliği'ne göre seneye gireceği sınavda önceden bir üniversiteyi kazandığı halde yerleşemediği için başarı puanında düşme yapılacak ve üniversiteyi belki de bir daha kazanamayacak. Lise diploması olmadığı için yurtdışı eğitim programlarından yararlanamayacak.

Amacına ulaştığı halde amacından uzaklaştırılan bir genç olarak hem psikolojisi bozulacak, hem de motivasyonu kırılacak.

Tüm bunlar eğitim felsefesine ne kadar uyuyor?

Benim oğlum bu durumdaki pek çok gençten yalnızca birisi.

Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'ndan geleceğimizin sahipleri bu gençlerin geleceklerini karartmamalarını ve toplum vicdanını sızlatmayacak şekilde bu gençlere son bir şans daha vermesini istiyorum.

E.Nilge MİRZE-İSTANBUL

(Beyhan Atalar da, Ankara Yenimahalle H.E. Adıvar Lisesi 9. sınıfında okuyan ve MP takımında basketbol oynayan oğlunun tasdikname aldığını belirterek, 'Bizler bu çocukları kazanırsak ülkemiz de kazanacaktır' diyor.)

Haklarımızı istiyoruz

78'liler de vakıf kurdular

BUGÜN 12 Eylül askeri darbesinin 20. yılı. Binlerce kişi gözaltına alındı, işkence gördü.

Gençliklerinin en güzel yıllarını hapishanelerde geçirdiler.

'Bölücü' ve 'vatan haini' ilan edildiler.

Aradan geçen 20 yılda özgürlük, eşitlik ve çocuklarına daha güzel yarınlar vermek isteyenlerin sayısı bugün gittikçe çoğaldı.

Onlar şimdi '78'liler Vakfı' adı altında, 68'liler gibi örgütleniyorlar.

Kendilerini ‘1971 devrimciliğinin öğrencileri, Deniz’lerin, Mahir'lerin, İbrahim'lerin küçük kardeşleri, daha doğrusu yitik kuşak sayıyorlar.

78'liler Vakfı Kuruluş Girişimi Sözcüsü Cemalettin Can, 12 Eylül'ü sorgularken, sınırlanan kamu haklarının kaldırılmasını istiyor.

‘‘Yeter artık!... 78 kuşağını yok sayan sessizliği artık kabul etmiyoruz. Kimse bundan böyle yasaklarımızı sessizce sineye çekmemizi beklemesin. Talebimiz; bizleri vuranlar, kıranlar, katledenlerin kimileri TBMM'de milletvekili, hatta hükümette bakanken ve neredeyse iktidarı toptan ele geçirebilecek bir konumdalarken 12 Eylülcüler'in, yirmi binimizin elinden almış olduğu siyaset yapma, kamu haklarını kullanma haklarımızın iade edilmesi, kısacası her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının sahip olduğu hak ve özgürlüklere sahip olmaktır.

Taraflardan biri her düzeyde yasaklı, öteki ise hükümet sürmenin keyfini yaşıyor.

Bu adaletsizliğe son verilmelidir.

12 Eylül yargılamaları bütün sonuçları ile ortadan kalkmalıdır.

Ayrımsız bir genel af ilan edilmelidir.

Yargının bile 'gayrimeşru' ilan ettiği 12 Eylül Anayasası, kökten değişmelidir.

Bunları mutlaka bir şekilde yapmalısınız.’’

Sözcü Can, ‘‘Çünkü 78 kuşağı yaşıyor’’ diyerek şöyle devam ediyor:

‘‘Ellerimize vurulan zincir kalksın istiyoruz. Konuşmak istiyoruz. Devrimci eylemin içinde ne şekilde, hangi eğilim veya grup içerisinde yer almış olursa olsun, yasaklı tüm 78 kuşağının konuşma, gösteri yapma, seçilme hakkını ve en sıradan bireysel yurttaşlık haklarının tanınmasını istiyoruz.’’

78 kuşağı da hakkını istiyor; duyan var mı?

YAŞAR OKUYAN'a... Gelsenkirchen/Almanya'dan size de yazan Hüseyin Çetinkaya'nın, Giresun'da rahatsızlanan eşi Ivanka Shejbal'ın rapor almak için SSK Giresun Hastanesi'ne yaptığı başvurudan sonra başına gelenlerden haberiniz olmuştur.

(Gerçi bundan sonrası, bakanlığına bağlı olmayan Yağlıdere Sağlık Ocağı'nda geçtiğinden Sağlık Bakanı Osman Durmuş'u ilgilendiriyor ama...) Rapor verilirken karı-koca doktorların istediği para Çetinkaya'yı hayli üzmüş... Bize şöyle yazıyor:

‘‘Şikáyetimi Sayın Okuyan'a iadeli taahhütlü mektupla gönderdim. Bugüne kadar bir sonuç alamadım. Bu nedenle şikáyetimi Almanya Sağlık Bakanı'na bildireceğim. Devlete ait bir sağlık ocağının doktorları, rapor için 150 mark nasıl istiyor, makbuz kesiyor? Alman hastalık kasası bu masrafları ödemiyor mu?’’

Yazarın Tüm Yazıları