Yalçın Bayer: Bankalar hizmet bedellerini kamuoyuna duyuracak

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Köşemizde bundan bir süre önce bankaların aldıkları komisyon ve havale ücretleri konusunda geniş yakınmalardan söz etmiştik.

Bu konuda ‘‘Bankalar Birliği ne güne duruyor’’ demiştik.

Bankalar Birliği Genel Sekreteri Dr. Ekrem Keskin, yaptığı açıklamada, ‘‘Yazınızda, bankalarda az sayıda personel çalıştırıldığı, çeşitli gerekçelerle bankalarca alınan komisyon ve havale ücretlerinin yüksek olduğu ve bazı hesaplara faiz tahakkuk ettirilmediği belirtilip, resmi kurumların önlem almadığından bahsedilerek, Bankalar Birliği'nin konuya açıklık getirmesi gerektiği ifade edilmektedir’’ dedikten sonra Bankalar Birliği Yönetim Kurulu'nun da kamuoyuna bu açıklamayı yapma gereği duyduğunu bildiriyor:

‘‘Bilindiği üzere Bankalar Kurulu'nun 3 Ekim 1992 tarih ve 21364 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 92/3469 sayılı karar ile bankalarca müşterilerinden temin edilecek diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelik ve azami sınırlarının serbestçe tayin edileceği hükme bağlanmıştır. Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu, serbest piyasa ekonomisi koşullarını dikkate alarak bankalarca tahsil olunan ücret, komisyon ve masrafların yasal açıdan verilen hizmetlerin bedelleri olduğu, rekabet ortamı ve yatırım, organizasyon gibi farklı maliyetlere bağlı olarak oluşan her tür bankacılık işlemi için ücret, komisyon ve masrafların asgari ya da azami hadlerinin belirlenemeyeceğine karar vermiştir.

Öte yandan söz konusu hizmet bedelleri içinde ilgili mevzuat gereği kamuya aktarılması amacıyla tahsil edilen yasal yükümlülükler de bulunmaktadır.

BANKALAR DUYURACAK

Yönetim Kurulu, tüketicinin korunması ve bilgilendirilmesi, şubeler arası yeknesak uygulamanın gerçekleştirilebilmesi açısından bankaların asgari hizmet kategorileri için tespit edecekleri hizmet bedellerini kamuoyuna açıkça yayınlamalarına ve bünyelerinde müşterilerin şikáyetlerini iletebilecekleri mekanizmalar olaşturmalarına karar vermiş olup, söz konusu karar üye bankalara iletilmiştir.

Öte yandan, mevduat ve kredi faiz oranları, bankalar ile müşteriler arasında 87/11921 sayılı karar ve bu karara ilişkin 91/1 Sıra No'lu TC Merkez Bankası Tebliği hükümlerine göre serbestçe belirlenmektedir. Yetki ve sorumlulukları Bankalar Kanunu ve statüsünde yer alan Türkiye Bankalar Birliği'nin üyelerinin, personel politikalarına müdahale yetkisi de bulunmamaktadır.’’

Demek ki, vatandaşın bankalardan şikáyeti bitmeyecek.

Gürtuna, ekmekle

politika yapıyor

1977-78 yılında Kartal'da ekmek krizi yaşandı. Belediye istedikleri zammı kabul etmeyince fırıncılar direnişe geçti. Bunun üzerine Kartal Belediye Başkanı rahmetli Mehmet Ali Büklü, harekete geçti. Çevre belediyelerinin de katılımı ile 100 bin ekmek/gün kapasiteli Kartal Halk Ekmek Fabrikası'nı inşa etti. Halktan da 600 kişi bu fabrikaya ortak olarak destek verdi. Bu olayın arkasından İstanbul Belediyesi de Edirnekapı'da ikinci bir Halk Ekmek Fabrikası kurdu.

İstanbul'un bu iki halk ekmek fabrikası, piyasada nazım bir rol oynayarak fırıncıların istedikleri gibi at oynatmasını önleyecekti. Piyasayı düzenleyerek fırıncıların aşırı taleplerini dizginleme amacıyla kurulan bu iki ekmek fabrikası, bugün FP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ali Müfit Gürtuna tarafından seçim propagandasına alet ediliyor. Gürtuna, halkın parası ile imal edilip piyasa fiyatından daha ucuza satılan -hatta bazen bedava- halk ekmeği meydanlarda bizzat kendi eliyle dağıtarak millet kesesinden propaganda yapıyor.

Ben milletin ekmeği ile parti propagandası yapan Gürtuna'yı kınıyorum. Kartal Halk Ekmek AŞ Fabrikası'nın kurucu ortağı ve ilk denetçisi olarak ruz-i mahşer'de Gürtuna'dan davacı olacağım.

Bülent YARDIMCI

İSTANBUL

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘1995 seçimlerine bakarak 'DSP 40 ilde milletvekili çıkaramaz' diye kehanette bulunanlar aldandıklarını göreceklerdir. 18 Nisan'da belki bazı insanlar şaşıracak, ama DSP tek başına iktidara gelecektir.’’

(Başbakan Bülent Ecevit)

ALMANYA'dan İsmet Aksan, Eskişehir Emniyet Müdürlüğü'ne soruyor: O hurda otomobili yol kenarına koydunuz. İyi güzel ama Türk sürücüsünün yüzde kaçı bu manzarayı gerçekten algılayabilecektir?



Yazarın Tüm Yazıları