Yağız'ın bilgisayarı
Güncelleme Tarihi:
Aslında istatistik konusunda bana ilham veren ortanca oğlum Yağız oldu. Bundan bir kaç yıl önce, belki de Türkiye'nin ilk bilgisayar istatistiği haberini Hürriyet ve Spor gazetelerinde yaptı. Galatasaray, Marsh, Venison ve Saunders'i almıştı. Bu oyuncular hakkında her kafadan bir ses çıkıyordu. Yağız bilgisayarından, İngiltere Süper Ligi istatistiklerini çıkardı. Üç oyuncuyu buldu ve karşılarındaki rakamları kaydetti.
İstatistiklerde her oyuncunun hızı, topla hızlanma yüzdesi, şut kapasitesi, markaj yeteneği, kafa şutu isabet oranı ve daha aklınıza ne gelirse vardı. Sonuçta her üçünün de ortalamada gayet iyi oyuncular oldukları belli oluyordu.
Hele Saunders büyük bir golcüydü. Nitekim o sezon bunu ispat etti.
O zaman basındaki bazı büyükler, ‘‘bilgisayar oyunlarından haber yapılıyor’’ diye arkamdan konuşmuşlardı. Her zamanki gibi bunlara aldırmamıştım. Eğer bunlara aldırsaydım, Spor Basınında yapmak istediğim yenilikleri bir kenara bırakır, eyyamcılığa, goygoyculuğa soyunurdum.
GERÇEK BİLGİLER
Bu sezon başında, her maçta istatistik tutmaya karar verdim. Bu fikir Ertuğrul Özkök'le Paris'te Dünya Kupası'nı izlediğimiz günlerde doğdu.
Paris dönüşü evde Yağız'la konuştum ve bana bir şablon çıkartmasını istedim. Uzun zaman araştırdı ve ortaya bir şablon koydu.
Burada futbolcuların olumlu, olumsuz pasları, kaleyi bulan, bulmayan şutları, top kazanç ve kayıpları ön sırayı alıyordu. Ufak rötuşlarla dosyayı önüme koyup maçları bununla izlemeye ve yazmaya başladım.
Derken hemen tüm gazete ve TV'lerde maçlardan sonra istatistiki bilgiler yayınlanmaya başladı. Bundan fevkalade memnun olduğumu söyleyebilirim.
Bu arada ‘‘maçları nasıl izlediğimi'' bildiren bir de yazı yazdım. Bu yazıda Avrupa'da gazetecilerin önüne devre arasında maç istatistiklerinin konduğunu, Türkiye'de de bunun yapılması gerektiğini söyledim.
GS-Atletico Bilbao maçı öncesi Ruşen Güven bana bir zarf getirdi. İçinden Galatasaray basın danışmanı Turgay Vardar'ın fevkalade nazik mektubu çıktı.
‘‘Bu sezondan itibaren Futbol Şubemiz, GS Soccer 1.0 adlı software ile çalışmaktadır.’’ diyordu. Ayrıca ‘‘bu program ikinci hareketlere göre değerlendirme yapmaktadır.’’ diye ekliyordu.
‘‘Elle tutulan istatistiklerin genelde birinci harekete göre yapıldıklarını söylüyor ve ekte yolladığı iki ayrı gazeteden istatistiğin birbirlerinden ne kadar farklı olduklarına'' işaret ediyordu.
GS Soccer 1.0'dan çıkardığı bir örneği de mektuba ekliyordu.
YENİLİK LAZIM
Hemen Turgay'ı aradım ve teşekkür ettim. Kendisine: ‘‘Ben de istatistik tutarken ikinci ve bazan üçüncü hareketleri de değerlendirmeye alıyorum’’ dedim. Top kazanma puanı almak için kazanılan topun olumluya dönüşmesi şarttı. Mesela kaptığı topu taca çıkaran futbolcu bu puanı alamıyordu.
Kritik pas puanı almak için verdiğiniz pasın gol pası olması ve pası verdiğiniz adamın beceriksizliğiyle gol yapılamamış olması şartı vardı.
Keza olumlu pas da, pası alan adamın beceriksizliğiyle topu kaybetmesi halinde puan alabiliyordu. Ama elbette ki aslolan şey, olumlu pası alan adamın da iyi değerlendirmesiydi. Turgay'la güzel bir konuşma yaptık. Akşam maça gittim.
Devre arasında Avrupa'da gördüğüm istatistiklerin aynısı geldi. Demek ki mektubunda, ‘‘istatistikleri maç sonraları video'dan tutuyoruz’’ diyen Turgay, bu kez oturup maç esnasında tutmuştu.
Galatasaray bu açıdan da bir devrim yapmıştı.
Ertesi gün bir ikisi dışında tüm yazarlar bu istatistiklere dayanan yazılar yazdılar.
Türkiye futbolu, Galatasaray ve kendi adıma mutluyum.
Oğulcuğum Yağız adına da...