Yabancılara ’kriz yönetimi’ know-how’u aktarıyoruz

İNDEX Grubu’nun CEO’su Erol Bilecik ile arada sırada biraya gelip bilişim sektörünü konuşuruz.

Yılın son günlerinde Kağıthane’deki ofisinde buluştuk.

Bilecik’in ofisi küçük sanat galerisi gibi. İbrahim Safi tutkusu olan sıkı bir koleksiyonermiş.

Bilecik ile ekonomik krizin bu sektöre etkisini ve 2009 beklentilerini konuştuk. Bilecik’e göre, bu krizin en ilginç yanlarından biri yabancı ortaklara "Kriz Yönetim know-how"u aktarmak olmuş.

Bununla ilgili Bilecik şunları söylüyor: "Avrupalı ortaklardan iş tecrübesi transferi almak son derece olağandır. Ama bu küresel krizde tam tersi oldu. ’Kriz Yönetimi’ konusunda en az 4-5 kere yoğun tecrübe yaşamış olan bizler bu konudaki know-how’umuzu onlara aktardık."

Bu durum doğal olarak sektörün gururunu okşamış Bilecik’in aktardığına göre.

Ama madalyonun diğer tarafı var. Türkiye’de 5 milyar dolar civarında pazar büyüklüğü olan bilişim sektörü önümüzdeki yıl nasıl büyüyecek?

YÜZDE 10’LUK FARK

Bilecik’e göre, sektör 2007’de yüzde 15’lik büyüme göstermiş. Bu sektörde işlerin yüzde hemen hemen yüzde 40’ı yılın son çeyreğinde yapılıyor. Sektör 2008’in son çeyreğinde hem kriz, hem döviz kurlarındaki iniş çıkışlar nedeniyle beklenen performansını göstermemiş.

Dolayısıyla yılı yüzde 5’lik büyümeyle kapatacağı hesaplanıyor. 2007 ile 2008 arasındaki büyüme farkı böylelikle 10 puana ulaşmış. Bilecik’in 2009 beklentisi de yüzde 5. O da iyimser bir tahmin.

Pazar payı 1 milyar dolar İndex Grubu’nun CEO’su Bilecik "2009 sert bir yıl olabilir" uyarısında bulunuyor.

Ancak sektörün diğer klasik sektörlere göre bazı üstünlükleri olduğunun da altını çiziyor.

Birinci şansı, birçok lokomotif sektörün kaldıracı durumunda olması ve tümüne katkı sağlaması.

İkinci şansı, Türkiye’nin gelişmekte olan bir ülke olması.

Dünyada bilişim sektörüne bakarsak, henüz doyma noktasına gelmemiş olan gelişmekte olan ülkelerde büyüme trendi gösteriyor.

Latin Amerika ülkelerinde de, Türkiye’de de durum böyle

Bir başka şansı, 3G uygulaması.

Bilecik’e göre, 3G uygulaması ülkemize çok renk getirecek ve bundan en fazla Bilişim Sektörü yararlanacak.

Turizme hem bütçe hem ’hizipçilik’ darbesi

BİLİŞİM sektöründen Türkiye’nin lokomotif sektörü turizme geçelim. Sektör son günlerde sancılı.

Ekonomik krizin getirdiği belirsizlikler bir yana, sektör en büyük darbeyi Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın açıkladığı tanıtım bütçesinden yemiş.

Geçen yıl 140 milyon dolar olan tanıtım bütçesi bu yıl 100 milyon YTL. Kaba hesapla tanıtım bütçesi yarı yarıya düşmüş.

TÜROFED (Türkiye Otelciler Federasyonu) Başkanı Ahmet Barut, "Böyle bir durumda tanıtım bütçesi kısılır mı? Krizde tanıtım yapılmayacaksa ne zaman yapılacak" diye soruyor.

Bakanlığın bütçesi yüzde 21 artmış. Buna karşılık tanıtım bütçesi kısılmış.

Barut "Bizim şu andan itibaren gümbür gümbür tanıtım yapmamız gerek. Hem de halkla ilişkiler desteğiyle" diyor.

Akdeniz çanağındaki en büyük rakibimiz İspanya, tanıtım ve halkla ilişkiler faaliyetlere başlamış örneğin.

Geçen yıl ocakta başlamış olan tanıtım kampanyasının bu yıl ne zaman başlayacağı henüz belli değil.

İKİ BAŞLILIK MI YARATILIYOR

Kriz ortamında bütçedeki kısıntı ve belirsizlik moralleri bozmuş. Ama sektörde moralleri bozan bir şey daha var. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, sektörde konaklamanın çatı kuruluşu TÜROFED’e alternatif yapılanma peşinde söyleniyor. Yani iki başlılık yaratıyor.

Nitekim dün Ankara’da yaptığı sektörü bilgilendirme toplantısına, TÜROFED’in yanı sıra aynı çatı altındaki TUROB’u (Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği) da çağırması bunun kanıtı olarak gösteriliyor.

Zaten TÜROFED de dün Ankara’daki toplantıya protesto edip gitmemiş.

Dönem güçleri birleştirme dönemi.

Turizmde başarılı stratejileri masaya koyup, sektörün tüm oyuncularıyla bunları tartışma dönemi.

Global ekonomik kriz "hizipçilik" filan dinlemez.
Yazarın Tüm Yazıları