Yaban hayat sponsor bekliyor

Yaban hayat veterineri Ahmet Emre Kütükçü ve Yaban Hayatı Kurtarma ve Rehabilitasyon Derneği, dört yıldır İstanbul Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’nin kısıtlı imkanlarıyla bizim "vahşi hayvan" dediğimiz canlılara sağlık hizmeti veriyor.

Onların hastaları kartallar, sırtlanlar, baykuşlar, kirpiler ve ayılar. Bugüne kadar 300’e yakın yabani hayvanı tedavi edip doğaya salan Kütükçü ve derneği, bir yaban hayat merkezi kurabilmek için sponsor arıyor. Ayhan ATAKOL aatakol@hurriyet.com.tr

İnsanın günümüzde her santimetrekaresine tecavüz edip bozduğu yaban hayat, Türkiye’de hızla azalıyor. Pek çok canlı türü, ulusal ve uluslararası yasalara rağmen tüfekle vurularak, elektrik tellerine çarparak, zehirlenerek, araçların altında kalarak, yuvaları bozularak ve daha başka insani nedenlerle ölüyor. Yaralı olarak bulunanlar ise çoğunlukla ölüme terk ediliyorlar.

Oysa yabani hayvanların sayısı günümüzde öyle azaldı ki, artık doğanın tek bir kartalın, geyiğin, kurdun ya da ayının kaybolmasına tahammül edebilecek gücü kalmadı. Her birey, artık biyolojik çeşitlilik açısından son derece değerli.

Türkiye’de yaralı, hasta ve yavru yabani hayvanlara, gelişmiş ülkelerdeki gibi, tedavi ve sağlık hizmeti verecek kişi ve kuruluşlar ne yazık ki yok denecek düzeyde. İstanbul Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’nin genç mezunlarından Ahmet Emre Kütükçü ve arkadaşlarının Prof. Dr. Serhat Özsoy’un desteğiyle fakülte bünyesinde kurdukları "Yaban Hayatı Kurtarma ve Rehabilitasyon Derneği" bu alandaki "yok"lara çok kısıtlı imkanlarla karşı koymaya çalışan bir sivil toplum kuruluşu.

Kütükçü’nün ve derneğin son dört yıl içindeki çalışmaları, ellerindeki olanakları düşününce, hayran olunacak düzeyde. Başarıları zaman zaman "Tedavi edilen yaralı hayvan doğaya salındı" diye basına ve ekranlara gelen Ahmet Emre Kütükçü, çalışmalarını şöyle anlatıyor: "Günümüzde yabanıl doğada tek bir birey bile çok önemli. 2002’den beri yabani hayvanların tedavi ve rehabilitasyonlarını yapıyorum. Dört yılı aşkın bu sürede 300’e yakın yabani hayvanın tedavi ve rehabilitasyonunu yaptık. Fakültenin kısıtlı imkanlarıyla yapılan bu çalışmalarla, kurmayı amaçladığım yaban hayatı kurtarma ve rehabilitasyon merkezinin temellerini atmış oldum. Kısa süre önce de Yaban Hayatı Kurtarma ve Rehabilitasyon Derneği’ni kurduk."

Ahmet Emre Kütükçü ve Yaban Hayatı Kurtarma ve Rehabilitasyon Derneği’nin şu andaki hedefleri, bir "yaban hayatı kurtarma merkezi" kurmak. Bunun için öncelikle uygun bir arazi gerekiyor. Çevre ve Orman Bakanlığı’na başvurmuşlar, ama henüz cevap alamamışlar. Ayrıca bu iş için arazi aracı başta olmak üzere, pek çok ekipman gerekli.

Bir rehabilitasyon merkezi birçok üniteden oluşuyor. Bunlar, yavru kuş ve yavru memeli bakım ünitesi, muayene odası, hayvan mutfağı, röntgen odası, büyük ve küçük memeli bakımı ünitesi, kuş ve sürüngen ünitesi ve ameliyathane. Ayrıca kuş ve memeli rehabilitasyon kafesleri, geyik, karaca ve yabankeçileri için özel bakım üniteleri ve padoklar, su kuşları için göletlere de ihtiyaç var. Ahmet Emre Kütükçü ve dernek, sivil toplum örgütlerine destek veren şirketlerden sponsorluk bekliyor. Ama fazla "medyatik bir dernek olmadıklarından" kendilerine ilgi gösteren bir kuruluş şimdilik çıkmamış.

Dernekle ilgili detaylı bilgiye www.yabanhayatvet.org sitesinden ulaşabilirsiniz.

NELER YAPTILAR

8 İstanbul Silahtar’da bir otoparkta tutulan kaya kartalı, Milli Parklar ekiplerince alındı. Fakültede çekilen röntgeninde sol bacağında 20’ye yakın saçma belirlendi. Tedavi edildi ve yeniden özgürlüğüne bırakıldı.

8 2006 Mayısı’nda İstanbul’da bir apartman boşluğuna düşen yaralı kızıl akbabanın tedavisi yapıldı. Atlas Dergisi ve Doğa Derneği’nin işbirliğiyle Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesinde bir kızıl akbaba kolonisi bulunan Akdağ’da doğaya salındı.

8 Avcıların yaraladığı ve Çatalca Milli Parklar ekiplerinin bulduğu kuğunun tedavisi fakültede gerçekleştirildi.

8 İstanbul Beylikdüzü’nde uçamaz ve bitkin halde bulunan kukumav, bir haftalık bakımdan sonra doğaya salındı.

8 Fethiye Ölüdeniz’de bitkin ve uçamaz halde bulunan yılan kartalı, tedavisi tamamlandıktan sonra Büyükçekmece’de doğaya salındı.

8 Erzurum’da bulunan mısır akbabası, beş aylık bir tedaviden sonra Türkiye’deki en büyük kolonilerinden birinin bulunduğu Ankara Beypazarı’nda doğaya salındı.

Kafes kuşlarında tünek seçimi

Kafes kuşları günün çoğunu ayakları üzerinde geçirirler, bu nedenle üstünde durdukları tünek çok önemli. Tünek, aynı zamanda kuşların gagalarını temizlemek için de kullandıkları önemli bir kafes aksesuvarıdır. İdeal bir tüneğin kolay temizlenen bir maddeden yapılması ve ayak problemleri oluşturmaması için uygun kalınlıkta olması gerek. Kuşun zamanla tüneği gagasıyla aşındırıp parçalayacağı için düzenli olarak değiştirmek de son derece önemli.

Tünekler yaygın olarak tahtadan veya doğal ağaç dallarından yapılır. Özellikle doğal dallardan yapılan tünekler, iyi bir kemirme oyuncağı olur. Tahtadan yapılanların yüzeyleri çok düzgün olduğu için kuşun tutunması zor olabilir. Bunun için tüneğin üzeri keten lifleri ile kaplanabilir.

Yaygın olarak kullanılan diğer tünek türleri plastik, akrilik ve PVC ile yapılanlar. Bunlar temizlik açısından son derece avantajlı ama zehirli olmayan bir malzeme ile yapılmış olduklarına emin olmalısınız. Piyasada çimento ve mineral taşlardan yapılmış tünekler de var. Bunlar gaganın ve tırnakların düzenli olarak aşınmasına yardımcı da olurlar. Ancak tırnak ve gagada fazla aşınmaya ve ayaklarda tahrişlere yol açabilirler. Bu nedenle kafeste diğer malzemeden yapılmış bir tünek de bulundurmalısınız. Üzerinde zımpara kağıdı olan tüneklerin kullanımını veteriner hekimler olarak önermiyoruz.

Plastik, akrilik ve PVC tünekleri temizlemek için 1/32 oranında sulandırılmış çamaşır suyu kullanabilirsiniz. Tahta ve doğal ağaç dallarından yapılan tünekleri ise önce tel fırça ile temizleyip ardından sıcak suda kaynatarak dezenfekte edin. Kuşlarda ayak problemini önlemek için tünekleri temizledikten sonra kafese geri takarken mutlaka tamamen kurutun.

Doğal ağaç dalları ile kuşunuza kendiniz de sağlıklı ve güzel bir tünek yapabilirsiniz. Bunun için üzerinde tarım ve böcek ilaçlaması yapılmamış doğal meyve ağaçlarının dallarını kullanın. Topladığınız dalları dezenfekte etmek için kaynar suda bekletebilir veya evinizdeki fırında 250 derecede 10-15 dakika (yanmamasına dikkat ederek) tutabilirsiniz.

Tüneğin çapı küçük kafes kuşları için (kanarya, saka, muhabbet kuşu v.s.) 1-2 cm, orta boy kafes kuşları için (cennet papağanı, orta boy papağanlar v.s.) 1,5-3 cm, büyük kafes kuşları için ise (gri afrika papağanları, amazon papağanları, macaw papanları v.s.) 2,5-5 cm civarında olmalı. Bazı yerlerinin daha kalın ve bazı yerlerinin daha ince olması kuşun ayak sağlığı açısından daha faydalı.

Tünekleri yem ve su kaplarının önüne ve kuşun değişik yüksekliklerde durmasına imkan sağlayacak şekillerde yerleştirmelisiniz. Çok fazla tünek, kuşun hareketlerini sınırlar. Ayrıca yem ve su kaplarının kuşun dışkısı ile kirlenmemesi için bunların üst hizalarına denk gelen yerlere tünek koymayın.

PAKO PANO

Bir yaşındayım, dişiyim ve ev kedisiyim. Beni alır mısınız? 0555 733 88 33.

Tek gözlü oğlana acilen ev arıyoruz. 6 Aylık Bengal Tekir erkek ve kısır 0536 278 51 88.

Sahibim mi beni terk etti, yoksa ben mi kaçtım bilmiyorum. Erkeğim ve çok uysalım, o kocaman köpeklerin arasında çok korkuyorum. Beni sahiplenir misiniz? Beni İstanbul’daki Bebek Parkı’nda bulabilirsiniz.

Yavru erkek Terrier, Kartal/Soğanlık civarlarında bir gecekondu mahallesine terk edilmiş. Ona yuva arıyoruz. erhun@barinak.gen.tr

Sahibinin çok ağır hastalığı nedeniyle altı aylık aşılı kızımıza yeni yuva arıyoruz. 0216 384 51 65.

O 2 aylık bir oğlan, henüz bir adı bile yok. Maalesef sadece ışığı ayırt edebiliyor. Çok uysal, sürekli mırıldanan bir kedicik. Lütfen ondan sevginizi esirgemeyin. 0532 411 18 71.

Altı aylık erkek köpek Avarel ona ömür boyu sevgi verecek bir aile arıyor. 0532 521 88 63.

Candy iki hafta evvel kapımıza geldi. Yeşil gözlü, bembeyaz bir Van kedisi. Evden atıldığı her halinden belli. Onu evinize kabul eder misiniz? 0555 422 88 95.
Yazarın Tüm Yazıları