Wolverine’in yeni pençeleri

Wolverine
The Wolverine
Yönetmen: James Mangold
2013/ABD/126’

İlk kez Marvel’in süper kahramanları X-Men’de gördüğümüz Wolverine’in tek kişilik sinema serüveni devam ediyor. 2009’da izlediğimiz “X-Men Origins: Wolverine”de kahramanımızın Logan’dan Wolverine’e geçiş sürecine tanıklık etmiştik. Aykırı bir tip olan, ezeli savaşçı Logan’ı bu kez Japonya’da buluyoruz. Burada samuray çeliği, adamantium alaşımlı pençe ile birleşecek olan Logan, kendisini ömür boyu değiştirecek efsanevi bir dövüşte geçmişinden gelen gizemli bir kişi ile karşı karşıya geliyor. Logan/Wolverine’de her zaman olduğu gibi Hugh Jackman’ı izliyoruz. Kamera arkasına ise sinemaseverlerin “Identity/Kimlik”, “Walk the Line”, “3.10 to Yuma” filmlerinden tanıdığı usta senarist/yönetmen James Mangold oturuyor. Beklentilerimiz hayli yüksek anlayacağınız.

Seri katilin peşinde

Karanlık Cinayetler
The Frozen Ground
Yönetmen: Scott Walker
2013/ABD/105’

17 kadını kaçırıp öldürmek suçundan 461 yıl hapse mahkûm edilen Amerika’nın en azılı serili katillerinden biri olan Robert Hansen’ın gerçek hikâyesinden yola çıkan film, Scott Walker’ın ilk uzun filmi. Emekliliğine haftalar kalmış dedektif Jack Halcombe son iki yılda 8 kadının benzer şekilde ortadan kaybolmasının ardında bir seri katil olduğundan şüphelenmektedir. Ancak ortada tek sağlam bir ipucu bile yoktur. Fakat bir gün Cindy isimli genç bir kadın arkasında iz bırakmayan katilin elinden son anda kurtulmayı başarır. Dedektif Jack, Cindy ile görüşüp kanıtlar toplamaya çalışmaktadır; katil ise Cindy’nin peşindedir. Vasatı aşamayan bir polisiye gerilim olan “Karanlık Cinayetler”de Nicolas Cage, John Cusack ve Vanessa Hudgens başrolde.

Klasik müzik tutkunları kaçırmasın

Son Konser
A Late Quartet
Yönetmen: Yaron Zilberman
2012/ABD/105’

Christopher Walken, Philip Seymour Hoffman, Catherine Keener ve Mark Ivanir gibi dört usta ismi buluşturan bu dram, 25 yıldır birlikte çalmış bir yaylı çalgılar dörtlüsünün hikâyesini konu alıyor. İçlerinden birinin Parkinson hastalığına yakalanıp emekli olacağını açıklamasıyla dengeler bozuluyor ve dörtlü, yıllara yayılan dostluklarının sorgulamaya başlıyor. Yaşlılık ve sanatçı egosu temalarını merkeze alan film, usta oyuncularına rağmen karakter yaratmakta yetersiz kalıyor (özellikle kadın karakterlerde çuvallıyor) ve naif senaryosuyla ortalamayı aşamıyor. Yine de klasik müzik tutkunlarının kaçırmamasında fayda var.

Sanal Hayatlar
Disconnect
Yönetmen: Henry-Alex Rubin
2013/ABD/115’

Belgeselleriyle tanınan Henry-Alex Rubin’in ilk uzun metrajı olan “Sanal Hayatlar” günümüz teknolojisinin bizleri bağlar görünürken aslında birbirimizden ayırdığını söyleyen bir dram. Birbirinden ayrı hayatlar süren kahramanları üzerinden bu derdini anlatmaya soyunan film, bir şekilde bu hayatları birleştiriyor ve gerçeklerden kaçmak için sığındıkları yalan dünyaların onları nasıl bir yıkıma götürdüğünü anlatıyor. “True Blood”ın Eric’i Alexander Skarsgård’ın da filmin oyuncu kadrosunda olduğunu hatırlatalım.