Volkanik cennet

Yağmur ormanları, vahşi orkideleri, kuşları ve kelebekleriyle küçük bir okyanus adası

ÇİÇEK... KUŞ... KELEBEK...

Dominika Adası. Haritadan bakılınca minicik bir ada. Küçük Antiller'de okyanusun içindeki bu ada olağanüstü yağmur ormanları, muhteşem vahşi orkideleri, 162 çeşit kuşu ve 55 çeşit kelebeği ile doğaseverlere kucağını açıyor. Ada halkının en sinir olduğu şey Dominik Cumhuriyeti ile karıştırılmaları.

MERCAN... BALİNA... YUNUS...

46 kilometre uzunluğunda ve 25 kilometre enindeki bu adaya yerliler Waitikubuli adını vermiş. Keşfeden tabii ki Kristof Kolomb. Volkanik bir ada olduğu için uzun sarı kumlu sahilleri yok. Onun yerine siyah kumlu küçük küçük koyları var. Ada aynı zamanda dalgıçlar için de çok cazip. Mercan kayalıkları henüz hiç bozulmamış durumda ve diplerden gelen hava kabarcıkları nedeniyle bu mercan kayalıklarına ‘‘şampanya ormanları'' deniliyor. Adadaki en büyük eğlencelerden biri balina ve yunusları izlemek. Otellere ait dalgıç tekneleri hergün öğleden sonra saat ikide denize açılıyor. Özel olarak geliştirilmiş sualtı mikrofonları sayesinde balinaların bulunduğu yer kolaylıkla saptanıyor.

Sonra birden sular yarılıyor, balina kendini gösteriyor, büyük bir basınçla su püskürtüyor ve geldiği gibi gidiyor.

DAĞ... ORMAN... ŞELALE...

Adada iki milli park var. Turistlerden en büyük ricaları ‘‘fotoğraf dışında bir şey götürmeyin, ayak izi dışında bir şey bırakmayın.'' Ada, volkanik olduğu için değme dağcıları bile tatmin edecek yükseklik ve dikliklere sahip. Epey yoruluyorsunuz ama ormanların derinliklerine gittiğiniz vakit karşınıza inanılmaz güzellikte şelaleler çıkıyor. Trafalgar Şelalesi bunlardan biri. Ancak buralara giderken rehber tutmanız sık sıkıya tavsiye ediliyor.

TAHTA EŞYA... KURUTULMUŞ TOHUM.. BAHARAT...

Dominika Adası'daki dükkanlarda bol miktarda tahtadan eşyaya, kurutulmuş tohumlardan ve meyvelerden yapılmış incik boncuğa ve her türde baharata rastlayabiliyorsunuz. Ayrıca romdan yapılmış envai çeşit pançlar da gastronomik zevklerinize amade. Dominika Adası'nda, büyük charter uçakların iniş yapabileceği bir alan olmadığı için kalabalık turist yığınlarına rastlamak mümkün değil. Oraya varmak için ya denizyolu ya da helikopter kullanılıyor. Başkent Roseau, tam anlamıyla yerli-batı sentezi olan kreol mimarisinin açık hava müzesi. Süslü çatılar, sanki sonradan eklenmiş gibi duran balkonlar, renkli sokaklar...