EKONOMİ

Türkiye'den NATO'da gövde gösterisi! Hedeften şaşmadı

NATO'nun güncel tehditlere yenilikçi yöntemlerle çözümler aradığı faaliyette ASELSAN, HAVELSAN, TÜBİTAK SAGE ve DASAL'ın aralarında bulunduğu Türk savunma sanayisi temsilcileri, sahip oldukları yeteneklerle birlikte çalışarak görevleri başarıyla tamamladı.

NATO Müttefik Dönüşüm Komutanlığı (NATO ACT) liderliğinde, akademi, endüstri ve devlet kuruluşlarının katılımıyla yürütülen ve ittifak içinde ortaya çıkan ve çığır açan teknolojilerin benimsenmesini hızlandırmayı amaçlayan 4 aşamalı NATO İnovasyon Sürekliliği Girişimi faaliyetinin final aşaması olan "deney/gösteri" kısmı Türkiye'de gerçekleştirildi.

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı koordinasyonunda İstanbul Teknik Üniversitesi Denizcilik Fakültesi'nde yapılan faaliyete 13'ü Türkiye'den 50 kuruluş katıldı.

Türkiye'den ASELSAN, HAVELSAN, Tualcom, Meteksan Savunma, DASAL, TÜBİTAK SAGE, Sefine Tersanesi, STM, Sonitus, ULAK Haberleşme, Hyperever, Qubitrium ve Koç Savunma, sürüklenen mayınların tespit ve imhası, kritik denizaltı altyapılarının korunması ve kuantum alanındaki projelerde diğer ülkelerden katılımcılarla birlikte çalıştı.

DASAL Havacılık Genel Müdürü Murat Koç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, faaliyete keşif-gözetleme amaçlı dronlar ile katıldıklarını söyledi.

Senaryo kapsamında bir limanda sürüklenen mayınların insansız hava araçlarıyla tespit edilmesi şeklinde bir rolleri olduğunu anlatan Koç, bu aşamaya gelene kadar yıl boyunca Portekiz ve Kanada'da fiili, bunların dışında da bir dizi çevrim içi etkinliğe katıldıklarını ve buralarda senaryonun adım adım şekillenmesine katkıda bulunduklarını dile getirdi.

NATO'nun dünyanın en büyük savunma organizasyonu olduğunu vurgulayan Koç, bir savunma sanayisi şirketi için de en büyük pazarı ifade ettiğini belirtti. Koç, şöyle konuştu:

"Buranın içinde ürün, teknoloji ve çözümlerimizle yer almak, DASAL markasının bilinirliğini artırmak, bir farkındalık oluşturmak için bu etkinlikler önemli fırsatlar ifade ediyor. Aynı zamanda NATO çok uluslu bir organizasyon. Farklı kültürlerin, iş yapış biçimlerinin, teknoloji ve kabiliyetlerin bir araya getirilip kolektif bir savunma örgütü çatısı altında sonuç üretme çabası içinde oluyoruz. DASAL'ın bu organizasyonlara katılımı çok uluslu kültürle iç içe olma, NATO'nun işleyiş ve süreçlerine hakim olma noktasında bizim için artı değer oluşturdu."

Bu tarz etkinliklerin gündemlerinde olmaya devam edeceğini, bunu NATO ile de sınırlamamak gerektiğini vurgulayan Koç, şu değerlendirmede bulundu:

"Ülkemizin ihracat konusunda ciddi bir çabası var ve biz de bu çabanın bir parçasıyız. NATO üyesi olan olmayan dost ve müttefik ülkelerin tamamında iş geliştirme ve satış faaliyetlerimiz devam ediyor. Bu anlamda ülke olarak da şirket olarak da ciddi çaba içindeyiz. NATO çok büyük, üstelik savunma sanayisi anlamında en yüksek standartlara sahip olan bir pazar. NATO'nun kendine has standartlarını dikkate alırsak buralarda kendini kanıtlamış ve kabul görmüş ürünlerin üçüncü pazarlarda da kabul görmesi daha olası. Bu anlamda da NATO faaliyetlerinin içinde olup NATO ülkelerine ihracat yapmış olmak diğer pazarlardaki faaliyetlerimiz için de destekleyici bir unsur olarak öne çıkıyor."

 Murat Koç, savunma sanayisinin uzun soluklu çaba gerektiren bir sektör olduğuna işaret ederek, "Doğası gereği bugünden yarına değer üretmek kolay değil. Bu faaliyetlerin içinde sürekli yer almak önümüzdeki dönemde ihracat hedeflerimizin desteklenmesi anlamında önemli adım olacak." dedi.

İNSANSIZ SİSTEMLER HEDEFTEN ŞAŞMIYOR

HAVELSAN sistem mühendisi Esat Serhat Sucu, ultra geniş bant tabanlı göreli konumlandırma yetenekleriyle faaliyette yer aldıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı desteğiyle bu yeteneği süreç içinde hassas konumlandırma, formasyon oluşturma ve değiştirme gibi görevlerde kullandıklarını anlatan Sucu, Başkanlığın da teşvikiyle bu yeteneği NATO faaliyetine taşıdıklarını ifade etti. Sucu, şöyle dedi:

"Senaryoda çeşitli platformlara entegrasyonumuz söz konusu oldu. İnsansız sistemlerin, dronların özellikle güvenli iniş-kalkış, konumlandırma çözümünü oluşturuyoruz diyebilirim. Burada da insansız deniz aracına entegre ettiğimiz sistemin kıyı tarafındaki referanslarla konum bilgisini ürettik ve bir arayüzle paylaşarak gösterdik.

Gerçek senaryolarda çeşitli problemlerle karşılaşabiliyoruz, karıştırmalar, küresel navigasyon sistemlerinin çalışmama durumu gibi. Burada konumlandırma için çeşitli alternatifler aranıyor. Kullandığımız ultra geniş bant teknolojisi kamera ve küresel navigasyon sistemlerinden ayrık olarak hassas konum sağlıyor. Bu konumlandırma çözümüyle birlikte insansız sistemlerin konumları güvenli şekilde sağlanabiliyor. Bunların deniz, kara araçlarına veya sabit istasyonlara güvenli şekilde navigasyonunu sağlamak, iniş kalkışını gerçekleştirmek, sürü içinde formasyon oluşturup bunun takibini sağlamak gibi özelliklerimiz mevcut."

GÜNCELLENME

Bunları da beğenebilirsiniz

Son Dakika Haberler