Var, altı da üstü de yerin

Haberin Devamı

Bu Temmuz ayının başında iki haber arka arkaya geldi. Biri yüzyıllar öncesinden bir ses getiriyordu, öteki yaşadığımız bir gerçeği yüzümüze vuruyordu.
“Höyük” üstüneydi ikisi de!
Biri Konya’larda; öteki Hanya’larda değil, İzmir’de.
Bin yılların tozu toprağıyla örtülüp de çifte tepe altına gömülmüş gibi duran “Çatalhöyük” ile denizden doğru bakıldığında koca bir “höyük” gibi duran “Kadifekale”.

* * *

UNESCO Dünya Mirası Uzmanlar Kurulu, Rusya’nın St. Petersburg kentinde toplanmış, Çatalhöyük’ün bir Dünya Mirası sayılmasını oy birliğiyle onaylamış.
Kadifekale’den İzmir’in üzerine yıkılırcasına birbiri üzerine binmiş 57 konut daha yıkılmış da, yıkılıp dümdüz edilen gecekondu sayısı “şimdilik” 1968’i bulmuş!
Olmuştan olan şu ki:
Çatalköyük’te… kazarlar toprağı, eşelerler taşı tozu, yerin altında bulmaya uğraşır dururlar bir uygarlığı. O uygarlık ki, atılmış koca bir adımdır “insan olma” adına.
Kadifekale’de… çağdaşlığın çarpıklığı ile toprak üstünde yerleşip kalmış ne varsa yıkıp geçerler, utandırmamak için uygarlığı. O uygarlık ki, aya ilk adımını atmıştır insan olma onuruyla.
Yerin “altında” kalmışlar bir yanda, “üzerinde” sırıtıp durmuşlar bir yanda… Acaba hangisi “uygar” olmaya yakışır idi!

* * *

Haberin Devamı

Çatalhöyük’ün varlığı M.Ö. 7400 yıllarına uzanırmış. Toprağı işleyip ürün yetiştirmeyi, köpekten başlayıp koyun, keçi, domuz, sığır gibi hayvanları da evcilleştirmeyi öğrendiklerinde, tarih olmuş M.Ö. 5500, göçerlikten geçip kendilerine ev yapar olmuş Çatalhöyük insanları.
Dahası, evlerinin duvarlarına resim çizer olmuşlar!
Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde 14 Çatalhöyük Duvar Resmi sergilenmekte; varmış daha 96’sı, değerlendirilmeyi beklemekte.
Tarıma dayalı yerleşik hayatın başladığı döneme – artık insanın üreten ekonomik bir varlık olduğu o döneme- Neolitik Çağ diyorlar. Okullarda “Cilâlı Taş Devri” diye bellettikleri Yeni Taş Çağı.
Tunç Çağı, Demir Çağı derken İsa doğdu diye tarihi sıfırlamışlar ve aradan geçmiş neredeyse 2000 yıl; bulmuşlar 1958’de Çatalhöyük Evleri’ni.
Ve yıl olmuş 2012.

* * *

Haberin Devamı

Derler ki, bakla ekilirmiş de evvel zaman içinde, mor yeşil çiçekleriyle yayılırmış kadife gibi Kadifekale’den aşağı. Ve komuşlar adını “Kadife Dağı” diye.
Kırsalda sıkıştıkça insanlar, “medeniyetten nasip almak” isteği de bir yandan, olmuş Kadife Dağı’nın çiçekleri, birer gecekondu evleri.
Çatalhöyük’te toprağa bağlanırlar, insanlık bir uygarlık eşiğini aşar. Kadifekale’de kaçak maçak, çarpık çurpuk evlerinde toprağından kaçmış insanlar yaşama kavgasının beşiğini sallar. .
Var, altı da üstü de yerin. Altından ses verdikçe, kulakları duymaz mı olmuş üstündekilerin!

Yazarın Tüm Yazıları