Üşüyenlere iyi haber, ısınıyoruz!

Bu hafta kışı şöyle kıyısından köşesinden hissettik. Serin değil, soğuk diyebileceğimiz günler vardı.

Su baskınları ve seller de üzücü tablolar oluşturdu. Bugünden itibaren ise batı bölgelerden başlayarak hava açmaya, sıcaklıklar tekrar yükselmeye hazırlanıyor. Bugün ve cumartesi günü orta ve doğu bölgelerde aralıklarla yağışlar olacak. Pazar günü yağış yurdun tamamından ayrılıyor. Tabii bugünlerde herkesin merakı bayram havası! Öncelikle bültenlerimizi takip edin diyoruz. Sonra da bayramın ilk gününde Marmara ve Karadeniz’de yağış beklediğimizi, sonrasında yağışın Marmara’dan ayrılacağını, Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu’da devam edeceğini söylüyoruz. Sıcaklıklar ise zaten bu haftasonundan itibaren kuzey bölgelerde bile 20 dereceye ulaşmaya, hatta yer yer üzerine çıkmaya başlıyor.

PETROLDEN BİR KURTULABİLSEK

Nedir bu dünyanın petrolden çektiği? Enerji veriyor, geri kalanını alıyor. Şimdi bana diyeceksiniz ki, "Sevgili ailemizin meteoroloğu, güzel diyorsunuz ama o petrol olmasa, belki yazılarınızı yazdığınız bilgisayarı alamayacaksınız, hatta hiç yapılamayacak, yediğiniz çikolatayı (ki ben şerbetli tatlıları tercih ederim), giydiğiniz kıyafeti, izlediğiniz filmi göremeyeceksiniz." Yapmayın, tüm tabiat, bitkiler, hayvanlar, atmosfer enerjisini güneşten alabiliyor da biz mi bundan faydalanamayacağız? İşin başında yönelmemişiz temiz enerji üzerine. Çalışmalar var ama hálá güneş enerjisi ya da diğer enerjileri de içine katarak genel adıyla temiz enerji üzerine yönelmiyoruz.

Bakın soluduğumuz havayı mahvettiğimiz gibi, bir de işler iyice karışsın diye atmosferin yukarı tabakalarını da kirletiyoruz (stratosferik kirlilik). Hava taşımacılığı o kadar arttı ki, yerdeki çizgisel kaynakların (trafiğin yoğun olduğu otoyollar) ötesine geçmeye başladı. Öngörüler 30-35 yıl içerisinde hava trafiği kapasitesinin 3 katına çıkacağı yönünde. Bu öngörüyü yapan Avrupa Parlamentosu vergileri artırarak çevre kirliliğinin, hatta iklim değişiminin biraz da olsa önüne geçmeyi planlıyor. Bu da çare değil, bakın bu vergilerin yükselmesi belki atmosferi kurtarmak için ama bu sefer de ucuz uçuş sağlayan firmaların tekrar fiyatlarını artırma olasılığını ortaya çıkartıyor. Ulaşımın devamı, dolayısıyla pahalanan biletleri alabilmek için daha fazla üretim ve tüketim gerekecek, bu da daha fazla fosil yakıt kullanımı anlamına geliyor. Ne oldu? Böylelikle atmosferi mi kurtardık?

HİÇBİR ŞEY DEĞİŞMEYECEK Mİ

Küresel ısınmaya neden olan gazları atmosfere en fazla yayan ülkenin ABD olduğundan bahsetmiştim. Ve bu ülkenin yaydığı kirleticilerin üçte ikisi, 3 büyük araba üreticisinin ürettiği araçlardan atmosfere yayılıyor. Dünya nüfusunun yüzde 5’ini, petrol rezervinin ise yalnızca yüzde 1,4’ünü bünyesinde barındıran ABD, atmosfere en fazla kirletici salan ülkelerin başında ve bu kirleticilerin çok büyük kısmı ulaşım kaynaklı. Yani hava yolları ile yukarı atmosferi, karayolları ile de yakın seviye atmosferi kirletiyoruz.

Şimdi bakın; dünya rezervlerinin yüzde 1.4’ü ABD’de, yüzde 2.5’i Nijerya’da, yüzde 3’ü Libya’da, yüzde 5’i Rusya’da, yüzde 5.6’sı Venezüella’da, yüzde 7’si Kuveyt’te, yüzde 8’i Irak’ta, yüzde 10’u İran’da, yüzde 12’si Kanada’da ve yüzde 20 ile en yüksek rezerv dilimine sahip Suudi Krallığı’nda. Ve bu rezervlerin şu anki tüketimle ortalama 100 yıllık ömürleri var. Bu kadar kapasite, bu kadar petrol ömrü, bu kadar hırs bazı ülkelerde olunca hiçbir şey değişmeyecek demek! Eeee bayram üstü yazdıklarım boşa mı gitti şimdi?
Yazarın Tüm Yazıları