Ünlüler kadar çevremize de taksak!

DÜNYA ciddi tehditlerle karşı karşıya. Her geçen gün yeni sorunlar gündemimize giriyor.

Küresel ısınma, buzulların erimesi, susuzluk...

Bunlar son dönemlerde en çok konuşulanlar...

2008 yazı, Türkiye için susuzluk çanlarının çaldığı bir dönem oldu.

Ve ciddi bir uyarı.

O yüzden de 2009 zorlu geçecek.

Eskiden barajlardaki su oranları ile ilgilenmezdik, şimdi haberlerden önce gözümüz barajlarda...

Doluluk ne noktada?

Acaba yazın su sıkıntısı olur mu?

Yağmurlar yeterli düzeyde yağacak mı?

Özellikle Ege Bölgesi ve İzmir’de bu konuda ciddi bir sancı var.

Ya susuzluk gelirse...

Ya küresel ısınmanın etkisi ile çok bunalırsak...

Artık gündemimizde bu da var!

Aslında güzel! Aslında önemli!

Yani... Çevremizle ilgilenmemiz... Gezegenimizde olan bitene karşı duyarlılık!

Ve bu ilgi hep sürmeli.

Yani... Moda gibi değil, sürekli...

Geçtiğimiz günlerde düzenlenen BM İklim Konferansı ile hangimiz, ne kadar ilgilendik?

Polonya’da gerçekleşen bu toplantının sonuçları hakkında ne kadar bilgi sahibiyiz?

Ya da... Gündemimize gezegenimizin ciddi tehdit altında olduğu gerçeği ne kadar girdi?

Hiç mi ilgilenmedik! Kıyısından, köşesinden mi?

Oysa magazin haberleri daha ilgi çekici değil mi bizim için?

Paris Hilton’un zenginliği, alışverişleri...

Ünlü sanatçıların kokteyllerde, toplantılarda giydikleri giysiler?

Sadece yabancı yıldızlar için mi böyle bu?

Türkiye’de de aynı şeyler geçerli değil mi?

Yaşamın magazin tarafı ile daha çok ilgili değil miyiz?

Şemsiye ile dövülen muhabire, sanatçıların mini etekleri ya da kiloları ile sevgili değiştirmelerine dakikalarımızı ayırmıyor muyuz?

Bazen TV başında saatlerimizi...

Bunlar bize ne veriyor? Ne kazandırıyor?

Kocaman bir hiiiiççç...

Ama olsun... Yaşamın magazin boyutu çok güzel!

2007’de Nobel Barış Ödülü kazanan, ABD eski Başkan Yardımcısı Al Gore, o es geçtiğimiz BM İklim Konferansında işte bu gerçeğin altını çizdi...

Yani... Yaşamın magazin boyutunun hep ön planda olmasının...

Ünlü insanlara takıntımızın!

Oysa... Gelecek kuşaklar için ciddi bir çevresel tehdit var.

Zaten sağımıza solumuza baktığımızda da bunu görmüyor muyuz?

İşte... Ege’de, İzmir’de...

Gediz kirlenmesi... Körfez kirliliği... Yeraltı sularının azalması... Pamukkale’de travertenlerdeki kararma... Kuş cennetindeki kuş türlerinde azalma...

Daha birçok şey...

O zaman... Hem BM İklim Konferansındaki gerçeklere, hem de Al Gore’un uyarılarına dikkat:

"Gezegenimiz tehdit altında. En az ünlülerle ilgilendiğimiz kadar çevremizle, gezegenimizle de ilgilenmemiz gerek. Gelecek kuşaklar adına".
Yazarın Tüm Yazıları