Tuvalette seks ne ki...

Geçen gece evde ayaklarımı uzatmış televizyona göz ucuyla bakarken diğer yandan da kadın dergilerini kurcalıyorum.

Ekranda Helin Avşar’ın tuvalette seks yapıp yapmadığı bitip tükenmek bilmeyen "az sonra"larla verilirken, bir dergide Ayşe Özyılmazel’in Haşmet Babaoğlu’yla Alaçatı’da çekilmiş fotoğraflarını gördüm.

Neden acaba Bozcaada’yı çok seven oyuncu Sinan Sümer sevgilisiyle değil de tek fotoğrafını dergiye vermiş de, Ayşe-Haşmet birlikte karelerini bastırmışlar diye düşünürken, az sonralar bitip Helin Avşar’ın tuvalette seks haberi başladı.

Ben bu arada sayfaları geçmişim, ekrandan dergi sayfasına dönünce karşımda "Açıkhavada seks" başlıklı bir konu gördüm.

Kadın dergisindeki tavsiyeleri görseniz Helin’in gerçekleşip gerçekleşmediği fantezisinin ne kadar masum kaldığını anlarsınız.

"Sizi doğrudan dışarıya atmayalım, önce balkonda deneyin" diye başlıyor tavsiyeler.

Işıkları söndürün, komşulara dikkat edin gibi uyarıları da unutmadan...

Piknikte seks, suda seks, arabada seks, sahilde seks diye bölümlere ayırmışlar yazıyı.

Denizde seks yaparken dalgıçlara dikkat, piknikte kareli örtünüzü ve şehvet uyandıran yiyecekler almayı unutmayın, arabanın bagajını deneyin...

Bu tavsiyelerle gidiyor yazı.

Hangi dergiyi okuyorum diye baktım; Marie Claire’miş...

Döndüm yeniden televizyona Helin’in haberine, ne kadar masum haberler yapıyor bu magazin programları dedim kendi kenime...

Taksim’in değişen yüzü

Geçen gün Japon restoranı Udonya’ya gitmek için Talimhane’den yürüdüm.

Haftada arabayla en az iki kez geçtiğim bir yer ama uzun süredir Talimhane’de yürümüyordum. Taksim’in bu oteller bölgesi hızlı bir değişim içinde son yıllarda.

Talimhane sokaklarının trafiğe kapatılmasıyla başladı bu değişim.

Pırıl pırıl döşenen parkeler, yol kenarlarına birbiri peşi sıra açılan restoranlar, kafeler Talimhane’yi bambaşka bir hale dönüştürdü.

Yürürken Rahmi Saltuk’u gördüm. Yol kenarında bir meyhanede arkadaşlarıyla demleniyordu.

Hemen bir iskemle çekip kuruldum masalarına, siyaset falan laflarken, öğrendim ki oturduğumuz mekanı arkadaşı kısa bir süre önce açmış.

Oradan kalktım Udonya’ya geçtim, adını çok duyardım da gitmek nasip olmamıştı, hem mekan hem de sushi’lerini sevdim. Çıktım biraz sokaklarını gezdim Talimhane’nin.

Yol kenarında yemek yiyenler, şık görünen restoranlar ve yeni açılan kafeler. İki üç yıla kalmaz burası Taksim’in en uğrak bölgesi olacak belli.

Nilüfer’in ki hesap hatası mı

Nilüfer’in Açıkhava’daki konseri 35. sanat yılında 3 bininci konser olarak yer aldı bütün gazetelerde.Açıkçası aynı haberi biz de herhangi bir hesap yapmadan verdik.

Sabah gazeteleri okurken "Böyle bir şey olabilir mi" dedim, oturdum bir hesap yaptım.35 yılda 12.775 gün var.

Nilüfer’in bu süre içinde 3 bin konser verebilmesi için 4.2 günde bir konsere çıkması lazım...

Nilüfer 35 yıldır, 4 günde bir konsere çıkmadığına göre hesap hatası yaptığı ortada.

Helin’e 20 bin dolar

Ali Saydam önceki gün Helin Avşar’ı Paris Hilton’la kıyaslarken, "Paris attığı her adımı paraya çeviriyor, Helin ise ti teber şah merdan, yani elinde avucunda bir şey yok" diyordu.

Tam da o yazının üzerine Helin Avşar’ın Kumburgaz’da bir plaj açılışına katıldığını öğrendim.

Merak ettim sordum, tam 20 bin dolar almış Helin bu açılışa katılmak için... Her ne kadar Paris Hilton’un kazandığının yanında devede kulak da olsa, 3 saat kaldığı açılış için hiç de fena para sayılmaz değil mi...
Yazarın Tüm Yazıları