Türkiye'de Şimon Peres olmaya zaten gerek yok

Tufan TÜRENÇ
Haberin Devamı

Yılmaz-Baykal görüşmesinde Şimon Peres örneği neden gündeme geldi anlayamadım.

Neden Yılmaz, Şimon Peres olmayacağını ısrarla vurguladı ve neden Baykal Yılmaz'a Şimon Peres olması için ısrar etti...

Hele bunu hiç anlayamadım.

Türkiye'de bir başbakanın enflasyonu düşürmesi için Şimon Peres olmasına gerek yok ki.

Şunun için yok.

1985'te İsrail ekonomisi duvara toslamış, ülke iflasın eşiğine gelmişti.

Yüzde 500'lere tırmanan enflasyonu dizginleme olanağı artık kalmamıştı.

Fiyatların baş döndürücü bir hızla yükselmesi bir türlü önlenemiyordu.

Politik konumu nedeniyle sürekli savaş halini sürdürmek zorunda olan ülkenin şok ekonomik önlemler almasından başka çaresi kalmamıştı.

Yoksa Yahudi toplumunun 2000 yıllık mücadelesi sonunda kurulan ülkenin geleceği büyük tehlike altına girecekti.

Amerika'nın ve dünya Yahudileri'nin desteği de durumu kurtarmaya yetmiyordu.

Başbakan Şimon Peres için geriye iki yol kalıyordu.

Ya ‘‘Ben bu işin içinden çıkamıyorum’’ deyip istifa edecek ve ülkeyi seçime götürecekti.

Ya da ülkesini kurtarmak, gelecek nesillere olan sorumluluğunu yerine getirmek için gerekeni yapacaktı.

* * *

Şimon Peres ikinci yolu, yani zoru seçti.

1985 Temmuzu'nda döviz kurunu, fiyatları ve ücretleri dondurdu. Tüm harcamaları kıstı.

Bir yıl içinde yüzde 500'lerdeki enflasyonu mucizevi bir şekilde yüzde 20'lerin altına indirdi.

Canavarın belini kırmakla kalmadı, onu paramparça etti.

Ondan sonraki yıllarda da İsrail bu işin peşini bırakmadı ve popülist politikalardan sürekli kaçındı.

1990'ların başında ise enflasyon yüzde 10'ların altına indirildi.

Konut fiyatlarındaki ani artış nedeniyle 1994'te yüzde 12.3'e yükseldi ama hemen alınan önlemlerle 1995 sonunda yüzde 8.1'e geriletildi.

1996'da tekrar artarak yüzde 14.5'e ulaştı.

Bunda İşçi Partisi'nin seçim nedeniyle izlediği gevşek ekonomik politikaların etkisi oldu.

Ancak geçen yıl katı önlemlere yeniden dönüldü. İlk aşamada enflasyonun yüzde 10'a, on yılın sonunda ise yüzde 4'e çekilmesi hedefleniyor.

Şimon Peres enflasyon canavarını toplumsal uzlaşma ile öldürdü.

Herkes ama herkes Şimon Peres'e yardım etti ve sonunda da onun başarısını alkışladı. Ama aldığı katı önlemler nedeniyle onu sandıkta perişan etmekten de geri kalmadı.

* * *

Görüldüğü gibi, Türkiye'nin durumu 1985 İsraili'nden çok farklı.

Erbakan-Çiller saçmalığını yaşamasına rağmen Türkiye hiper enflasyon noktasına gelmedi.

Eğer Türkiye, güneydoğusundaki savaşı sona erdirme becerisini gösterebilirse önemli askeri harcamalarından kurtulur.

İhracat ve turizmin lokomotifliğinde döviz getiren sektörlerin durumu umut verici.

Zaten bu, döviz rezervlerinden de belli.

Türkiye özelleştirmeyi yapabilirse, kayıt dışı ekonominin yarısını olsun kayıtlı hale getirebilirse, IMF'ye başvurma gereğini duymaz.

Müthiş potansiyele sahip Türkiye için bu örnekler daha da uzatılabilir.

Görüldüğü gibi, bugünkü Türkiye bütün olumsuzluklara rağmen 1985'in nefes alamaz durumundaki İsrail’i değil.

Mesut Yılmaz da Şimon Peres...

Türkiye'nin tek eksiği siyasi kararlılık ve toplumsal uzlaşma.

Yazarın Tüm Yazıları