GeriSeyahat Türkiye’nin en güzel 10 dalış noktası
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Türkiye’nin en güzel 10 dalış noktası

Türkiye’nin en güzel 10 dalış noktası

Sualtına duyulan ilgi son 10 yılda hızla arttı. Bunun sonucu olarak da bugün Türkiye’de kayıtlı 50 bin civarında tek yıldızlı, yani başlangıç aşamasında dalgıç var. 3 yıldızlı eğitmen ve kurs direktörü büyük hocaların sayısı ise sadece 11.

Karadeniz ve Marmara henüz nasibini alamasa da, Ege ve Akdeniz kıyıları scuba adı verilen dalış sporunu artık iyice kanıksadı. Günübirlik turistik dalışlar hayli yaygın. Sualtı Federasyonu 1980 yılında kuruldu. Dikkat edilmesi gereken nokta sadece federasyondan onaylı yetki belgesi olan dalış merkezleri ve hocalarıyla çalışmak. Yoksa bu büyüleyici spor, kötü sonuçlar da doğurabiliyor. Tecrübeli eğitmenlerden, dalgıçlardan, sualtı fotoğrafçılarından oluşan büyük jürimiz bu hafta Türkiye’nin en iyi on dalış noktasını belirledi. Bu listenin bir diğer önemi de, federasyon tarafından Tarım Bakanlığı’na avlanma yasağı alanı olarak teklif edilecek 10 alan olması. Çünkü dünyanın birçok yerinde dalış alanları artık ağlar ve misinalarla kirletilmiyor. İşte dünyaca ünlü Türk sualtı fotoğrafçıları Tacettin Sağlar ve Tahsin Ceylan’ın objektifinden Türkiye’nin 10 sualtı cenneti.

EN İYİ 10

1. Kaş Flying Fish - Antalya

2. Bodrum Büyük Resif - Muğla

3. Fethiye Afkule - Muğla

4. Ayvalık Deli Mehmet - Balıkesir

5. Kalkan açıkları - Antalya

6. Tekirova- 3 Adalar - Antalya

7. Saros- Bebek ve Minnoş Kayalıkları - Çanakkale

8. Sivriada - İstanbul

9. Gökova Kocadağ - Muğla

10. Datça Hisarönü - Muğla


KAŞ - FLYING FISH

Akıntılı ve derin ama en iyisi


Kaş açıklarında bulunan Meis Adası yakınlarındaki Flying Fish (Uçan Balık) derin bir dalış noktası. Otuzlu metrelerde karşılaştığınız lağos ve orfoçalarıyla ünlü. 65 metre derinlikte 2. Dünya Savaşı’ndan kalma 3 motorlu bir İtalyan keşif uçağı enkazı bulunuyor. Sualtı görüş mesafesi her zaman 30 metre ve üstünde. Görece tecrübeli dalgıçlara uygun, zor ve akıntılı bir bölge.

BODRUM-BÜYÜK RESİF

Kızıldeniz’den misafirler geliyor


Suyu erken saatlerde berrak olduğu için ilk dalış teknesinde olmak her zaman avantaj. Özelliği Ege’nin bütün balıklarının adeta bir senfoni içinde olması. Orfoz, akya, lahos, sinağrit ve mürenler bölgenin daimi bekçileri. Kızıldeniz göçmeni balıklar da görülebiliyor. İyi korunmuş bir resifi var. Bodrum’da Kargı Adası civarı da benzer özelliklere sahip komşu bir dalış noktası.

fethiye-AFKULE

Bakanın daldığı yer


Türkiye’nin en iyi duvar dalış noktaları arasında sayılıyor. Yüzeyden duvar boyunca inen 70 metrelik bir yarık var. Dalış yapanlara bölgedeki mağaradan yüzeye doğru gökyüzünü seyretmeleri tavsiye ediliyor. Şansınız yaver giderse her boyutta sualtı canlısını görebileceğiniz özel bir bölge. Bakan Kürşad Tüzmen’in de gözde dalış yerlerinden.

AYVALIK-DELİMEHMET

En kaprisli dalgıçlar için


Ayvalık onlarca adası ve dalış noktasıyla en kaprisli dalgıcı bile memnun eden bir bölge. Deli Mehmet, Kerbela ve Ezher Bey resifleri deniz tabanından yukarı doğru görsel ziyafet sunuyor. Buranın özelliği Gorgonia adı verilen kırmızı mercanlar. Her dalışta karagöz sürüsü, mığrı, müren, böcek, gelincik balığı, orfoz ve ahtapot görmek mümkün. Resif üzerinde her türlü canlı kolayca izlenip fotoğraflanabilir.

KALKAN AÇIKLARI

Batık sevenler Kalkan’a


Kalkan açıklarında uzun yıllar evvel batmış olan Sakarya batığı ile İngiliz kargo gemisi batığı bölgenin en popüler dalış noktaları. Kanyon biçiminde bir yarıktan aşağı inildiğinde içerisinde her tür balığın yaşadığı bu batıklara ulaşılabiliyor. Batıklar 15 ile 65 metre arası derinlikte. Özelliği sualtı bitkileri yönünden de zengin olması. Her seviyeden dalgıcın kıyıdan uzakta, denizin ortasında dalabileceği ender yerlerden.

TEKİROVA-3 ADALAR

Yumuşak mercanların diyarı


Kıyıdan ulaşımı rahat, ancak bir dezavantajı var: Görüş mesafesi bazen düşebiliyor. Yöredeki yegane dalış noktası olduğu için de daima rağbet var. Özelliği balık türlerinin yanında yumuşak mercanlar bulunması. Bu adalarda, zıpkıncılardan canını kurtarmış bazı orfozlara hálá rastlanabiliyor. En önemli özelliği, suların berraklığı ve dip yapısının hareketli olması. Turistler ve yerli dalgıçlar için popüler dalış noktalarının başında geliyor.

SAROS-BEBEK VE MİNNOŞ KAYALIKLARI

Türkiye’nin en renkli duvarı

İstanbul’a yakınlığı sebebi ile, iş hayatını aksatmadan hafta sonu gidilip dalınacak en ideal yer. Yörede bulunan barınak, otel ve kamp sahaları dalışa gidenlere konaklama sorunu yaşatmıyor. Türkiye’nin belki de en renkli duvarları. 30-40 metrelerde her oyukta böcekle karşılaşmak mümkün. Kırmızı deniz yıldızları, deniz salyangozları, müren, iskorpit balıkları açısından oldukça zengin. Özelliği derinlerde her kaya kovuğunda böcek veya istakoz yavrusu görmenin mümkün olması.

İSTANBUL-SİVRİADA

Marmara’nın gizli hazinesi


Marmara’nın kirli ve soğuk suları, azalmış canlı yapısı dolayısıyla pek çok insan buranın iyi bir dalış yeri olduğunu düşünmez. Ancak, Sivriada’nın özellikle güneydoğu tarafındaki ‘67 Taşı’ olarak bilinen bölgesi, gerek dalış profili ve akıntı olmayışı, gerek yılda yapılan dalış sayısı ile Türkiye’nin en popüler dalış bölgelerinden biri. Özelliği, çevresinde bir tür antik testi olarak tanımlayabileceğimiz ‘amfora’ parçalarına rastlanması. Ateş Evirgen 30’lu metrelerden sonra, karanlık sularda, sualtı fotoğrafçıları için renkli fotoğraf imkanları sunduğunu söylüyor.

GÖKOVA-KOCADAĞ

Dünyanın en güzel mavisi

İsmini gökyüzünün renginden alan Gökova’nın herhangi bir yerinde dalış yaparken bilinmelidir ki, belki de dünyanın en güzel mavi renge sahip denizine dalınıyordur. Gökova’da bu duyguyu en güzel yaratan yer de Kocadağ etekleri. Burnun ön tarafında derinlik 200 metre. Duvar üzerinde, Ege’de yaşayan her türlü anemon, kabuklu, sünger, böcek göze çarpar. Özelliği, ekim aylarında 8-10 kiloluk ton balıklarına rastlanması. Ayrıca, Ege’nin sembolü olan orfoz ve lahoz balıkları kaya kovuklarında bolca görülüyor.

DATÇA-HİSARÖNÜ

Nisanda izmarit akını oluyor


Hisarönü Körfezi’nde, Atabol Feneri’nden batıya doğru Yunanistan’ın Simi Adası önlerinde su derinliği 15-20 metreye kadar düşüyor. Bu sığlık, çapı bir kilometre olan bir daire şeklinde. Dairenin dış kısımları 45-50 metrelerde kum ile birleşiyor ve daha sonra derinlere doğru ilerliyor. Sığlığın üst kısımları kumluk ve kumluk alanda parçalı taşlar var. Deniz ortasında olduğu için suları tertemiz ve görüş mesafesi uzun. Çok popüler olmaması nedeniyle sualtı canlı hayatı çok zengin. Özelliği nisan-mayıs aylarında izmarit balıklarının büyük sürüler halinde üreme için toplandıkları bir bölge olması. Dezavantajı ise sadece rüzgarsız ve denizin durgun olduğu zamanlarda dalış yapılabiliyor.

Dalgıçlardan, turist rehberlerinden ve sualtı fotoğrafçılarından oluşan büyük jüri seçti

Kürşad Tüzmen - Devlet bakanı, dalgıç

Yasemin Dalkılıç - Rekortmen milli dalgıç

Jeff Hakko - İşadamı, scuba tutkunu

Tahsin Ceylan - Vakıfbank Müdürü, 72 ödüllü sualtı fotoğrafçısı

Tacettin Sağlar - 35 yıllık dalgıç, sualtı fotoğrafçısı ve kameramanı

Uğur Eroğlu - 14 yıllık dalış eğitmeni, direktör

Şerif Yenen - Turist Rehberleri Birliği Başkanı

Erhan Öztürk - Sualtı Federasyonu Teknik Kurulu Üyesi

Aydın Kışınbay - Dalış merkezi sahibi, turizmci

Ateş Evirgen - Dalış malzemeleri satan mağaza sahibi, eski dalgıç
False