Türk hamamında bir İtalyan

Güncelleme Tarihi:

Türk hamamında bir İtalyan
Oluşturulma Tarihi: Kasım 06, 1997 00:00

FERZAN Özpetek'in Hamam'ını(Il Bagno Turco-Türk Hamamı) seyretmeden önce hakkında bir kaç eleştiri okudum.Hiç kuşkusuz, Özpetek, Türkiye'de yaşasaydı, Hamam olgusuna böyle mi yaklaşırdı sorusu, filmin ilk dakikalarında aklıma takıldı.Pierre Loti'nin kelebek gözlüğünü kullandığı sahnelerin arkasından, oryantalist bir edanın da belli belirsiz ortaya çıktığı bir atmosfer seziliyor.Ben iki görüşe de karşı değilim, bana değişiklik sunuyor, içinde yaşadığım ülkeme biraz yabancılaşarak bakmamı sağlıyor.Dışarıdan gelen birinin, bir Akdenizli-Avrupalının, içine şark baharatı katılmış ilişkiler tadını beğenmesi olağan.Francesco (Alessandro Gassman) İstanbul vurgunu yiyip buradan ayrılamayan, teyzesinden miras kalan hamamla ilgilenmek için İstanbul'da kalan biri.Teyzesi Anita'yla birlikte günlerini geçiren, ona yakınlık gösteren komşularının, Francesco'ya da aileden bir fert gibi davranmaları yavaş yavaş onu İstanbul'un içine çeker.Artık satmayı düşündüğü hamamı onarır, bir iç mimar olan Francesco için hamam, bir simge, bilinçten çok duyarlıkla algılayabildiği bir yaşama biçiminin özetidir.Teyzesinin mektuplarını okurken, gerçekten de, hamamın bir çok insanın sadece fiziksel değil ruhsal çıplaklığının da teşhir edildiği ilgi çekici mekan olduğunu farkedivereceksiniz.Artık bütün ilişkiler gevşemiş, hamamın sıcaklığı geleneğin katı kurallarını bile yumuşatmıştır.Ferzan Özpetek'in Hamam'ı, mahalle dediğimiz, kaybolan bir birimin serüvenini yansıtıyor. Gerçekten bize özgülüklerin yoğun bir biçimde üstüste istif edildiği bir yaşam tarzı yeniden yaratılarak seyrettiriliyior.Yıpranan ilişkilerin onarımında,cins ve mezhep aranmaz. İnsanlar artık duruma göre yaşar, onu da anlar tayin eder.Francesco ile Mehmet, bence Hamam'aki sahnede eşcinselliği bilinen genel anlamda yaşamıyorlar, yoğun sevginin getirdiği bir yaklaşmayı sergiliyorlar.Doğunun gizemi saridir, hemen geçer.Francesco'dan boşanmak için İstanbul'a gelen Marta (Francesca D'Aloja) kocasının Hamam'ı satmaması yüzünden öldürülmesi üzerine burada kalır.Artık Hamam ve mahalleli Marta'nın yaşamını yönlendirecektir.Çünkü o da, doğunun, mahallenin bağımlısı olmuştur.Hamam, tutarlığıyla, insana yaklaşımıyla, o ince erotizmi ile, yerel renklere yabancı bakış ile severek seyrettiğim filmler listesine girdi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!