Türk-Fransız ilişkilerinde yeni dönem mi? Fransız Senatosu’ndaTürkiye ekonomisi konuşuldu

SARKOZY’nin gitmesiyle birlikte Türk-Fransız ilişkilerinin rayına girmeye başladığının ilk işaretleri ekonomiden geliyor.

Haberin Devamı

Geçtiğimiz kasım ayında Paris’te Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ı ağırlayan Fransız Dış Ticaret Bakanı Nicole Bricq önümüzdeki 15-16 Ocak tarihlerinde Türkiye’yi ziyaret etmeye hazırlanıyor.

Ziyaretini İstanbul’daki “Fransız Lüks Ürünler Festivali”ne denk düşüren Fransız Bakanın İstinye Park ve Nişantaşı Abdi İpekçi Caddesi’ndeki Chanel, Hermes, Louis Vuitton gibi butikleri ziyaret etmesi gündemde.

Bu bilgileri benimle paylaşan kişi, Çağlayan ile Nicole Bricq ziyaretlerinin arasına Fransız Senatosu’nda Türk ekonomisiyle ilgili kapsamlı bir toplantıyı sıkıştırmayı başaran  Fransız Uluslararası İş Geliştirme Ajansı UbiFrance’ın Türkiye sorumlusu Eric Fajole.

Özellikle Fransız KOBİ’lerin, Türkiye’nin sunduğu fırsatların farkına varmaları için “Türkiye-Avrupa’nın En Hızlı Büyüyen Pazarı” toplantısını düzenleyen Fajole çalışmalarının meyvelerini almış.

Zira dün Fransız Senatosu’nda görebildiğim kadarıyla  200’den fazla katılımcı Türkiye’nin ekonomisini dinlemeye gelmişti.

Fajole, Türkiye’ye gelmeden önce beş yılını Brezilya’da geçirmiş.

Fransız KOBİ’ler Brezilya’yı, Rusya’yı, Çin’i iyi biliyor ama nedense Türkiye’yi tanımıyor” diyor.

Fajole’ın Fransız Senatosu’ndaki girişiminin en büyük destekçisi Türk-Fransız Ticaret Derneği’nin Başkanı Zeynep Necipoğlu.

Aynı zamanda DEİK Türk-Fransız İş Konseyi’nin Başkan Vekili olan Zeynep Necipoğlu senatodaki konuşmasında “Türkiye’yi iyi tanımama” sorununa
değiniyor./images/100/0x0/55ea0cf1f018fbb8f8676a99

Türkiye’nin GSMH’nin Belçika ve İsviçre’nin toplamına eşit, 3 Kuzey Afrika ülkesinin (Fas, Cezayir, Tunus) toplamından 3 kat büyük olduğunu hatırlatıyor.

Türkiye’nin Fransa’da pek de olumlu olmayan imajı pazarın çekiciliğini arka plana itiyor” derken Fransız KOBİ’lerin dikkatini son yıllarda Türkiye’deki yatırımlarını büyüten büyük şirketlere çekiyor.

KOBİ’lere bu şirketlerin izinden gitmelerini öneriyor.

Gerçekten tabloya baktığınızda 1985 yılında Türkiye’de sayıları 7 olan Fransız şirketlerinin sayıları 400’ü geçmiş.

Yine Necipoğlu’nun hatırlattığı gibi, 100 bin kişiye istihdam sağlayan Fransız şirketlerinin 2011 yılı yatırımları neredeyse 1 milyar euroya ulaşmış.

Sadece ADP’nin (Aeroport de Paris) TAV’ın yüzde 38’i için ödediği miktar 825 milyon euro.

Kozmetikçi Yves Rocher’nin Flormar’ın yüzde 51’ini,  petrol depolama şirketi Rubis’nin Delta Petrol’ün yüzde 50’sini satın alması, Fransız Bilişim Şirketi
Gemalto’nun yatırımları derken miktar 1 milyar euroyu buluyor.

Türkiye’nin Paris elçisi Tahsin Burcuoğlu’nun Fransız Senatosu’ndaki toplantıda vurguladığı gibi Fransa ile Türkiye’nin 3. ülkelere ortak yatırımları giderek artma eğiliminde.

Limak-Lyon Havaalanı konsorsiyumunun Priştina Havalimanı ihalesini kazanması ya da Irak’taki Çalık-Alstom işbirliği buna örnek.

Konuşmasında Sarkozy’nin gitmesinden sonra Sosyalist Cumhurbaşkanı François Hollande ile Başbakan Erdoğan’ın ilişkilerde “yeni bir sayfa” açtıklarına değinen Burcuoğlu’ndan Hollande’ın Türkiye’yi ziyaret haberini de aldık.

Anımsatmak gerekirse, Hollande, Şikago’daki Nato Zirvesi sırasında Cumhurbaşkanı Gül, Rio’daki Uluslararası Kalkınma Konferansı sırasında ise Başbakan Erdoğan ile görüşmüştü.

Neticede, Hollande, bir aksilik olmazsa önümüzdeki bahar aylarında hem Ankara’yı, hem İstanbul’u ziyaret edecek.

Necipoğlu ve Burcuoğlu’nun yanı sıra Fransız Senatosu’nda Fransa ile Türkiye arasındaki ticari ve ekonomik işbirliğiyle ilgili güçlü mesajlar veren üçüncü konuşmacı ise Yatırım Ajansı Başkanı İlker Aycı oldu.

Yazarın Tüm Yazıları