Türk eserleri koleksiyonumu İzmir’e getirip müze açmak istiyorum

İZMİRLİ Prof. Erol Yorulmazoğlu, ABD’de yaşayan başarılı bir medikal-onkolog.

Haberin Devamı

Sadece tıp değil, yaşadığı önyargılı yaklaşımlar nedeniyle Türk tarihi alanında da başarılı çalışmalar yapan Yorulmazoğlu, çalışmalarını www.ottoman-empire.net adlı sitesinde birçok
dilde yayınlıyor.

»Amerika’ya gidişiniz nasıl oldu?
»Babam ABD’de ihtisas yaparken orada doğmuşum. Sonra Türkiye’ye döndük ve liseye kadar burada okudum. Bitirince ABD’ye gidip Arizona Üniversitesi’nde Biyokimya ve Kimya Mühendisliği okudum. Sonra tıp eğitimi alıp Wisconsin Üniversitesi’nde dahiliye eğitimi gördüm. Chicago Rush Üniversitesi’nde ise kanser ve hematoloji eğitimi alıp medikal onkolog oldum.
»Kanser çok yaygın, bunu neye bağlıyorsunuz?
»Son yıllara kadar kalp ve damar hastalıkları ilk sıradayken, kanser vakaları öne geçmeye başladı. Hastaların yüzde 90-95’i çevresel etkenler nedeniyle kanser oluyor. Genetik yüzde 5-10 etkili..
»Çevremizde bizi kanser yapan şeyler ne?
»Doğal olmayan herşey. Birçok şeyde kimyasal katkı maddeleri kullanılıyor. Besinlerin genetiğindeki oynamalar tam kesinleşmese de kanser sebebi olabilir deniyor. Bir şeyin doğallığından uzaklaştığınız sürece kanser riski artıyor.

Haberin Devamı

Gece düzenleyince ASALA’dan tehdit aldık, FBI önledi

»Türk tarihine ilginiz nasıl başladı?
»Tarihe ve kendi kültürüme hep ilgim vardı. Ama ABD’de yaşadığım bazı olaylar bu konuya daha ciddi eğilmemi sağladı.
»Neler yaşadınız?
»80’lerde üniversitede, Yunan öğrencilerin astığı bir haritada, İstanbul ve İzmir Yunanistan sınırları içinde görünüyordu. Üniversite yönetimine şikayet ettim, ama “Biz karışmayız, istiyorsanız siz de bir dernek kurun, kendinizi anlatın” dediler. Bunun üzerine birkaç Türk arkadaş, kültürel amaçlı derneğimizi kurduk. Türkiye’yi tanıtmak için geceler yaptık. Böyle bir gecemizde Asala’dan tehdit aldık.
»Nasıl yani?
»Bir Türk gecesi öncesinde bana bir telefon geldi. Arayan kişi Asala’dan olduğunu ve gecemizi iptal etmezsek gelip tahrip edeceklerini söyledi. İlk başta ciddiye almadım ama gecemize Los Angeles Başkonsolosu da geleceğinden önlem olarak FBI’a gidip bahsettim. Olayı soruşturan FBI, tehdidin gerçek olduğunu söyleyince şaşırdım. Ama geceyi iptal etmedik, polis ve FBI’ın aldığı büyük önlemler sayesinde gecemizi sorunsuz yaptık.

Haberin Devamı

Önyargılarla karşılaşınca ermeni konusu ile ilgilenmeye mecbur kaldım

»Özellikle Ermeni meselesi ile ilgilenmenizin nedeni nedir?
»Bana ABD’de devamlı, sözde Ermeni soykırımıyla düşüncelerim soruluyordu. Liseyi Türkiye’de okurken tarih kitaplarımızda bu konudan hiç bahsedilmediğinden ilk başta ne dediklerini anlayamıyordum. Dolayısıyla cevap veremeyince sanki suçlamaları kabul etmiş gibi oluyorsunuz. Bunun üzerine Ermeni konusunu araştırmaya ve öğrenmeye karar verdim. Yani mecbur kaldım.
»Hangi kaynaklardan yararlandınız?
»Batı’da Türklerin tezini destekleyen hiç kitap yok. 80’lerde ABD Senatosu’nda bugünkü gibi bir Ermeni tasarısı geçirmeye çalıştılar. Oysa o zaman 69 Amerikalı tarihçi akademisyen ortak bildiri yayınlayarak Ermeni soykırımı diye birşey olmadığını ve tarihin politikacıların değil tarihçilerin konusu olduğunu söylediler.
»Peki o akademisyenler bugün neredeler, şimdi neden birşey demiyorlar?
»Çünkü hemen çoğu ya parayla saf değiştirdi ya da bağlı oldukları üniversitelere yapılan baskılarla susturuldu. Sadece Justin McCarthy kaldı. O da bulunduğu şehirde hiç Ermeni lobisi olmadığından ona ulaşamadıklarını söylüyor.

Haberin Devamı

Ermeni sorununun kaynak gösterildiği tüm kitapları yazarları bile yalanlamış

»Tarihi araştırmaya başlayınca nelerle karşılaştınız?
»Ben olaya hiç tek taraflı bakmadım. Her iki tarafı da okudum, iddiaları inceledim. Bizim korkunç bilgi eksikliğimiz var. Bu eğitim bize verilmiyor. Türkiye’de kaynak bulmak zor olabilir ama ben Amerika’da farklı kaynaklara ulaşabildim. Özellikle Ermeni iddialarının dayandığı kaynakları araştırdım ve gördüm ki tüm iddialar 1.Dünya Savaşı sırasında Amerika’nın İstanbul elçisi olan Morgenthau’ya dayanıyor.
»Nedir bu kişinin önemi?
»Elçi Morganthau’nun Hikayesi kitabı Ermenilerin en büyük dayanağı. Bu kitap bizim hakkımızda önyargılarla dolu. İstanbul’da sadece 1,5 yıl kalmış ve 2 Türk Ermeni yardımcısıyla kitabı yazmış. Hatta yıllar sonra kitabının yarısını Ermeni asıllı yardımcılarının yazdığını itiraf ediyor, ‘Kitapta yanlışlık varsa benim hatam değil’ diyor.
»Yazarının yalanladığı kitap kaynak mı kabul ediliyor?
»Dahası da var. Bu kitap eski İngiltere Elçisi Lord Bryce’a gidiyor ve tarihçi Arnold Toynbee’ye son derece önyargılı 3 kitap yazdırılıyor. Bu kitaplar Ermenilerin en büyük dayanağı. Oysa bu kitapları yazan Toynbee savaş yılları sırasında Anadolu’ya geliyor, Yunanlıların katlettiği Türkleri görünce bunu yazmak istiyor ama İngiliz hükümeti izin vermiyor. 1926’da “The Western Question” kitabında daha önce Türkleri karalayan kitaplarını propaganda amaçlı yazdığını itiraf ediyor. Yani Ermeni sorununun dayanak gösterildiği tüm kitapları yazarları bile yalanlıyor.

Haberin Devamı

Hem Osmanlı, hem de Cumhuriyet tarihini seviyorum

» Sizin Türk eserleri koleksiyonunuz var. Bu eserleri nerelerden aldınız?
»Hem Osmanlı, hem de Türk Cumhuriyeti tarihini seviyorum. Genellikle yurtdışındaki müzayedelerden Osmanlı nişanları ve madalyaları aldım. Avrupa’daki birkaç tanıdık vasıtasıyla Avrupa’daki müzayedelere girdim. Bir keresinde bir Osmanlı miğferiyle karşılaştım. 5 bin eurodan başladı ama 100 bin euroda bitti, alamadım. Alan da Türk değildi. Eserlerimiz bu kadar değerli.
»Elinizdeki en eski eser ne kadar yıllık?
»En eski eser 1801’de verilen Vaka-i Mısıriye madalyası. Ayrıca duvarımda 100 yıllık Osmanlı Devlet Arması asılı.
»Bunları nasıl saklıyorsunuz?
»Evimin bodrumunu müze haline getirdim. Müzayedelerden aldığım tüm eserleri burada koruyorum. Emekliliğimde İzmir’e taşınmak istiyorum. Tüm bu eserleri de ya İzmir’de bir müzeye bağışlamak ya da İzmir’de müze açmak isterim.

Haberin Devamı

Torunları bana katil diye bağırınca ermeni hastam çok üzüldü

» Lobiler bu tartışmalarda çok önem taşıyor. Neden Türk lobisi olamıyor?
»Birçok nedeni var, Türk hükümetleri lobiciliği çok önemsememiş. Ermeni gibi konulara cevap vermedikçe yokolacağını sanmışlar ama bakın bugün ne kadar büyüdü. Yurtdışındaki Türkler de bu konulara yeteri kadar meraklı değil.
»Oysa diğer milletler, diaspora hep birarada ve güçlü..
»Çünkü Ermenileri, Yunanlıları biraraya getiren bir kilise faktörü var. Hatta yıllar önce bir Ermeni kadın hastam vardı. Beni istemez diye düşündüm ama özellikle bana tedavi olmak istedi. Fakat torunları geldiğinde bana “Soyumuzu yok etmek isteyen katil” diyerek hakaret ettiler. Ermeni hanım çok üzüldü, benden özür diledi ve aile böyle anlatmasa da kiliselerinde Türklere karşı kin aşılandığını söyledi. Tabii bu konuyla ilgili para da topluyorlar, kendi görüşleri için kullanıyorlar.

Biz hıristiyan bir toplum olsaydık ermeni sorunu diye bir şey olmazdı

»Ermeni Yasa Tasarısı’nın Amerikan Meclisi’nden geçmesini nasıl yorumluyorsunuz?
»Türkiye Amerikan Kongresi’nde 23-22 kaybetse de ben bunu zafer olarak görüyorum. Çünkü birkaç yıl önce 41-5 ya da 36-6 kaybederken bugün taraftarımız daha fazla. Türkiye’nin lobisi olmasa da gücü fazla.
»Bu konuda daha çok mu mücadele vermemiz gerekecek sizce?
»İster kabul edelim ister etmeyelim bu bir soğuk savaş. ‘Kimin arasında’ derseniz, ‘Kültürler ve dinler arasında’ diyebilirim. Çünkü eğer biz Hıristiyan bir toplum olsaydık Ermeni sorunu diye bir şey olmazdı. Ama Müslüman olduğumuzdan ve Türklere karşı önyargı olduğundan bu iddialar güçlendiriliyor. Bu iddiların asılsız olduğunu kendileri de biliyor. Dünyada 20’ye yakın ülke bunu kabul etmesine rağmen bir tek İngiltere etmedi. Hatta Tony Blair böyle bir şeyin olmadığını söyledi ama Ermenistan, büyükelçisini çekti, söylenenler örtbas edildi.

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları