Turizm için 100 milyon dolar

Oya BERBEROĞLU
Haberin Devamı

CHP Lideri Deniz Baykal, turizmde vahim manzaraya henüz girilmediği, paniği, krizi gerektiren bir durum olmadığı görüşünde. Gelip geçici güncel yaklaşımları bir kenara bırakıp yapısal sorunları çözme yanlısı.

Bu anlamda turizm sektörünün temsilcileriyle geçen hafta sonu Antalya Çamyuva'daki Naturland tatil beldesinde turizm zirvesi yaptı. CHP'nin ‘‘Türkiye Projesi’’ çerçevesindeki etkinliklerden biriydi bu. Her alanda sektör temsilcilerinin görüşleriyle oluşturulacak politikalar yani. Turizmde en büyük eksiklik, siyasi tanıtımın olmayışı noktasında kayda geçti. Türkiye'nin tanıtımına en az 100 milyon dolar ayrılması ve bunun da genel bütçe içinden olması fikri benimsendi. Yanı sıra bürokrasideki dağınıklık da büyük sorun olarak ortaya konuldu. Turizmin sadece Turizm Bakanlığı'na bağlı bir konu olmadığının altı çizildi. Bu arada Türkiye'nin sezonluk ülke kimliğinin kırılması, ürün, hizmet çeşitliliği ile ekolojik dengeyi önemseyen turizm politikası ön plana çıktı.

Baykal, Türk turziminin bugünkü durumunu ‘‘umut,coşku ve tedirginlik kucak kucağa’’diye değerlendirdikten sonra kutup ayısı fıkrasıyla konuyu pekiştirdi. Kutup ayısı yavrusu anne ve babasına kutup ayısı olup olmadıklarını sormuş. Evet yanıtını aldıktan sonra dedelerinin ve ninelerinin de kutup ayısı olup olmadığını sorusunu yöneltmiş. Baba ve annesinden ‘‘Tabii onlar da kutup ayısı’’ cevabını takiben de ‘‘ Eee peki o zaman ben niye üşüyorum’’ demiş. Baykal'a göre Türk turizminin durumu aynen bu...

Baykal'a ‘çift yumurta’ sinyali

Deniz Baykal, yakın arkadaşı Cemil Çakmaklı'nın sahibi olduğu Naturland'de, toplantılardan arta kalan zamanını doğayla başbaşa geçirdi. Geçtiğimiz hafta sonu bol bol sohbet etme fırsatımız da oldu kendisiyle. Naturland'ın çiftliğinde uzun yürüyüşler yaptık. Atları, tayları sevdik... Cemil Bey'in özel dizayn ettirdiği otomobille de tur attık. Çocuklar için oyun bahçesi olarak düzenlenen kuş evi ve tavuk evini de gezdik. Deniz Bey, büyük bir tavuk maketine para atarak tavuğun yumurtlayıp yumurtlamayacağını bekledi. Tavuk iki tane yumurtlayınca ‘‘Bu, seçimler için bir sinyal bize. Çifte şans’’ diyerek seçimlerde CHP olarak ‘‘Büyük sıçrama yapacakları’’ iddiasını pekiştirdi... Sağlığına çok dikkat eden, pek içki içmeyen Deniz Baykal'ın tarifiyle hazırlanan içki enfesti. İyi bir cin, içine tonik veya soda koyuyorsunuz. Ham mandalinadan bir parça atıyorsunuz. Birkaç yaprak da taze nane ve tabii buz. Önce uzun uzun kokluyorsunuz. Sonra ağzınızda dolaştırarak içiyorsunuz. Nane ve ham mandalinanın aromasıyla tadına doyum olmuyor gerçekten. Akdenizin içkisi bu...

Merak etme Fisher

Turizm sektörünün temsilcileri, dertlerini anlatmak için Başbakan Mesut Yılmaz'la görüşmeyi bekliyorlardı. Toplantı, Yılmaz'ın TBMM'deki odasında gerçekleşecekti. Günlerden geçen çarşambaydı...

Bekleme salonunda TÜRSAB Başkanı Talha Çamaş, TYD Başkanvekili Tavit Köletavitoğlu, TÖSHİD Başkanı Safi Ergin, Bakan Güneş Taner, Ülkü Güney, Bahattin Yücel de vardı. Güneş Taner, toplantı saatine kadarki zamanı yine iyi değerlendirdi. Oradakilerden 100’er dolar alıp sihirbazlık yaptı. Bu paraları yok etti. Ülkü Bey parasını geri alabilmek için çok dil döktü ama nafile... (Taner, dolarları herzamanki gibi korumalara, şoförlere, çaycılara dağıttı.)

Taner'i, Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkan Yardımcısı Stanley Fisher aradı bir ara. Çok samimiydiler. Fisher, Taner'e, Katma Değer Vergisi (KDV)'nin birkaç puan yükseltilmesi gereğini savunuyordu. Taner ise ‘‘Sen kafanı takma... Merak etme Fisher biz hallederiz, her şey kontrolumuz altında’’ diyordu.

Turizmcilerin, kendi sektörlerinde, KDV oranının 6 puan düşürülmesini talep edecekleri gün, IMF'nin KDV'yi yükseltin yaklaşımı bir tesadüf mü acaba? Anlaşılan IMF, Türkiye ile imzaladığı Yakın İzleme Anlaşması'nı çok yakından takip ediyor...

Churchill'in puro kutusu

Londra'da, kısa süre önce, ‘‘The Political Sale’’ adlı organizasyonla, ünlü politikacılara ait eşyalar satılmıştı. Sotheby's firmasının bu müzayedesinde yer alan eserlerin 200'ü, İngiltere eski Başbakanlarından Sir Winston Churchill'e aitti. O'na ait eşyalar büyük ilgi görmüştü...

İşte Churchill'in kendi kaleme aldığı otobiyografisi ‘‘My Early Life’’ adlı kitabı ile ahşap puro kutusunu da bir Türk satın aldı. Bu kişi, Yapı Kredi Bankası Yönetim Kurulu Görevli Üyesi Selçuk Altun. Selçuk Bey, karınca kararınca, Türkiye'ye ait tarihi eserleri ülkemize kazandıran da bir sanatsever. Sözünü ettiğim müzayedede, Churchill'in dolmakalemle ‘‘Tarih Çanakkale'de yaptığı yanlışı anlayacak’’ ibaresini yazıp imzaladığı renkli Çanakkale haritasını da almak istemiş Selçuk Altun. Ancak bu eser son anda sürpriz bir şekilde satıştan kaldırılmış. Altun, Churchill'in puro kutusunu, Türkiye'de puro deyince ilk akla gelen kişiye hediye etmek istiyor. Yani takdir ettiği politikacı Güneş Taner'e...

Gülço'nun ‘radyoteybi’

Gülço'nun da kulaklarını çınlattık Antalya'da... Hürriyet Yazarı, sevgili arkadaşım Gülçin Telci'ye ‘Güço’ deriz biz dostları... CHP yetkilileri ve turizimcilerle, ekonomi ve politika üzerine sohbet edip Türkiye'yi kurtarırken, Gülçin'in yazılarını ne kadar özlediğimizi konuştuk. Bir süredir tedavi gören Gülçin'e acil şifalar diledik. Bodrum'daki kısa tatilinden sonra İstanbul'a dönen Gülçin'i görmeye hastaneye gittim önceki gece. Yine heyecanla yeni atanan bakanlar, ihalelerde dönen dolaplar, ahlaksızlıklar üzerine konuşuyordu... Kemoterapi tedavisi sırasında, her Amerika'ya gidişinde pasaport kontrolü yapılırken kendisine, ‘‘Neden geldiniz?’’ diye sorulduğunda, ‘‘For my kemo’’ diyordu. Yani, kemoterapi için gittiğini vurguluyordu. Gülçin şimdi de radyoterapi tedavisi görüyor. Gülçin, eskiden beri bazı isimleri karıştırır, ilginç kısaltmalar yapar. Bu Gülço'nun tipik huyudur. Ona ayrı bir sevimlilik katar. Şimdi kemoterapi kolay yoldan ‘‘kemo’’ diyen Gülço, radyoterapi için de kendince uygun bir isim bulmuş: Radyoteyp.













Yazarın Tüm Yazıları