Turist beklerken






İlyas ÖZGÜVEN
Haberin Devamı

EKONOMİDEKİ kara tablonun rengini biraz olsun açacak tek sektör, önümüzdeki aylar itibarıyla, turizm görünüyor. Çeşme'den, Marmaris'ten, Bodrum'dan iyi haberler geliyor. Ben farklı bir konuya dikkat çekmek istiyorum; balık çiftliklerine.

BAHARIN müjdecisi ilk cemre havaya düştü. Uşak, Denizli karlar altında, ama Ege'nin sıcacık güneşi önümüzdeki haftalarda içimizi ısıtmaya başlayacak. Kurban Bayramı'yla birlikte de turizm sezonu belki biraz daha erken açılacak. Piyasada yaprak kıpırdamıyor. Büyükler orta ölçeklilerin, onlar da küçüklerin parasını ödemiyor. Çek, senet davaları sayı olarak patlıyor. Böyle bir ortamda turizm sektörü cankurtaran görevini üstleniyor.

GEÇEN yıl turizmdeki pastadan Ege Bölgesi hakettiği payı alamadı. Ancak bu yıl için Çeşme'den, Marmaris'ten, Kuşadası'ndan, Bodrum'dan olumlu haberler geliyor. Turizme tedarikçi olarak destek veren birçok sektörün umudu yeni sezonda. Temenni ve beklentimiz de bu yılın hiç olmazsa geçen yıldan daha iyi geçmesi.

BU aşamada sezon hazırlıklarının da yavaş yavaş artık tamamlanması gerekiyor. Valiler, kaymakamlar, belediye başkanları, turizmciler son hazırlıkları gözden geçirip yarım kalan işleri kısa sürede bitirmeli.

BU TARTIŞMA BİTMELİ

DENİZ turizminin yoğun olduğu bölgelerde son yıllarda bitmeyen bir tartışma var; balık çiftlikleri. Doğrusunu söylemek gerekirse balık çiftlikleri olmasa bugün çoğumuzun levreğin, çipuranın adını bile unutmamız gerekecekti. Çiftliklerde üretilen balıkların ihracıyla elde edilen döviz kazancını da kabul etmek gerekiyor. Ancak bütün bunlar yapılan yanlışları da gözardı etmemize neden olmamalı.

BALIK çiftlikleri Bodrum'da yoğunlaştığından, kıyamet bu bölgede kopuyor. Ancak sorun tüm Ege kıyılarına yayılıyor. Foça'da, Mordoğan'da, Çeşme'de, Bodrum'da öyle koylarda balık çiftlikleri var ki, insan gözlerine inanamıyor.

SAKIN kimse ‘‘Balık çiftlikleri denizi kirletmiyor’’ edebiyatı yapmasın. Buna inanıp rahatsız olmayanlar balık çiftliklerinin çevresinden yazlık alıp, buralarda çadır kurup denize girsin. Çok açık bir gerçek var ki, bazı balık çiftliklerinin yer seçimi son derece yanlış. Onca bakanlığın, genel müdürlüğün, yerel kamu görevlilerin buralara balık çiftliği kurulmasına nasıl izin verdiğini anlamak gerçekten güç.

PIRIL pırıl, denizi ve kumsalı olan, doğa harikası koylara koruma adına ‘haklı olarak’ turizm amaçlı bile olsa çivi çaktırmayan devlet, böyle bir koyu bir balık çiftliğinin baştan başa kapatmasına, kıyıya da çirkin barakalar yapılmasına göz yumuyor.

DEVLETİN artık ‘‘Turizm mi-balık çiftliği mi?’’ sorusuna net yanıt verip seçimini yapması gerekiyor. Balık çiftlikleri turizm amaçlı kullanımı mümkün olmayan bölgelere kaydırılmalı. Geçenlerde Hürriyet Ege'de okudunuz, Denizli'de seralar bile bir bölgeye toplanıyor. Organize sera bölgesi oluşturuluyor. Bence kıyı illerinde organize balık çiftliği bölgeleri oluşturulup titiz bir denetim altında çalışmaları sağlanmalı. Yoksa, Tarım İl Müdürlükleri'nin düzenlediği, ‘‘Deniz kirliliğine rastlanmamıştır’’ raporlarının turizme bir faydası olmuyor.

Yazarın Tüm Yazıları