Turgay Şeren: Hepimiz kardeşiz

Güncelleme Tarihi:

Turgay Şeren: Hepimiz kardeşiz
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 01, 2001 00:00


Turgay ŞEREN
Haberin Devamı

Önümüzdeki hafta Fenerbahçe Stadı'nda son yılların en önemli müsabakası oynanacak. G.Saray ile F.Bahçe'nin arasındaki mücadeleyi tribünler öyle bir noktaya getirdi ki, bütün ipleri kopardı, her iki taraf da birbirine düşman gibi bakıyor. Ben ve benim gibi düşünenler, ‘‘Yapmayın arkadaşlar. Futbol bir seyir oyunu. Fair-Play çok önemlidir. Kaldı ki, sahada oynayan her iki takımın futbolcuları da milli forma altında buluşmaktadırlar. Maç bittikten sonra da çok iyi dostturlar’’ dedik. Ama bir türlü anlatamadık.

MASAL ANLATMA

G.Saray-Adana maçına gidiyorsunuz, rakip Adanaspor, tribünler F.Bahçe'ye ağzına geleni söylüyor. F.Bahçe'nin müsabakalarına gidiyorsunuz, sahadaki rakip hiç önemli değil. O da G.Saray'a ana avrat sövüyor. Gel de şimdi işin içinden çık. Yani sırayla. Hangi statta hangi takım oynuyorsa, F.Bahçeliler, G.Saray taraftarını hatırlıyor, G.Saraylılar da F.Bahçelileri. Bu olmadı beyler.

Bizler ‘‘G.Saray'sız F.Bahçe, F.Bahçe'siz G.Saray olmaz’’ parolasıyla büyüdük ve bu günlere geldik. Tribünlerin o küfürlerini sahada yaşadıkça inanın içim kararıyor. Ama yapacak bir şeyim yok.

Bu kaçıncı yazımdır onu ben hatırlamıyorum. Okuyucularım hatırlayacaktır. Valiyi, emniyet müdürünü, İçişleri Bakanı Tantan'ı, kulüp yöneticilerini, amigoları hep ikaz ettim, ‘‘Bir gün öyle şeyler olacak ki, onun önüne geçemeyeceksiniz’’ dedim. Şimdi o noktaya geldik mi acaba?

Korkut Göze'nin yazısını dikkatle okuyun. Bir ara F.Bahçe 8 puan önde, 7 gol de averaj fazlası var. G.Saray'ın bir maçı eksik. Eksik ama F.Bahçe, maçını kazanmış, köşede bekliyor. Ve Mustafa Denizli'nin F.Bahçe'si 27. haftadan sonra bugüne gelene kadar bütün bu puanları kaybetti, artı 3 puan geriye düştü. Averaj üstünlüğünü de G.Saray'a verdi.

HOVARDACA...

Mustafa, sen F.Bahçe takımının teknik direktörüsün. F.Bahçe takımı, liglerin sonuna doğru G.Saray'ın 3 puan gerisine düşmüşse, televizyon ekranına çıkıp masal anlatma. Dikkatli olsaydın, bu fark kapanmaz, sahandaki maça rahat çıkardın. Bugünkü G.Saray'ın avantajı sende olurdu. Bir de üstelik Antep maçındaki tribün desteğini de unutma.

Sevgili G.Saraylılar ve F.Bahçeliler, bu maç dünyanın sonu değil. Hepimizin kardeş olduğunu, hepimizin ailesi bulunduğunu, en önemlisi de bunun bir spor müsabakası olduğunu asla unutmayalım.

Jardel'i çözen var mı?

Jardel için 28 milyon dolarlık bir anlaşma yapıldı. Söylenen böyle. Mehmet Cansun tekzip etmediğine göre herhalde doğru. Adam, ‘‘Ben sakatım’’ diyor. Eğer bir futbolcu -ki ben bunu 19 yıl yaşadım- adalesine doktor basıp da ‘‘ay’’ derse, doktoru kandırabilir. Ama futbolcu dürüst cevap vermek zorundadır. Hiçbir doktor sakatlığı o futbolcu kadar bilemez.

G.Saray'ın doktoru Prof.Burhan Uslu'ya büyük itimadım var. Kendisiyle hep dertleşirim. ‘‘Hocam’’ dedim, ‘‘Jardel'in nesi var?’’ Gülümsedi, ‘‘Sevgili kaptan’’ dedi ve devam etti: ‘‘Tıbben benim muayenelerime göre hiçbir şeyi yok.’’ ‘‘Öyleyse’’ dedim, suratıma baktı ve güldü. Şimdi gel de çık bakalım işin içinden. Adam biniyor uçağa, karısını da yanına alıyor, önce İtalya'ya gidiyor, oradan Portekiz'e geçiyor. Portekiz'den de G.Saray Kulübü'ne veryansın ediyor. ‘‘Altı aydır beş para almıyorum’’ diyor.

PES DOĞRUSU!

Şimdi G.Saray yönetimine de sormak lazım. Jardel'e ve G.Saraylı futbolculara neden paraları ödenemiyor? UEFA'dan yağıyor, havuzdan trilyonlar geliyor. G.Saraylı taraftar, Ali Sami Yen'i dolduruyor, gişelere milyarlar ödüyor. 20 milyon dolar AIG'den geldi. Ama bizim futbol takımının para derdi bir türlü bitmedi. Ve G.Saraylı futbolcular da ellerinden geldiğince bir-iki kişinin dışında sırtındaki forma için her şeyini ortaya koyuyor.

Canı isteyen uçağa biniyor, gidiyor. Sahada Hasan Şaş gibilerin çirkin hareketleri G.Saraylıları bile çileden çıkarıyor. Ve kimseden ‘‘tıs’’ bile çıkmıyor. Bravo doğrusu.

Trabzonlu vazgeçmiyor

Trabzonspor-Fenerbahçe maçında yine tribünde çirkin sloganlar, taca ve kornere giden F.Bahçeli futbolculara atılan pet şişeler, çakmaklar, ayakkabılar havalarda uçuştu. Andersson'un kafasında bir şişe patladı. Abdullah'a 90 dakika küfür edildi. Yahu bu Abdullah, Trabzon'a uzun yıllar hizmet etti beyler. Şimdi F.Bahçe forması altında oynuyorsa, onun başarısı için ter akıtıyorsa, ana-avrat sövmek mi lazım? Siz Trabzonlular onu baştacı etmediniz mi yıllarca? Ayıp oluyor.

İkinci yarı Baliç oyuna girdi. Korner atacak, direğin yanına gelemedi. O köşeden aklınıza ne gelirse yağıyor. Artık dayanamadı Trabzonsporlu futbolcular. Tribünlere geldiler, ‘‘yapmayın’’ gibilerden ellerini, kollarını kaldırdılar. Vay sen misin bunu yapan. Onların kafalarına da pet şişeler yağdı.

BU SON OLSUN

Trabzonspor maçı kazandı. Metin Aktaş, Hami ve diğer futbolcular gerçekten yürekten oynadılar. F.Bahçe'nin şanssızlığı deyin, kaçırdığı goller deyin, beceriksizliği deyin. Ne derseniz deyin... Sen maçı kazanmışsın, F.Bahçe otobüsünün camlarını niye kırarsın. Oteli niye basarsın, polisle niye çatışırsın? İnsanın aklı almıyor. Sevgili Trabzonlular, bu ne ilk, ne de son. Her maçtan sonra Trabzon'da bu yaşanıyor. Daha öneki bir maçta G.Antepsporlu futbolcunun başına demir çubuk attınız. Adam hayatından oluyordu. Ve siz, bunların hiçbirinden ders almadınız. Artık bu son olsun.

Lütfen disiplin

Hasan Şaş toparlan

G.Saray Futbol Takımı'nda ne yazık ki, saha içi ve saha dışı disiplinsizliği devam ediyor. Sağolsun Lucescu ile de galiba bu iş devam edecek. G.Saray'ın Yozgat'ta 4-2 yenildiği bir maç var. Hatırlayacaksınız, bu maç öncesi F.Bahçe, Denizli'de 2-1 yenildi ve G.Saray'ın önünü açtı. Yani, sarı kırmızılı ekip, Yozgat maçını kazansa, daha o günden F.Bahçe'nin puan cetvelinde ensesinde olacaktı. Ama olmadı. Nedenini hep beraber yaşadık. İki dakika içinde yenilen iki gol, defansın inanılmayacak hataları, kaçırılan penaltı ve goller, G.Saray Futbol Takımı'nın puansız dönmesini sağladı.

Hatırlayacaksınız, ben o gün Hasan Şaş'ı yazdım. Aynen şu tabiri kullandım: ‘‘Hasan, sen alkışlayan Yozgat seyircisini elinle, kolunla tahrik ettin. Ağzınla ne söylediğini duymak mümkün değil tribünden. Ama yaptığın el hareketleri herhalde bir hakaret anlamına gelir.’’

DİKKATLİ OL

Sen bu yaptığın şeyleri beğeniyorsun ki, son Adanaspor maçında da hakemin verdiği faulden sonra yalnız topu yere vurmadın. Maç bitti, top önündeydi, G.Saray numaralı tribünlerine şöyle bir topu gönderdin. Yahu Hasan Şaş, o tribünler seni doksan dakika galibiyete itti, seni ve arkadaşlarını alkışladı. Maçı da 4-1 kazandınız. Doğrudur, ikinci yarıda çok kötü oynadınız. Defans çok büyük hatalar yaptı. İyi güzel de, sen gol kaçırmadın mı?

Dikkat daha yolun başındasın.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!