GeriSeyahat Tünel'in huzur dolu kahveleri
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Tünel'in huzur dolu kahveleri

Tünel'in huzur dolu kahveleri

İstiklal Caddesi dendiğinde insanın aklına önce kesintisiz bir biçimde akıp duran insan seli geliyor. Cadde ve çevresinde bulunan alışveriş, eğlence mekánları sürekli dolup taşıyor. Fakat bu hengamenin ulaşamadığı yerler de var. Bunun için Tünel'e kadar uzanmanız gerekiyor.

İstiklal Caddesi günün her saatinde kalabalıktır. Cadde bu kalabalığı, hem cadde üzerinde yer alan mağazalara hem de caddeyi çevreleyen sokaklarda bitişik nizam bulunan eğlence mekánlarına borçludur. İstiklal Caddesi'ndeki yoğun kalabalık Galatasaray'a doğru azalır. Odakule'ye doğru gidildikçe insanlar seyrekleşir. Tünel'e geldiğinizde ise artık İstiklal Caddesi'nin hareketli havasından iyice çıkar, kalabalık sonrası huzuru, rahatlamayı yaşamaya başlarsınız. Bu huzur havası biraz daha devam etsin diyorsanız hemen sırtınızı Tünel girişine dönün karşınıza büyük demir bir kapılı bir bina çıkacak. Bina 1890 yılında yapılmış olan Tünel Geçit Pasajı. Birbirleriyle bağlantılı üç bölümden oluşan pasajın alt katlarında bir eski kitap satan mağaza, iki antikacı, bir kırtasiye, müzik aletleri satan bir dükkan, bir de gerçekten kendinizi huzurlu hissedeceğiniz bir kahve var. Kahvenin adı Geçit K.V. Kahvenin adındaki noktaların yerinde kahve çekirdekleri var. Yani Geçit Kave diye okuyabilirsiniz.

K.V. yaklaşık 1.5 yıl önce yine aynı pasajda başka bir dükkanı bulunan Hacer Gündoğdu tarafından açıldı. Bu kahve pasajı oluşturan üç bölümlü binanın bir bölümünde yer alan üç dükkanın birleştirilmesi ile oluşturulmuş. Dışarıdan üç ayrı mekán gibi görünüyor. İçeriden kapılarla birbirine bağlanan kahvenin kalbi mutfak, tuvalet gibi yerler ilk bölümde yer alıyor. Bu bölüm gerek dekorasyonu gerek görüntüsüyle modern çizgilere sahip. Orta bölümün dekorasyonunda Hacer Hanım'ın daha önce topladığı eşyalar kullanılmış. Hacer Hanım ‘‘Bu eşyaları zamanında almıştım. Neden aldım bilmiyorum, buraya kısmetmiş’’ diyor. Kahvenin son bölümü daha önce bir antikacı dükkanıymış, antikacı buradan ayrılırken eşyaları burada bırakıyor. Antikacının bıraktığı tüm eşyalar dekorasyon için kullanılmış. Kahvenin üst katının duvarlarının bir bölümü, Gazete Pazar, Cumhuriyet ve Yeniyüzyıl gazetelerinin kupürleriyle kaplanmış. Bu duvarlar için Hacer Hanım şöyle diyor ‘‘Bu duvarlar artık değerli, çünkü bu kupürlerin üzerine artık boya yapamazsınız, duvar kağıdı kaplayamazsınız, artık her geçen yıl bu duvarları daha da değerlendirecek.’ Hacer Gündoğdu K.V. için ‘‘Burasını amatör ruhlu, 'in' ya da 'out' olmayan bir yer olsun istiyorum, tanıtım kampanyası yapmadım, çünkü burayı tercih edenler gelsin istiyorum. Benim Viyana'ya gittiğimde uğramadan gelemediğim bir kahve var, Hawelka. Burada duvarlar boyanmaz, perdeler yıkanmaz, çünkü bütün bunlar o kahvenin tarihini oluşturuyor. Duvar boyandığında oranın havası gider’’ diyor. Kahvenin duvarlarını duvara asılmak için yapılmamış pencere demiri, çalı, eski bir bluz gibi eşyalar süslüyor. Duvarlardan birinde Nüzhet Gölsun Say'ın elektronik devreler kullanarak yaptığı 'Çağdaş İkonlar' adlı tablosu var.

K.V. sabah saat 08.00'den akşam 24.00'a kadar açık. Sabah kahvaltısı vermek istiyorlar ama Hacer Hanım'ın dediğine göre henüz kimseye kahvaltı verememişler çünkü isteyen olmamış. Fakat Hacer Hanım kararlı, gelen müşterilerine 'gerçek' bir kahvaltı verecek. Öğlen ve akşamları çorba, ana yemek, salata ve sudan oluşan günün mönüsü 2.5 milyon liraya servis ediliyor. Günün mönüsünün ana yemeği mutlaka Türk ev yemeklerinden oluşuyor. K.V. krepler ve tartlarda çok iddialı. Diğer fiyatlar şöyle: Çay (büyük bardaklarda) 350, krepler 1 milyon 250, tartlar 950 bin lira. Hacer Gündoğdu belli ki kahvesine çok özen göstermiş, çok emek harcamış. Fakat Hacer Hanım'ın canı bugünlerde çok sıkkın. Çünkü kahvenin kalbi sayılabilecek, mutfağın ve tuvaletlerin bulunduğu dükkandan çıkarılmak isteniyor. Hacer Gündoğdu ‘‘Buraya emek harcadım, benden önce metruk bir yerdi şimdi eli yüzü düzeldi benden almak istiyorlar, vermemek için elimden geleni yapacağım’’ diyor.

Tünel'deki sessiz, sakin mekánlar K.V. Geçit Kafe ile bitmiyor. Pasaja girdiğiniz kapıdan değilde tam karşınıza gelen kapıdan çıktığınızda 20-30 metre ileride solda Jurnal Sokak ile karşılacaksınız. Jurnal Sokak'ın yuvarlak yaparak konumlanmış küçük bir bölümü var. Bu bölümü üç kahve ve iki bakkal dükkanı paylaşıyorlar. Burada yer alan kahveler Lay, Kelif ve Cep Sanat Evi. Bu küçük, sevimli ve mütevazi kahveler de size huzur sunmaya devam ediyorlar. Bu sokağa uğrarsanız, Lay Kafe'nin banka emeklisi ahçısı Ömür Hanım’ın rokalı tavuğunu mutlaka deneyin.

False