Tufan Türenç: Çiller'in kurtlarla dansı






Tufan TÜRENÇ
Haberin Devamı

ASLINDA buna DYP Genel Başkanı'nın eski kurtlarla dansı demek daha doğru olur.

Siyasette yeniden dirilmek için her yolu deneyen Çiller, MHP'nin dışladığı Ülkü Ocaklı gençlere partisinin kapılarını açtı.

Eski kurtlarla coşkulu bir dansa başladı.

Önümüzdeki günlerde MHP'den kopan Ülkü Ocaklıların DYP'ye katılımıyla bu dansın sürmesi bekleniyor.

Muhafazakár ama ılımlı olan DYP tabanı genel başkanlarının eski kurtlarla girdiği dansa bakalım ayak uydurabilecek mi?

Uyduramazsa ya da eski kurtlar MHP'deki gibi sorun olmaya devam ederlerse DYP'de ciddi rahatsızlıklar başlayabilir.

O zaman Çiller bu coşkulu dansı nasıl kesecek?

Onu da hep birlikte izleyeceğiz.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Ülkü Ocakları'nın tasfiyesine büyük olasılıkla kürsünün devrildiği, divanın dağıtıldığı o olaylı kongrede karar vermişti.

Bu doğru bir karardı.

Çünkü Devlet Bey MHP'yi uç parti olmaktan çıkarıp kitle partisine dönüştürmeyi kafasına koymuştu.

Bu stratejinin doğru olduğu da ilk seçimde görüldü.

MHP'nin partiye zarar verdikleri için dışladığı bu gruplardan medet uman Çiller ilk katılım törenini çarşamba günü yaptı.

* * *

O gün, Türkeş'in ölümüne kadar Ülkü Ocakları'nın başkanı olan ama Devlet Bey liderliğe seçildikten sonra MHP'de barınamayan Alaattin Aldemir DYP'ye katıldı.

Alaattin Aldemir'in DYP gençlik kolları başkan yardımcılığına getirildiği açıklandı.

Aynı gün ona bağlı bir grup eski Ülkü Ocaklı da partiye üye oldu.

Anlaşılan Tansu Hanım Ülkü Ocakları'nın tabanını partisine çekmeyi planlıyor.

Bu tehlikeli bir politika.

Çünkü MHP'de sorun olan eski kurtların DYP'de yararlı çalışmalar yapmalarını beklemek biraz zor.

Ama ‘‘Denize düşen yılana sarılır’’ diye bir söz vardır.

Tansu Hanım da güçlenebilmek için kurtlarla dansı bile göze almaktadır.

Bu son girişim DYP liderinin yaptığı yanlışlara bir halka daha eklemiş oldu.

* * *

Aslında Çiller ilk ve en büyük yanlışını 1995 seçim sonuçları açıklandığında politikaya nokta koymamakla yaptı.

Demokratik gelenekler, partisinin oylarını değil böyle dramatik bir şekilde düşürmeyi, birkaç puan gerileten liderlerin bile istifasını gerektirir.

Ama Türkiye'de istifa müessesesi işlemez.

Liderlerin de yenilgiyi onur meselesi yapma gibi bir dertleri yoktur.

Doğal olarak Çiller de buna uydu.

Bir sonraki seçimde partisinin oylarını daha da geriletmesine ve baraj sınırına kadar düşürmesine rağmen bile istifa etmedi.

Ama görülüyor ki halkın güvenini yitiren öteki liderler gibi Çiller'in de siyaseten dirilmesi olanaksız.

Ne yaparsanız yapın, koşullar ne kadar sizin için elverişli hale gelirse gelsin bir kere yitirilen güven yeniden kazanılmıyor.

Halk ülkeyi kötü yöneten politikacıları affetmiyor.

Çiller ise inandırıcı olmasa da kendi dönemini sürekli överek yeniden güçleneceğini sanıyor.

Bu yolla seçmeni bir kez daha kazanmaya çabalıyor.

Yani yeniden dirilmek için her yolu deniyor.

Hatta (eski) kurtlarla dansı bile göze alıyor.

Yazarın Tüm Yazıları