Tiyatro Anadolu “Doyçland” ile İzmir’de

Haberin Devamı

 

 

“DEVRİLDİ kıl çadırlar seher vakti / usulca uyandırıldı çocuklar / ve kadınlar bohçası çözülmemiş bir keder gibi düştüler yola” diyor, program kitapçığında... Metnin alt başlığı olan “Dünyanın Rengi” sözü ise Neşet Ertaş türkülerinden alınma... Oyunun yazarı Beliz Güçbilmez de, “Şimdinin içinden bakılan geçmişin anıları, hiç göç etmemişlere bile yükünü alıp buradan başka yere gitmenin ne demek olduğunu ucundan tattırır.. / ... bu oyun biraz da o henüz duymadığımız hikâyeler için yazıldı. Birinin türkü söylemesini sevdiğinizde, -nesini sevdim- diye sorun kendinize. Siz türküyü dinlerken... bir hikâye... görünüp kaybolmuştur bir an... onu sevmişsinizdir” diye not düşmüş aynı sayfalara.

Haberin Devamı

“Doyçland”, Almanya’ya göçün 50. yılı gündemiyle Tiyatro Anadolu için yazılmış. “Dünyanın Rengini, sevincimizi, coşkumuzu doldurduk bavullarımıza. Bavullarımızda öykülerimiz, türkülerimiz var. Göçün acısını, şaşkınlığını bavullarımıza koyup sahneye taşımak istedik... / ... Çünkü, kendi bavulunuzdan çıkmış türkü gibisi yoktur. Üstüne kokunuz sinmiştir, sizin olmuştur artık...” cümleleri ise oyunun yönetmeni Erol İpekli’ye ait...

2011–2012 tiyatro sezonunu bu oyunla Almanya turnesinde açan Tiyatro Anadolu oyuncularına iki bölümlük “türkülü oyun”da, piyanoyla (aynı zamanda müzik direktörü olan) Oktay Köseoğlu eşlik ediyor. Tiyatro perdesi, gördüklerinizden çok, görmedikleriniz sayesinde açılabiliyor. Bu göremedikleriniz, hareket düzeninden ışığın, kostüm ve dekorun, afişin, broşürün tasarımına, yine ışığın, sesin kumandasından çalışmanın fotoğraflanmasına kadar, ardışık pek çok ayrıntıyı içeriyor. “Sahneye taşınan hayatların sahiciliği”ne eli değen o kadar çok kişi var ki, ne hepsini burada anmak mümkün, ne de oyunu ince ince anlatmaya niyetlenmek... Galiba en doğrusu, “Bavuldan fazlasını kendi gözlerinizle görün, türküden fazlasını yüreğinizde duyun” demek. Ben Eskişehir’de, kendi sahnelerinde izlemiş ve çok etkilenmiştim. Şimdi oyun İzmir’de ve sanatseverler için metro mesafesinde... “Tiyatro Anadolu Oyuncuları”, 6 ve 7 Nisan akşamları, saat 20.00’de, Yaşar Üniversitesi Bornova Selçuk Yaşar Kampusü’ndeki konferans ve konser salonunda sahne alacaklar.

Haberin Devamı

Son bir ayrıntı sıkıştırmak gerekirse araya, bence sanat yönetmeni Ümit Aydoğdu’nun seslenişi ıskalanmamalı: “Gösterişli ve süslü sanat anlayışının yerine her zaman içtenliği koyan yaklaşımımız, -yalın olanın yaratıcılıkla ortaya çıkaracağı zenginliğe- odaklanmaktadır...”

Tiyatro Anadolu

ANADOLU Üniversitesi, Türkiye’de ilk kez büyük kentlerin dışında bir devlet konservatuvarı kurarak, şaşkın bakışlar arasında nitelikli sanat eğitiminin nasıl olması gerektiği konusunda tüm ezberleri bozmuş, kısa bir sürede pek çok üniversite tarafından örnek alınmıştır. Temelleri 1993’te atılan Tiyatro Anadolu, 1999’dan itibaren profesyonel anlamda kendi kadrosu, kendi mekânları ve zengin repertuvarıyla seyircisiyle düzenli olarak buluşan ve seyirci ilgisinin her geçen gün katlanarak arttığı genç ve dinamik bir tiyatrodur. Tiyatro Anadolu, perdelerini açtığı ilk günlerden bu yana tiyatro tarihinin birçok önemli başyapıtını sahnelemekle birlikte, bazen varolan metinlerden yola çıkarak, bazen de kendi metinlerini yaratarak durağan tiyatro yaşantısına yeni önerilerde bulunmaya çalışmaktadır.

Yazarın Tüm Yazıları