Herkes havasını atacak

Intel’in geçtiğimiz günlerde San Francisco’da gerçekleştirdiği Geliştiriciler Forumu’nda detaylarını açıkladığı ultrabook PC’ler, tıpkı netbook’larda olduğu gibi PC sektörünü ve alışkanlıklarımızı tamamen değiştirecek. Intel daha önce benzer bir konsepti ULV (düşük voltaj) işlemcilerle denemişti. Fakat hafiflik ve incelik sağlayan ULV işlemciler, performans konusunda tatmin edici olamamıştı. Geçen zaman içinde bu konsepti oturtmaya odaklanan işlemci devi, yeni ultrabook’larla bunu başarmış gibi. Önümüzdeki aylarda piyasada görebileceğimiz ultrabook’lar, zarif çizgilere sahip olmalarının dışında başta güvenlik olmak üzere Macbook Air’de olmayan bazı yeni özelliklere de sahip. Bu özelliklere kısaca bir göz atarsak; Intel ultrabook’larla, kaybedilen ya da çalınan dizüstü PC’ler için geliştirdiği bir teknolojiyle önemli bir avantaj sunuyor. Buna göre sistem, sürekli yanlış girilen şifreler gibi şüpheli bir durum oluştuğunda otomatik olarak kendini kilitliyor ve kullanılamaz hale geliyor. Öte yandan daha önce oluşturduğunuz tek bir şifre ile, PC’nizi bu durumdan kurtarabiliyorsunuz. Intel’in donanım ve yazılım tabanlı olarak geliştirdiği bir diğer güvenlik önlemi de kimlik koruması. Bu sayede hacker’lar makinenize şifrelerinizi çalabilecek bir yazılım yerleştirmiş, hatta şifrelerinizi ele geçirmiş bile olsa sizmiş gibi internette cirit atamıyor ve girdikleri şifreler geçersiz oluyor.

1000 doların altında satılacak

Ultrabook’ların bir diğer avantajı da çok kısa tepki süresi. Çok hızlı açılıp kapanan bu cihazlar, tıpkı bir tablet PC gibi dokunuşlarınıza ya da tıklamalarınıza anında cevap verebiliyor. Aslına bakarsanız, yakında bolca göreceğimiz, tablet PC’ye dönüşebilir dizüstü PC’lerde de ultrabook donanımı kullanılacak. İnce ve hafif olmalarına karşın, pil süresi ve performanstan ödün vermeyen ve Intel’in 300 milyon dolar harcayarak geliştirdiği Ultrabook PC’ler, Lenovo, Toshiba, Asus, Acer, Dell gibi büyük üreticiler tarafından üretilecek. En güzel tarafıysa, ultrabook PC’lerin fiyatlarının 1000 doların altında olabilecek olması. Farklı konfigürasyonlarla daha yüksek fiyatlar elbette söz konusu olacaktır. Fakat Intel’e bakılırsa tüm etkileyici özelliklerine rağmen 13.3” ve 14” ekran seçenekleriyle ultrabook’lar, fiyat açısından abartılı cihazlar olmayacak.

Ev alma komşu al

Atalarımız bu sözü kuşkusuz başka sebeplerden ötürü söylemişler. Fakat eğer elinizde Logitech Z906 gibi hem yüksek ses çıkışı olan, hem de ses maksimumdayken bile ses kalitesinden ödün vermeyen bir 5.1 (5 adet uydu+1 adet Subwoofer) hoparlör sistemi varsa, anlayışlı komşulara ihtiyacınız olabilir. Karşılaştırmalı dinleme testlerinde gördüğümüz kadarıyla üst uç ses sistemlerine kafa tutmayı başaran Logitech Z906, toplamda 500 Watt RMS (5x67 W+165 W Subwoofer) gibi oldukça etkileyici bir ses çıkışı sunuyor. Sinemalardaki ses düzenlerinde bulunan THX sertifikasına sahip olan uzaktan kumandalı ürün, Dolby Digital 5.1. ve DTS sinyallerini de çözebiliyor. Devasa bas kabiniyle dikkat çeken Z906, sadece film izlerken değil, müzik dinlerken de keyifli bir deneyim sunuyor. Cihazdaki ses ayarı, giriş - çıkışlar ve göstergeler şık tasarımlı bir konsolda toplanmış. İhtiyaç duyabileceğiniz tüm giriş - çıkış seçeneklerine sahip olan Logitech Z906'ya TV, DVD/Blu-Ray oynatıcı, oyun konsolu, PC ve tabii ki müzik sistemi gibi 6 ayrı ses kaynağını aynı anda bağlayabilirsiniz (1100 TL).

BUNLARI YAPIN - BUNLARI YAPMAYIN

Bunları yapın

Özellikle elektronik cihazlarda garanti süresi ve niteliği büyük önem taşıyor. Kimi üreticiler daha kapsamlı bir garanti sunarken kiminin sunduğu garanti, aslında pratikte pek de işe yaramıyor. Satın aldığınız üründeki garanti şartlarını iyi öğrenin. Ayrıca satın aldıktan sonra faturayı ya da kredi kartı çıktısını mutlaka saklayın. Ve en önemlisi; ürünün kutusunu satın alma sırasında açıp garanti kaşesini satın aldığınız mağazaya kaşeletin. Bunları yapmazsanız satın aldığınız ürün garanti dışında kalacaktır.

Bunları yapmayın

Hoparlörler, zaman içinde tozlanır. Özellikle büyük kabinlerin içindeki hoparlörler zamanla epey toz toplayabilir. Eğer bu toz sizi rahatsız ederse, temizleme sırasında asla ıslak bez kullanmayın. Kazayla ıslak bez kullandıysanız, hoparlörlerinizi tamamen kuruyana kadar (en az 2-3 gün) çalıştırmayın. Benzer durum kulaklıklar için de geçerli. Eğer kulaklıklarınız bir şekilde sıvıyla temas ettiyse, çalıştırmadan önce 1-2 gün kurumasını beklemek, göreceği hasarı minimumda tutacaktır. �