Dijital platformlar eğitimin kalıcı bir parçası olacak

Güncelleme Tarihi:

Dijital platformlar eğitimin kalıcı bir parçası olacak
Oluşturulma Tarihi: Ocak 11, 2021 07:07

Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölüm Başkanı Mefharet Veziroğlu Çelik, pandemi sona erdiğinde bile uzaktan eğitimin hayatımızda olacağı gerçeğinden hareketle bireylerin bu açıdan maruz kaldıkları dezavantajlar konusunda önlem alınması gerektiğini belirterek, "Değişen dünyada eğitim, yalnızca okullarda uygulanır olmaktan çıkmıştır. Ayrıca, öğrenme süreçlerinde geliştirilen yenilikçi uygulamalar ile dijital platformlar, pandemi sonrasında da eğitimin bir parçası olmaya devam edecektir." dedi.

Haberin Devamı

Çelik, yaptığı açıklamada, okulların açılması ile ilgili pandemi sonrası sosyal, ekonomik ve psikolojik açıdan ne gibi şartlarla karşı karşıya kalınacağının düşünülerek gerekli hazırlıkların yapılmasının önemli olduğuna işaret etti. 

Eğitim ile ilgili unsurlarda yapılacak düzenleme ve güncellemelerin etkili olabilmesinin, bilimsel gerçeklikleri objektif ele almakla yakından ilişkili olduğunu ifade eden Çelik, Kovid-19'a ilişkin birçok belirsizliğin devam etmesinin pandemi sonrası adaptasyon sürecini zorlaştırabilecek bir durum olduğunu, bu nedenle sağlıkla birlikte özellikle eğitim alanında yapılacak araştırmaların desteklenmesinin belirsizliklerin giderilmesinde büyük önem taşıdığını kaydetti.

Çelik, "Okul ortamında sosyal mesafenin korunması, ders saatlerine ve günlere ilişkin düzenlemeler, uzaktan ve yüz yüze eğitimin karma olarak yapılması gibi pek çok önlem uygulanmış ve bu uygulamalar hastalığın yayılmasını engellemede etkili olmuştur. Bu uygulamaların yanı sıra okulların açılması durumunda kalabalık sınıfların, yoğun eğitim programlarının, fiziksel açıdan kısıtlı oyun-öğrenme alanlarının, birçok açıdan değişim gösteren öğrenci, ebeveyn ve öğretmen özelliklerinin göz önünde bulundurularak gerekli hazırlıkların yapılması gerekmektedir." diye konuştu.

Haberin Devamı

"Okullarda duygusal açıdan destek sağlayacak birimler oluşturulmalı"

Mefharet Veziroğlu Çelik, yüz yüze eğitime tekrar geçilmesinde yaşanabilecek sorunlara değinirken, şu görüşleri dile getirdi:

"Pandemi sürecinde uygulanan eğitim şekli, değerlendirme yöntemleri ve öğrencilerin aldığı sorumluluklar yüz yüze eğitime oranla önemli farklılıklar içermektedir. Bu nedenle uzaktan eğitime bir şekilde adapte olmuş bireyler, yeniden yüz yüze eğitime alışma ve sorumlulukları yerine getirme konusunda problem yaşayabilirler. Bunun yanında öğrenciler, ebeveynler ve öğretmenler travmatik süreçlerden geçmiş olabilir ve bunun etkilerini hala yaşıyor olabilirler. Bu nedenle okulların her kademede yalnızca fiziksel önlemler almakla kalmayıp aynı zamanda duygusal açıdan destek sağlayacak birimler oluşturması veya var olan birimleri bu doğrultuda güçlendirmesi, bireylerin duygusal hazırlığı açısından faydalı olacaktır." 

Haberin Devamı

"Pandemi sonrası çok boyutlu destek mekanizmalarının hayata geçirilmesi faydalı olacak"

Çelik, bireyin uzaktan eğitim sürecinden fayda sağlayabilmesi için internete erişim ve teknolojik aletleri kullanabilme konusunda sıkıntı yaşamamasının önemli olduğunu ancak hem Türkiye'de hem de dünyada bu olanaklara sahip olmayan öğrenciler bulunduğunu anlattı.

Çelik, devamla şunları kaydetti:

"Bununla birlikte evde birden fazla kardeşin, hatta anne-babanın aynı bilgisayarı paylaşmak durumunda olması veya öğrencilerin internet kullanım süresinin kısıtlı olması, bireylerin teknolojik araçlarla yeterli süre çalışabilmesini engelleyebilmekte ve onları akranlarına göre dezavantajlı konuma getirebilmektedir. Pandemi sona erdiğinde bile uzaktan eğitimin hayatımızda olacağı gerçeğinden hareketle bireylerin bu açıdan maruz kaldıkları dezavantajlar konusunda da önlem alınmalıdır. Çünkü değişen dünyada eğitim, yalnızca okullarda uygulanır olmaktan çıkmıştır. Ayrıca, öğrenme süreçlerinde geliştirilen yenilikçi uygulamalar ile dijital platformlar pandemi sonrasında da eğitimin bir parçası olmaya devam edecektir. Bu noktada eğitimcilerin yeterlilikleri konusu ön plana çıkmaktadır. Eğitimcilerin uzaktan öğrenme sürecini etkili kılacak uygulamalara, öğretim yöntemlerine ve değerlendirme süreçlerine hakim olmaları, dijital platformların kullanımındaki yetkinlikleri, çalıştıkları yaş grubunun ihtiyaçlarına ve uzmanlık alanlarının gerekliliklerine uygun içerikleri geliştirme konusunda motive olmaları önemlidir. Bununla birlikte her kademe için etkin bir ölçme değerlendirme sisteminin hayata geçirilmesi, uygulayıcı olan eğitimcilerin bu konudaki yetkinliklerinin geliştirilmesi ve kullanılan öğretim yönetim sisteminin yüksek kapasitede olması sağlanmalıdır."

Haberin Devamı

Uzaktan eğitim sürecinden etkilenen bir diğer önemli grup olan ebeveynlerin, bu süreçte çocuklarının yanında olarak onların eğitim süreçlerinde önemli rol üstlendiklerini belirten Çelik, "Özellikle çalışan ebeveynler için küçük çocuklarının eğitim süreçlerini evden takip etmeye çalışmak, onlara önemli bir sorumluluk yüklemiştir. Bu noktada ebeveynlerin teknoloji okuryazarı olmaları, çocukların eğitim sürecinde kullanacakları uygulamaları takip edebilmeleri, gerektiğinde doğru içeriklerle buluşup buluşmadıkları konusunda onları denetleyebilmeleri ve yönlendirebilmeleri gerekmektedir. Ancak bu açıdan kendisini yetersiz gören ebeveynler sıkıntı yaşayabilmektedir. Bununla birlikte okullar yeniden açıldığında özellikle küçük yaşta çocuğu olan ebeveynler; okulun sağlık açısından güvende olup olmadığı, nitelikli eğitim uygulamaları ve okuldaki diğer çalışmalar konusunda endişe yaşayabilirler. Bu noktada açık ve etkili iletişim önem kazanmaktadır. Dolayısıyla yalnızca çocuklar için değil, aileler için de pandemi sonrası çok boyutlu destek mekanizmalarının hayata geçirilmesi faydalı olacaktır." şeklinde konuştu. 

Haberin Devamı

Uzaktan eğitimin avantajları ve dezavantajları

Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Öğretim Görevlisi Serpil Aydın da sürecin bazı avantajları beraberinde getirdiğini ifade ederek, yükseköğretim açısından bakıldığında bu sürecin en önemli kazanımının, üniversiteler ve kurumlar arasında gelişen dayanışma ve iş birliği olduğunu söyledi.

Eğitimde yaşanan bu dijital devrim ile üniversitelerin, çağın gereklilik ve ihtiyaçlarını göz önünde bulunduracak şekilde kalite ve standartlarını güncellemesinin olumlu ve yapıcı bir değişim sağladığını aktaran Aydın, zaman, mekan kısıtı olmadan öğrenciler arasında belli düzeyde fırsat eşitliğinin sağlanması açısından uzaktan eğitimin, oldukça avantajlı bir öğretim yöntemi olarak değerlendirildiğini söyledi.

Haberin Devamı

Aydın, "Eğitimcilerin hibrit öğrenme ve benzeri uzaktan öğretim yöntemlerini, teknolojiyi ve pedagojiyi öğretim tekniklerine uygun olarak bir araya getirmeleri açısından da avantajlı bir süreçte olduğumuzu söyleyebiliriz." dedi. 

Uzaktan eğitimin dezavantajlarına da değinen Aydın, şunları kaydetti:

"Dijitalleşme ile uygulama ve eğitim çalışmalarının bireyselleşmesi iletişim ve sosyalleşme yöntemlerini olumsuz etkilerken, özellikle öğrencilerin yeterli imkanlara sahip olamaması (bilgisayar ve benzeri), teknik sorunlar sebebiyle eğitim-öğretim sürecinde yaşanılan aksaklıklar, tıp fakültesi ve benzeri uygulama gerektiren bölümlerde uygulamaların yeteri kadar yapılamaması gibi durumlar ortaya çıktı. Ayrıca, eğitim-öğretim sürecinde hazırlıksız gerçekleşen dijital dönüşümde içerik konusunda yeteri kadar hazırlık yapılmaması ve bu durumun, öğrenci-akademisyen arasında kaynak problemleri yaratması yine uzaktan öğretimin dezavantajı olarak değerlendirilmektedir.

Uzaktan eğitimde etkili öğretim yapmak üzere geliştirilmiş TPACK teorisinde, başarılı bir uzaktan öğretim için teknoloji, pedagoji ve içerik bilgisi önemli bir noktada yer alıyor. Genel itibarıyla uzaktan eğitim-öğretim sürecinin avantaj ve dezavantajlarının farklı argümanlara göre değişiklik gösterdiğini, avantajlarının doğru değerlendirilmesi, uzun vadede planlanması ile eğitim-öğretim açısından dezavantajlarının da belli bir süre içerisinde avantaja dönüşebileceğinin mümkün olduğunu söyleyebiliriz."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!