5G’ye uzanan yolculuk
Güncelleme Tarihi:
İnternete bağlı cihaz sayısında yaşanan artış, kablosuz ağ teknolojileri alanında zorunlu yeniliklerin yapılmasına neden oluyor. 1980’li yıllardan bu yana, kablosuz ağ teknolojilerinde her 10 yılda büyük bir değişim yaşanıyor. 1G’den 5G’ye uzanan süreçte, her yeni değişimin bir önceki değişimde yaşanan sorunları giderdiğini görüyoruz.
Ericsson Mobility Report’a göre 2018 yılında 8.6 milyar olan IoT (nesnelerin interneti) bağlantısı, 2024 yılında 22.3 milyara ulaşacak. Bugün bir baz istasyonuna düşen cihaz sayısı yüzlerle ifade edilirken, gelecek yıllarda bu sayının 5 bin-35 bin IoT cihaza ulaşması bekleniyor. 4G ve 4.5G altyapısının gelecekte kullanılmaya devam edildiğini düşündüğümüz bir senaryoda, devasa bir erişim problemiyle karşılaşmamız kaçınılmaz görünüyor. IoT alanında yaşanan bu devrim, kablosuz ağ teknolojileri alanında yenilikçi çözümlerinde geliştirilmesini zorunlu hale getiriyor.
4.5G’de yeni bir cihaz veri yollayacağı zaman, fiziksel rasgele erişim kanalına (PRACH) giriş yapmak zorunda. 10 bin cihazın ağa bağlanmaya çalıştığı bir durumda, PRACH nedeniyle hiçbir cihaz erişim elde edemez hale gelebilir. Bu durumu göz önüne aldığımızda, 5G’ye geçişteki asıl amacın hız konusunda iyileştirmeler yapmak değil, yeni cihazların ağ bağlantılarını sağlıklı şekilde kurabilmek olduğunu görüyoruz.
Otonom araçlar ile ihtiyaç artıyor
5G’ye duyulan ihtiyacın artmasına neden olan sektörlerin başında, akıllı ev teknolojilerinden sonra otonom araçlar ve akıllı ulaşım geliyor. Önümüzdeki yıllarda araçlarda ve ulaşım sisteminde binlerce sensör devrede olacak ve neredeyse her cihaz birbiriyle veri transferi yapabilecek. Hatta bunun için otomotiv şirketleri ortaklıklar kurmaya da başladı. Huawei öncülüğünde yapılan bir çalışmayla BYD, Great Wall, Chery ve JAC gibi Asya merkezli otomotiv devlerinin bulunduğu 18 şirket ile 5G otomobil ekosistemi oluşturuldu. Önümüzdeki yıllarda Avrupa merkezli otomotiv şirketlerinin de katılımıyla bu ekosistemdeki sayısının artması sürpriz olmayacak.
5G rekabeti hız kazanıyor
Önümüzdeki birkaç yıllık süreçte, ülkelerin kademeli olarak 5G’ye geçiş yapması planlanıyor. Bu nedenle 5G konusunda çalışan Huawei, Nokia ve Sony Ericsson gibi şirketler arasındaki rekabet de hızla artıyor. Mayıs ayında Nokia, Teksas’taki Air Scalebaz istasyonunu kullanarak 4.7 Gbps ile 5G hız rekoru kırdı. Ancak deneysel olarak kırılan bu hız rekorunu, standart kullanımda görmemiz pek de mümkün olmayacak. 4G ile 100 Mbps hız vaat edilirken 10 Mbps hız kullanıldığı düşünüldüğünde, yoğunluğun artmasıyla 5G’de 50 Mbps-200 Mbps hızlara ulaşılacağı tahmin ediliyor.
Baz istasyonu kurma çalışmalarına devam eden Hauwei yıl sonuna kadar 340 farklı şehirde 800 bin yeni 5G baz istasyonu kurmayı hedeflediğini açıkladı. 5G konusunda öncü çalışmalara imza atan Huawei, CC EAL4+ güvenlik sertifikasını alan ilk şirket olmayı da başardı. Hatta 5G alanındaki çalışmalar, Huawei ile ABD arasındaki gerginliğin de kısmen yumuşamasına neden oldu. ABD, yerel şirketlerin 5G iletişim standartlarının belirlenmesi konusunda Hauwei ile görüş alışverişinde bulunabileceklerini belirtti.
Şu anda teknoloji şirketlerinin girişimleriyle dar kapsamlı denemeleri devam eden 5G’nin, ülkemizde 2021 yılı itibariyle yaygınlaşması bekleniyor. Yani tam anlamıyla 5G’ye geçişten söz edebilmemiz için birkaç yıl daha beklememiz gerekecek.