Paralel devlete değil paralel evrene bak

Güncelleme Tarihi:

Paralel devlete değil paralel evrene bak
Oluşturulma Tarihi: Nisan 12, 2014 12:08

Tüm seçim süresince paralel devlet ile ilgili, o nasıl bir şeyse, çok sayıda nutuk dinledik. Geometrin seçim dönemlerinde olsa bile hatırlanmasının çok yararlı olduğunu düşünüyorum. Esasında kimi tarihçilerin yere göğe koyamadıkları Osmanlı imparatorluğunda da, paralellik değil ama geometri ciddi bir tartışma konusu olmuştur.

Haberin Devamı

Padişah üçüncü Mustafa Osmanlı orduların yenilgilerine bir çare bulmak amacıyla askeri konularda bir uzman olan Baron de Tott'tan İstanbul'da bir mühendislik okulu açmasını talep etmiş (bkz, Bilim ve Yanılgı, Taha Akyol, s 30). Sultan Mustafa geometri müderrislerinin (hoca) imtihan edilmesini Baron Tott'tan istemiş. Doğal olarak ulema bundan pek memnun olmamış fakat emre uyarak sınava girmişler. Sınavın çok ilginç bir sorusu dikkat çekmiş:

Bir üçgenin iç açılarının toplamı kaç derecedir?

Yanıt çok şaşırtıcı bir o kadar acı:

Üçgenin büyüklüğüne göre değişir?

Değerli okurlarım özellikle gençler, koskoca cihan imparatorluğunu yıkan işte bu yanıttır. Günümüzde de üniversite giriş sınavlarında aynı soru çıksa yanıt veremeyenlerin sayısı ihmal edilemeyecek kadar çok olacağından hiç şüphem yok. İsmet Berkant'ın Hürriyet'teki makalelerini lütfen okuyun. Ne bilimsel ne de endüstriyel devrimin mantığını imparatorluk bu nedenle kavrayamamıştır. Çaresiz kalan Padişah üçüncü Mustafa 1773 yılında Baron Tott'tan 'Mühendishane-i Bahr-i Hümayun yani Denizcilik Mühendisliği Okulu' kurmasını istemiş, o da kurulmuştur. Şimdilerde Silikon vadisini İstanbul'da birisine kurdurmak istediğimiz gibi.

Geometri bilmeden açık denizlerde konumunu nasıl belirleyeceksin? Yay derecesi bilmeden geminin dümenini kaç derece ne yöne kıracağını nasıl bileceksin? Bunlar geçmişin cahillikleridir. İşte bunları bilemediğimiz için ve de bilmek gerekir diyenleri de dışladığımız için elimizdeki topraklara sahip olamadık. Bunu yazdığım için Osmanlı hayranları beni topa tutarlar; kızarlar kimileri de kötü söz dahi söyler, sanatçılar ve bilim insanların kaderidir bu.

Çok sayıda ilahiyatçının değer verdiği on altıncı yüzyılda yaşamış İslam bilgini İmamı Rabbani:

Bir üçgenin iç açılarının toplamının 180 derece olduğunu ispatlamak veya bilmenin insanlığa bir yararı yoktur.

Buna karşın Rabbani'den iki yüz elli sene önce yaşamış dünyanın tanıdığı ve takdir ettiği İslam bilgini İbni Haldun.

Geometri insan aklına parlaklık düşüncelerine yön verir.

İslamiyet'in asrı-saadet (7-12 yüzyıllar yıllar arası) yıllarında yaşamış vahiy kaynaklı dinleri eleştiren ünlü akli İslam düşünürü Razi (841-926) Pisagor, Tales gibi düzlem geometrinin kurucularına büyük bir hayranlık duymuştur. (bkz İslam Felsefesi Hilmi Ziya Ülken, s33) On ikinci yüzyılda yaşamış bir başka Razi, Kuran tefsircisi Fahrettin Razi

'Geometri bilmeden kıble yönü bile belirlenemez' der fakat kimseye dinletemez, neden dinletemez, çünkü bilim akıl tembelliğe gelmez, öğrenmek gayret ister, o gayrette onlar da yok.

Öklid geometrisini Avrupa Müslüman bilim adamlarından öğrenmiştir. Öklid'in Element adlı düzlem geometri kitabında tanımladığı hipotez, postular, ispat gibi kavramlarını İslam aklı anlamış geliştirmiş ve batılılara öğretmiştir. Öklid'in Elements kitabı batılılarca İncil'den sonra en çok okunan kitap olarak bilinir. Cebir başka bir İslam âlimi Harazmi tarafından bulmuştur.

Bizim sarhoş diye aşağıladığımız Şair Ömer Hayyam da bir geometri bilginidir.

Bunların arasında ilk olarak sinüs teoremini ispat edenler çıkmıştır. İslamiyet El Kindi, İbni Rüşt, Musa Tusi, Cabir el hayyan, İbni Ravendi gibi geometri bilenleri yetiştirmiştir. Razi 12’inci yüzyılda ‘Geometri öğrenmek Müslümanlar için farzdır.’ derken; 17’inci yüzyılda İmamı Rabbani ‘Geometrinin ne dünya saadetine ne ebedi kurtuluşa faydası yoktur’ diyebilmiştir. İslamiyet büyük düşünür Razi'yi unutmuş imamı rabbani'nin arkasından gitmiştir. Sonucu Ziya Paşa'nın gazellerinden birindeki ilk beyit özetler.

Diyar-ı küfrü gezdim beldeler kâşaneler gördüm.

Dolaştım mülk-i İslami bütün viraneler gördüm.


Ülkemizin acıklı durumu bu günde sürmektedir. Slicon vadisi dijital teknolojiyi üretip ekonomik değere dönüştürürken, bizler sadece müşteri rolünü oynamaktayız. Onların yaptıkları yongaları yapamıyoruz işlemcileri ithal edip bilgisayar monte edşyoruz ve geliştik sanıyoruz. Litografi bilmediğimiz için, fizik bilgisi yanında geometri bilgisi de gerektirir, yonga üretmiyoruz, bir güneş pili yapmayı dahi beceremiyoruz. Hep satın alıyoruz. Bunu da marifet sanıyoruz. Nükleer güç reaktörünü Rusya’dan veya Japonya’dan almayı ben bir fizikçi olarak içime sindiremiyorum.

Geometri ise gelişmiş ülkelerde bambaşka ufuklara doğru koşuyor. Evrenin sırlarını açıklayan Einstein denklemleri Riemann geometrisi yani eğri yüzeyler geometrisi üzerine kurgulanmış. Bilim 11 boyutlu geometride aklın sınırlarında yer arıyor, Türkiye'nin gündemindeki geometri Paralel devlet.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!